MHP Giresun Milletvekili Ertuğrul Gazi Konal, TBMM Genel Kurulunda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının 2024 yılı bütçesi üzerinde konuştu.
MHP'li Konal'ın aaçıklaması şu şekilde;
Ulaştırma bir ülkenin siyasi, sosyal, kültürel ve özellikle iktisadi hayatına büyük etki eden bir olgudur. Bir ülkenin kaynaklarının iyi işletilmesi, değerlendirilmesi, iç ve dış ticaretin gelişmesi ancak gelişmiş bir ulaşım ağına sahip olmasıyla mümkündür. Ayrıca, ülkelerin millî birlik ve bütünlüğünün sağlanmasında ulaştırmanın çok büyük rolü vardır. Ekonomik gelişme ve ulaştırma sektörü arasında sıkı bir ilişki olduğuna göre, yetersiz ulaştırma sistemiyle ekonomik kalkınma düşünülmeyeceği de bir gerçektir. Her ülke için geçerli olan bu durum, nüfusu ve dağınık alan bakımından özellikle Avrupa ülkelerine göre daha geniş ve önemli coğrafi konuma sahip olan Türkiye için daha da büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda, Ulaştırma Bakanlığımızın stratejisi ülkemiz ve milletimiz için büyük önem arz etmektedir.
Son yıllarda Ulaştırma Bakanlığımızca gerçekleştirilen pek çok önemli proje, ülkemizin hızla gelişen ve ilerleyen kara yolları altyapısına dâhil edilmiştir. Bu projeler arasında öne çıkan birkaç projeden bahsedersek; Zigana Tüneli, Ovit Tüneli, Avrasya Tüneli, Bolu Tüneli, Ilgaz Tüneli, Cudi Dağı Tüneli, Eğribel Tüneli, Honaz Tüneli, Orhangazi Tüneli gibi onlarca tünel projeleriyle 675 kilometre uzunluğunda 405 adet tünel yapılarak yol ağımızdaki tünellerin sayısı 488'e, toplam uzunlukları 725 kilometreye ulaşmıştır.
Yine aynı şekilde, hava yollarımıza baktığımızda, iç hat uçuş nokta sayımız 26'dan 57'ye, 81 olan hava ulaştırma anlaşmamız bulunan ülke sayısı 173'e yükselmiştir. Anlaşmalar ve müzakereler neticesinde, 2000'li yılların başında 50 ülkede 60 olan dış uçuş noktamız, bugün 130 ülkede 342 noktaya ulaşmıştır. Havaalanlarımızda hizmet verilen yolcu sayısı her bir önceki yıla göre yüzde 30 civarı artarak 200 milyonlara yaklaşmıştır. Seçim bölgemdeki Ordu-Giresun Havaalanı gibi; Rize, Gümüşhane, Bayburt, Mersin, Şırnak, Hakkâri gibi “hayal” denilen onlarca bölgemize havaalanı yapılmış, İstanbul Havaalanı’yla Türkiye, Avrupa'da küresel lider bir havacılık merkezi olmuş, Avrupa yolcu trafiği sıralamasında zirveye çıkarak 1’inci olmuştur.
Aynı şekilde, 12 bin kilometresi konvansiyonel, 2.032 kilometresi yüksek hızlı tren, 220 kilometresi hızlı tren hattı olmak üzere, toplam 14 bin kilometreye yakın demir yolu hattına sahip olan ülkemizde, Devlet Demiryolları, son süratiyle, kuzey-güney, doğu-batı yönünde devam eden projeleriyle göz doldurmaktadır.
Son yıllarda ülkemiz vizyonu açısından imza niteliğinde olan 1915 Çanakkale Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Orhangazi Köprüsü, Hasankeyf Köprüsü, Eğiste Hadimi Köprüsü, Dörtyol Köprülü Kavşağı, Bitlis Çayı Viyadüğü gibi onlarca şaheser ülkemize kazandırılmış, milletimizin hizmetine sunulmuştur. Bu kadar başarılı ve profesyonel olan Ulaştırma Bakanlığımız, tabiri caizse, bu tür üst klasman yapılar ve ulaşım hizmetinde tüm Avrupa ülkeleriyle başa baş mücadele ederken, Anadolu'da maalesef yer yer proje uygulamalarının aksadığını üzülerek ifade etmek istiyorum. Sadece seçim bölgem Giresun’u değil birçok şehrimizi gezdiğimizde devasa köprü ve tünellerden hayranlıkla geçiyor, övünüyoruz, akabinde, düz duble yol güzergâhlarında hayal kırıklıklarına uğruyoruz; yani okyanusu geçiyor, derelerde ıslanıyoruz Sayın Bakanım. Bundan benim anladığım şu: Bakanlıkların uhdesinde gerçekleşen tüm projeler titizlikle ve başarıyla sonuçlanırken, taşralarda yürütülen işlemlerin ise ihaleyle verilen şirketler ve taşeronları tarafından aksadığıdır. Ayrıca, bölge müdürlüklerimizin olduğu şehirler hizmet kazanından kendi payını kepçeyle alırken, bağlı oldukları küçük illerimiz kendi paylarını kaşıkla alma çabası göstermektedir. Gelişen teknoloji ve iletişim ağı ile yetişmiş teknik personel sayımız baz alındığında, naçizane önerim, bölge müdürlüklerinden ziyade il şefliklerimizin müdürlük hakkı verilerek direkt Bakanlığımıza bağlanmasıdır. Böylelikle, her il, kendi proje ve ihtiyaçlarını direkt olarak Bakanlığımıza ileterek daha doğru ve ivedi bir şekilde takip edecek, ihale ve işlemleri daha sorumlu ve yakinen kontrol edecektir.
Yine, aynı şekilde, kara yolları ağı uygulamamızın bu gelişmişlik çağına uymadığı düşüncesindeyim. Giresun’da yaşadığım kendi köyümden örnek vermek istiyorum: Giresun merkez Alınca köyü, Giresun merkezine en yakın mesafesi olan köy merkezidir. Toplam 7 kilometrelik köy güzargâhımızın bir bölümü Karayolları ağına bağlı, bir bölümü mevcut belediye mücavir alanda, geri kalan bölümü de valilik özel idare sorumluluğundadır yani 7 kilometrelik bir yol yapımı ve onarımı için 3 ayrı kurumdan hizmet almak durumundayız. İşte, bu yüzden, Giresun’un en yakın köyü olan Alınca köyümüzün yolu -yerel dille söylememiz gerekirse- yamalı bohça gibidir. Bu problem aslında bizim köyümüzün değil tüm Türkiye’deki küçük şehirlerin genel problemidir. İlçe yollarımızın ayrı, köy yollarımızın ayrı, yayla yollarımızın ayrı, kara yollarının ayrı tutulması hizmet noktasında büyük aksaklıklara neden olmaktadır. Bunun en büyük tepkisini de elbette sorumluluğunuzda olmamasına rağmen hisseden bakanlık Ulaştırma Bakanlığıdır. Vatandaşımızın ve bürokrasimizin beklediği ise tüm ilçe, belediye ve köy yollarının ulaştırma ve altyapıda uzman kadroya sahip Ulaştırma Bakanlığı sorumluluğuna ve hizmetine alınmasıdır yani nasıl soframızdaki ekmeği marketçi değil fırıncı yapıyorsa, yollarımızın tamamının da Ulaştırma Bakanlığı uhdesinde Karayolları Genel Müdürlüğünce yapılmasının doğru olduğunu düşünüyorum.
Seçim bölgem Giresun’da Karadeniz Sahil Yolu kapsamında sahil ilçe yollarımız ve Trabzon bağlantımız 2007’de yılında bitirilmişti. Giresun-Sivas yolu güzergâhımızda büyük engel teşkil eden Eğribel Tüneli’miz hamdolsun geçtiğimiz yıl hizmete geçerek kış aylarında kapalı olan İç Anadolu bağlantımızı sağlamıştır. Konuşmamda bahsettiğim gibi, 6 kilometre geliş, 6 kilometre gidiş toplam 12 kilometrelik Eğribel Tüneli’miz zorlu şartlarda bitirilmiştir ancak yalnızca genişleme ve asfaltlama bekleyen Bulancak-Aydındere yolumuz on yıldır tamamlanamamıştır.
2001 yılında Cumhurbaşkanımızın ziyaret ettiği Çamoluk ilçemizin Gümüşhane, Erzincan, Sivas ve Giresun’a sınırı olmasına rağmen kara yollarıyla girişi vardır, çıkışı yoktur. Çamoluk-Alucra-Yağlıdere yolumuz yirmi yıldır proje ve çalışma beklemektedir. Trabzon, Gümüşhane ve Giresun ortak yaylası olan Sis Dağı’mızın Trabzon’dan ulaşımı duble asfalt yol iken Giresun ilçelerinden ulaşımımız stabilize ve bakımsızdır. Sivas sınırımız olan Şebinkarahisar-Koyulhisar yolu yıllardır bakım beklemektedir.
“Tarihi İran Yolu” olarak bilinen Tirebolu-Doğankent-Torul yolu ve Görele-Çanakçı-Çömlekçi grup yollarımız da maalesef her yıl defalarca vuku bulan kazalardan dolayı “ölüm yolu” olarak adlandırılmaktadır artık. Yalnızca Giresun için değil, bölgenin Gürcistan, Azerbaycan bağlantısı ve Tirebolu-Erzincan güzergâhından İran bağlantısı olması hasebiyle Giresun Çevre Yolu şehrimizin ve bölgemizin olmazsa olmazıdır. Tüm Giresun’un bürokrasisi ve vatandaşı bu dönem güney çevre yolumuzun bir an önce başlatılıp bitirilmesini beklemektedir.
Yine aynı şekilde Bakanlığınızı ilgilendiren, İç Anadolu’yu Karadeniz’e bağlayacak demir yolu projesinin yapılan fizibilite çalışmaları sonucu en uygun ve en kısa mesafeli güzergâhı olan Sivas-Erzincan Hattını Gümüşhane’den Harşit Vadisi dediğimiz Doğu Karadeniz’in orta noktası olan Tirebolu’ya inmesidir. Akabinde yapılacak olan Samsun-Sarp Demiryolu Projesi’yle Karadeniz’in tüm bölgelerimize bağlantısı sağlanmış olacaktır. İnanın bu sözlerim sitem değildir, sahada gezen teknik bir Anadolu çocuğu olarak kilometrelerce tüneller, köprüler, hava alanları, demir yolları inşa eden Bakanlığımızın Anadolu topraklarını, ilçelerimizi, yaylalarımızı, köylerimizi kilim motifimiz gibi nakış nakış birbirine bağlayacak yollarla işleyeceğine inancım ve güvencimdir.