Türkgün Gündem MHP lideri Bahçeli: "DEM'e Hazine yardımı kesilsin"

MHP lideri Bahçeli: "DEM'e Hazine yardımı kesilsin"

MHP lideri Devlet Bahçeli, yaptığı açıklamada, "Dağda kovalanıp başı ezilen, sınır ötesinde kaçacak ve sığınacak in bulmakta zorluk çeken hainlerin siyasi destekçileri artık iyice azgınlaşmışlardır. 57 DEM milletvekilinin maaşının ve bu terör yuvasına ödenecek Hazine yardımının derhal kesilerek terörle mücadeleye ve şehit ailelerine aktarılmasıdır." ifadelerini kullandı.

KAYNAK: Haber Merkezi

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Siyasi Bölücülerin Hazine’den Aldıkları Maaş ve Yardımlarla” ilgili yazılı açıklama yaptı.

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin açıklamaları şu şekilde: 

"Terör(izm)le mücadele, milli güç unsurlarının bir konsept dahilinde seferber edilmesini gerektiren bütünlükçü ve çok boyutlu mekanizmalar toplamı; aynı zamanda siyasi, stratejik, ekonomik, güvenlik, psikolojik ve diplomatik yönleri bulunan değişken ve dinamik süreçlerin muhassalasıdır. 

Bunun yanı sıra terörle mücadeleyi muvaffakiyetle taçlandıran manevi amillerin başında da sabır, inanç, metanet ve moral üstünlük mühim ve müessir bir konumdadır.

Terörle mücadele doğaçlama bir süreç olmadığından manevra kabiliyet ve kalitesi devamlı güncellenerek güçlendirilmelidir.
Türkiye 40 yıldır bölücü terörle mücadele halindedir.

15 Ağustos 1984 Eruh ve Şemdinli saldırılarından 15 Ağustos 2024’e kadar geçen 14 bin 600 günde sivil ve resmi görevli şehit sayımız 14 bin 902’dir.

Üstelik 40 yıllık mücadele döneminde tezahür eden ekonomik kaybın kabaca 2,5 trilyon dolara yaklaştığı iddia ve ifade edilmektedir. Elbette kahraman şehitlerimizin dökülen kanlarının hiçbir ekonomik veya parasal ölçüyle mukayesesi mümkün değildir.

Onların fedakarlıkları imrenilecek ve hayranlık duyulacak seviyededir.

Emperyalizmin uzaktan kumandasıyla emel ve eylem hiyerarşisi oluşturan terör örgütünün hem insanlık suçu işlediği hem de Türkiye’nin ve Türk milletinin varoluşsal haklarına saldırdığı ayan beyan gözler önündedir.

Terörle mücadelenin ardışık ve bütünlükçü mahiyetinden dolayı yalnızca dağda gezen silahlı eşkıya kolunu etkisiz hale getirmek doğal olarak terörist ikmal kanallarını tasfiyede yetersiz kalmaktadır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde terör ve bölücülük propagandası yapan lekeli yüzlerin varlığı ülke ve millet gündemini meşgul ettiği müddetçe kanlı döngünün sonu gelmeyecektir.

Dağda kovalanıp başı ezilen, sınır ötesinde kaçacak ve sığınacak in bulmakta zorluk çeken hainlerin siyasi destekçileri artık iyice azgınlaşmışlardır.

“Bu devlet yıkılmalıdır” diyen bir soysuz, DEM kontenjanlı TİP milletvekilidir.

Sövüp saydığı Türkiye Cumhuriyeti devletinin hazinesinden emekli maaşı dışında her ay 170 bin lira milletvekili maaşı almaktadır.
Bu yürek yaralayan gerçek milli vicdanları kanatmaktadır.

Sayın Cumhurbaşkanımızın ABD ziyareti sırasında kaç uçakla gittiğini sayıp Külliye’nin güvenlik harcamalarının çetelesini tutan, bunu da emeklilerimizi provoke etmek için kullanan organize ihanet ve terör şebekesinin devlet hazinesine deyim yerindeyse hortum bağlaması utanç duyulacak bir tenakuzdur.

Asıl konuşulması ve sorgulanması gereken bu melun utanmazlıktır.

PKK’nın milis unsuru olan DEM’in TBMM’de 57 milletvekili bulunmaktadır.

Bu milletvekillerin devlet hazinesine yıllık maliyeti 116 milyon 280 bin liradır.

Ayrıca DEM’in 171 milletvekili danışmanın hazineden aldığı yıllık maaş 133 milyon 380 bin lira, 10 grup danışmanının yıllık maaş külfeti 8 milyon 400 bin lira, 30 büro personelinin aldığı yıllık maaş da 23 milyon 400 bin liradır.

