Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Bahadır Bumin Özarslan, sosyal medya hesabından önemli açıklamalarda bulundu.
Açıklama şu şekilde;
Her yıl 24 Nisan'da, Ermeni lobileri ve onların kadim yandaşları, asılsız soykırım iddiasında bulunurlar. Gerek hukuken gerekse fiilen dikkate alınmaması gereken bu tavır karşısında, Kılıçdaroğlu döneminde CHP'de, bu iddialara genellikle sessiz kalınması dikkat çekmektedir.
Hatta Kılıçdaroğlu, bu asılsız iddialara destek olan Canan Kaftancıoğlu, Sezgin Tanrıkulu gibi kişilere de partisinde önemli roller vermiştir. Bugün ise akla şu sorular gelmektedir:
24 Temmuz 2015'te PKK'ya karşı başlatılan "Hendek Operasyonları"na karşı çıkan ve Türkiye'yi örtülü olarak soykırımla suçlayıp Türkiye'ye uluslararası müdahale çağrısında bulunan "Barış Akademisyenleri Bildirisi", CHP için ne ifade etmektedir?
Daha da önemlisi, bu bildiriye imza atıp KHK ile ihraç edilen Yüksel Taşkın, bu sebeple mi CHP' de Genel Başkan Yardımcısı olmuş ve CHP'nin İzmir 1. Bölge 1. sıra adayı yapılmıştır?
Bu durumda, "atadan-dededen CHP'li" olan, Atatürk ve Cumhuriyet sevgisi ile dolu, ülkenin bölünmez bütünlüğünü savunan İzmir seçmenine nasıl bir gerekçe gösterilecektir?
Aslında bu soruların cevapları bellidir. CHP'nin bugün geldiği nokta için de çok şey söylenebilir. Ama en önemlisi, önderimiz Gazi Mustafa Kemâl Atatürk'ün kemiklerini sızlatmanın, bugünkü Y-CHP için günlük bir uğraş olduğu rahatlıkla iddia edilebilir.