Daha vahimi de DEM’in 2024 yılında hazineden aldığı yardım miktarının yaklaşık 658 milyon lira olmasıdır.

Bu kapsamda terör ve bölücülük odağı DEM’in düşman olduğu devletten 2024 yılında alacağı toplam parasal büyüklük yaklaşık 940 milyon liradır.

En düşük emekli maaşının 12 bin 500 lira olduğu düşünüldüğünde neredeyse 76 bin emeklimizin hakkı terör örgütüne adeta kurşun, silah ve bomba parası olarak hibe edilmektedir.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin 26 Aralık 2023 tarihli TBMM Grup Konuşmasında telaffuz ve temas ettiğim şu görüşlerin tekraren değerlendirilmesi milli ve vicdani bir sorumluluktur:

“Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne düşman kesilen sözde parti veya partilerin Cumhuriyet’i kuran TBMM’de bulunması, hazine yardımı ve maaş almaları rezalettir, melanettir, cinayettir, zillettir, milletimize karşı en aşağılayıcı muamelemedir.

Böylesi bir haksızlık ve hukuksuzluk dünyanın hangi ülkesinde görülmektedir?

Gelişmeler karşısında ilk önerim, 57 DEM milletvekilinin maaşının ve bu terör yuvasına ödenecek Hazine yardımının derhal kesilerek terörle mücadeleye ve şehit ailelerine aktarılmasıdır.

İkinci önerim, teröre yardım ve yataklık yapan, somut delillerle suçu sabit görülen sözde milletvekillerinin görüşülmeyi bekleyen dokunulmazlık dosyalarının karara bağlanarak bu haşaratların acilen mahkemeye çıkarılmasıdır.

Üçüncü önerim, yeni anayasa sürecinde, Anayasa Mahkemesi statüsünün, üye yapısının, yargılama usullerinin radikal şekilde ele alınarak yeniden yapılandırılması ya da bu mahkemenin kapatılmasıdır.

Dördüncü önerim de, TBMM Genel Kurulu’nda anlam ve ahlaki bağlayıcılığını temelden kaybeden kürsü dokunulmazlığı sınırlarının yeni baştan çizilmesidir.”

Emeklilerimizi ve ekonomik gelişmeleri çarpıtıp istismar eden tatlı su kurnazlarının, sinsi fırsatçıların, DEM’lenmiş CHP’nin ve marjinal yedeklerinin bu ibretlik gerçekler karşısında vereceği hiçbir cevap yoktur.

Bölücülere ve dolaylı şekilde teröristlere aktarılan hazine kaynağımızın derhal kesilmesi, devlete ve millete ihanet eden kenelerin ayıklanması hiçbir şekilde ertelenemez bir mecburiyet ve mükellefiyettir.

Dünyanın hiçbir yerinde ülkesine kast edip de geçimini ve geleceğini o ülke üzerinden sağlayan bir şebekeye müsaade edilmemiş, bundan sonra da edilemeyecektir.

Adalet, ahlak, hakkaniyet ve kul hakkını gözetmek için vakit gelmiş, mahut ve malum tarihi görev aziz millet evlatlarının irade namusuna emanet edilmiştir.

Milliyetçi Hareket Partisi Cumhur İttifakı’yla birlikte bu görevi omuzlamaya muktedirdir.

Aziz şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi hürmetle anarken, onların mücadele onurlarının asla gölgelenmeyeceğini de herkesin bilmesinde sonsuz yarar olacaktır."
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Sağlık Diyabetin şifası bu baharatta saklı! Her yemeğe ekleyin, kan şekerini anında dengeliyor

Diyabetin şifası bu baharatta saklı! Her yemeğe ekleyin, kan şekerini anında dengeliyor

Tip 2 diyabet, modern çağın en yaygın kronik hastalıklarından biri haline gelirken, alternatif tedavi yöntemleri de her geçen gün daha fazla araştırılıyor. Son zamanlarda yapılan bilimsel çalışmalar, Asya mutfağının vazgeçilmez baharatlarından birinin, içerdiği aktif madde sayesinde diyabet hastalığını iyileştirmede önemli bir yardımcı olabileceğini ortaya koydu.

MUHABİR: Beybin Usanmaz

Uzmanlar, bu yaygın baharatın kan şekeri düzenleyici gücünün hafife alınmaması gerektiğini söylüyor.

Tip 2 diyabetle mücadelede doğanın sunduğu çözümlerden biri olarak öne çıkan zerdeçal, içerdiği kurkumin sayesinde diyabet ilaçlarına benzer etkiler gösteriyor.

DOĞAL BİR DİYABET İLACI

Kurkumin, zerdeçal bitkisinden elde edilen ve ona canlı sarı rengini veren biyoaktif bir bileşik olarak biliniyor. Ancak bu renkli bileşiğin faydaları estetikten çok daha öteye geçiyor.

Ketojenik diyet, düşük karbonhidrat yöntemleri ve aralıklı oruç gibi konuların uzmanı olan Dr. Eric Berg, kurkuminin diyabet ilaçlarına benzer anti-diyabetik özelliklere sahip olduğunu vurguluyor.

Kurkuminin işleyiş mekanizması, karaciğerde glikoz üretimini azaltmak ve insülin duyarlılığını artırmak üzerine kurulu. Böylece vücut glikozu daha verimli kullanabiliyor ve kan şekeri seviyelerinde ani yükselmelerin önüne geçilebiliyor.

Bu etkiler, hem karaciğeri hem de kas dokusunu olumlu yönde etkileyerek glikoz metabolizmasını destekliyor.

TİP 2 DİYABETE ÇARE OLABİLİR

Tip 2 diyabet, vücudun yeterince insülin üretememesi veya üretilen insülinin etkili şekilde kullanılamaması sonucu ortaya çıkan kronik bir hastalıktır.

Diyabetin yönetiminde sıklıkla ilaçlar, yaşam tarzı değişiklikleri ve beslenme düzenlemeleri önerilmektedir.

Kurkumin bu noktada, özellikle insülin direncini azaltma potansiyeliyle öne çıkıyor.

Kurkuminin kan şekerini düşürücü etkileri; glikoz taşıyıcı proteinlerin üretimini teşvik etmesi, AMPK enziminin (glikoz metabolizmasında önemli bir rol oynayan enzim) aktivasyonunu artırması ve iltihabı azaltması sayesinde gerçekleşiyor.

BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR DA DESTEKLİYOR

Ulusal Sağlık Enstitüleri tarafından yapılan son araştırmalarda kurkuminin, kan şekeri seviyelerini düşürebileceği ve metabolik sağlığı iyileştirebileceği belirtiliyor.

Bu bulgular, kurkuminin sadece diyabetin kontrolü için değil, aynı zamanda önlenmesi açısından da umut verici bir madde olduğunu gösteriyor.

2019 yılında yayınlanan bir araştırmada, kurkumin ve diyabet ilacının birlikte kullanıldığı diyabetik farelerde, değerlerde anlamlı iyileşmeler görüldü. Aynı araştırma, bu kombinasyonun özellikle kardiyovasküler komplikasyonlarla mücadelede etkili olabileceğini belirtti.

Aralık 2024 tarihli başka bir çalışmada ise kurkuminin diyabet ilacı ile birlikte glikoz metabolizmasında ve lipid profillerinde üstün etkinlik gösterdiği yani iyileşme sağladığı ifade edildi.

KOLESTEROLE DE İYİ GELİYOR

Kurkuminin potansiyel faydaları sadece diyabetle sınırlı değil. Araştırmalar, bu bileşiğin LDL kolesterolü ve trigliserit düzeylerini azaltabileceğini, böylece kalp hastalıkları riskini düşürebileceğini gösteriyor.

Dr. Eric Berg'e göre kurkumin, kolesterol dengeleyici etkilere sahip.

Bu özellikleri sayesinde kurkumin, hem kan şekeri hem de kolesterol düzeylerini düzenleme yeteneğiyle metabolik sendromun kontrolünde çok yönlü bir destek sunabiliyor.

ÖNCESİNDE BUNLARA DİKKAT EDİN!

Her ne kadar kurkuminin faydaları bilimsel olarak desteklense de, bu takviyelerin bilinçsizce kullanımı bazı sağlık sorunlarına yol açabilir. Özellikle reçeteli ilaç kullanan bireyler için, kurkuminin ilaçlarla etkileşime girme ihtimali söz konusu olabilir. Kan inceltici ilaçlarla birlikte kullanımı, olumsuz yan etkiler doğurabilir.

Ayrıca, yüksek dozda kurkumin alımının bazı kişilerde mide rahatsızlıklarına neden olabileceği bilinmektedir. Bu nedenle, kurkumin takviyesi düşünen bireylerin öncelikle doktorlarına danışmaları büyük önem taşır. Sağlık kuruluşları, bu konuda temkinli yaklaşılmasını önermektedir.

DOĞAL DA OLSA DİKKATLİ TÜKETİLMELİ

Zerdeçal ve içerisindeki kurkumin, tip 2 diyabetin yönetiminde umut verici doğal seçenekler arasında yer alıyor. Ancak her doğal ürün gibi, takviyelerin güvenilir kaynaklardan temin edilmesi, dozajlarına dikkat edilmesi ve bireysel sağlık durumuna uygun şekilde kullanılması büyük önem taşımaktadır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *