Türkgün Gündem MHP'li Yalçın: Sandıkta millî irade operasyonu kaçınılmaz olmuştur

MHP'li Yalçın: Sandıkta millî irade operasyonu kaçınılmaz olmuştur

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyük kentlerimizde CHP’li belediyelerce bir seçim dönemi boyunca ortaya konan kötü hizmet performansına PKK ve DHKP-C’nin siyasi kanatlarına verilen affedilmez tavizler eklenince, İstanbul’da Çağlan Adliyesine bugün yapılan silahlı saldırı sonucunu doğurmuş ve sandıkta bir millî irade operasyonu kaçınılmaz olmuştur." dedi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyük kentlerimizde CHP’li belediyelerce bir seçim dönemi boyunca ortaya konan kötü hizmet performansına PKK ve DHKP-C’nin siyasi kanatlarına verilen affedilmez tavizler eklenince, İstanbul’da Çağlan Adliyesine bugün yapılan silahlı saldırı sonucunu doğurmuş ve sandıkta bir millî irade operasyonu kaçınılmaz olmuştur." dedi.önemin başlangıcı olacaktır." dedi.

MHP'li Yalçın şu ifadeleri kullandı;

Türkiye’de 31 Mart 2024 tarihinde gerçekleşecek Mahallî İdareler Seçimleri, emanetin başarısız ve beceriksiz ellerden alınarak liyakat ehline teslim ve tevdi edileceği bir dönemin başlangıcı olacaktır.

Millî değerlerimizle savaşmayı, kutsallarımıza dirsek atmayı siyasi gelenek hâline getiren CHP, bir seçim dönemi boyunca halka hizmete de sırt çevirmiştir.

CHP’nin elindeki metropol kentlerimizde gündelik hayat, belediyecilik açısından bir sorunlar yumağına dönüşmüştür.

Siyasi endişelerle bölücü terör örgütünün militanlarına kadroların tahsis edildiği İstanbul’da belediye, hizmet kıtlığına ve borç batağına sürüklenmiştir.

İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyük kentlerimizde CHP’li belediyelerce bir seçim dönemi boyunca ortaya konan kötü hizmet performansına PKK ve DHKP-C’nin siyasi kanatlarına verilen affedilmez tavizler eklenince, İstanbul’da Çağlan Adliyesine bugün yapılan silahlı saldırı sonucunu doğurmuş ve sandıkta bir millî irade operasyonu kaçınılmaz olmuştur.

CHP, öteden beri kendi yağıyla kavrulmak, millete kendi gücü ve kendi imkânlarıyla hizmet sunmak yerine başka mahfillere yaslanmayı alışkanlık hâline getirmiştir.

Ama artık deniz bitmiş, kara görünmüştür.

Maskeler düşmüş, asıl suretler açığa çıkmıştır.

Yoldaşları, kaderdaşları birer birer CHP’yi terk etmiştir.

Bordasından su alan gemi, batmak üzeredir.

Üstelik dümende çaylak ve üstelik emanetçi bir genel başkan vardır.

Mevcut belediyeleri kendi öz kaynaklarıyla yeniden kazanamayacağını bilen CHP, can havliyle bölücü terör örgütünün siyaset kayığına sarılmış ama kaypak bedenine tutunamamıştır.

Kendi tabanını bile rahatsız eden türlü tavizler ve ayrıcalıklarla yanında tutmaya çalıştığı, ancak bir türlü yaranamadığı siyasi partiler; artık CHP’yi terk etmişlerdir.

Umut bağladığı masa arkadaşları tarafından ortada bırakılan CHP, çaresiz, alternatif üretmekten aciz ve muallak vaziyettedir.

Milletimizse CHP’nin belediyecilikte yol açtığı yaman karmaşaya hitam vermek için 31 Mart’ı iple çekmektedir.

Milletimizin tanıdığı bir dönemlik deneme süresi çoktan dolmuş, emanetin ehline teslim vakti yaklaşmıştır.

31 Mart Yerel seçimlerine doğru, Cumhur İttifakı için ufukta yeni bir dönemin ışıkları parlamaya başlamıştır.

Aziz milletimiz, Yerel Seçimlerde İstanbul ve Ankara başta olmak üzere metropol kentlerimizi yeniden Cumhur İttifakı adaylarının emin ellerine teslim edecektir. 

Çünkü Cumhur İttifakı istikrar ve güven demektir.

Cumhur İttifakı, sözünde durmak demektir.

Cumhur İttifakı; milletin ta kendisi, millî iradenin inikâsıdır.

MHP, Cumhur İttifakının itimat telkin eden bir üyesi olarak üzerine düşen görev ve sorumluluğu sahada bütün kadrolarını seferber ederek yerine getirmektedir.

Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin talimatları doğrultusunda İstanbul ve Ankara’da oluşturulan Bölge Çalışma Komisyonları, Yerel Seçimlerle ilgili faaliyetlerini “CUMHUR BİZİM, TÜRKİYE HEPİMİZİN” teması altında büyük bir iştiyak ve coşkuyla yerine getirmektedir.

31 Mart 2024’te zafer bizim olacaktır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Siyaset 660 sayılı KHK'da değişiklik içeren teklif TBMM'de

660 sayılı KHK'da değişiklik içeren teklif TBMM'de

TBMM Genel Kurulu, bazı kanun ve KHK değişiklikleri üzerine görüşmelerini tamamladı.

KAYNAK: AA

TBMM Genel Kurulunda, Bazı Kanunlarda ve 660 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede (KHK) Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin birinci bölümünün tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

Teklifin birinci bölümü üzerinde Yeni Yol Partisi adına söz alan Ankara Milletvekili Mesut Doğan, AK Parti iktidarları dönemini eleştirdi.

AK Parti iktidarları döneminde 28 trilyon faiz ödendiğini ileri süren Doğan, "Ne demek bu? Türkiye'de 26 milyon ailenin, hanenin olduğunu kabul ettiğimizde her aile başına sadece millet olarak 1 milyon 100 bin lira faiz ödedik ve bu kadar dehşet bir faizin ödendiği ülkede insanlarımız karnını doyuramayacak bir hale geldikleri gibi yarına dair ciddi manada endişeler taşıyorlar." değerlendirmesini yaptı.

İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz ise teklifi, "Anayasaya aykırılık torbası" olarak niteledi. Uz, "Teklifin içinde yüksek yargı kararlarının hiçe sayıldığı demokratik süreçlerin baypas edildiği, denetimin ortadan kaldırıldığı çeşitli düzenlemeler var." diye konuştu.

Teklifte, Diyanet İşleri Başkanlığının yurt dışı temsilcilikleriyle ilgili düzenlemenin yer aldığını aktaran Uz, "102 ülkede temsilciliği olan lakin liyakat ve denetimden ve verimlilikten söz edemediğimiz bir yapıyla yine karşı karşıyayız. Diyanetin önemli gelirlerinden biri olan özellikle Diyanet Vakfının da Sayıştay denetiminin dışına çıkarılması aklımıza başka başka soru işaretleri getirmektedir." ifadesini kullandı.

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Diyanet İşleri Başkanlığıyla ilgili teklifte yer alan düzenlemelere değinerek, teklifle Din İşleri Yüksek Kuruluna resmi kurumların talebi üzerine dini yayınları incelemek ve mütalaa vermek, namaz vakitleri ile dini gün ve geceleri tespit ve ilan etmek, Kur'an-ı Kerim meallerini incelemek ya da incelettirmek görevlerinin verildiğini anımsattı.

Diyanet İşleri Başkanlığında görev yapanlara ilişkin düzenlemelere de değinen Kalaycı, şunları kaydetti:

"Başkanlık müşaviri, Başkanlık müftüsü ve Başkanlık vaizi ünvanındaki personelin merkez veya taşra teşkilatında çalıştırılabilmesi ayrıca yurt dışı teşkilatın müşavirlik ve ataşeliklerden oluşacağı ve yurt dışında mahallinden sözleşmeli personel olarak çalışanlara ödenecek ücret düzenlenmektedir. Bunlarla birlikte, Diyanet İşleri Başkanlığında önemli görevleri ifa eden vaizlere eş değer kadroların ek ödeme oranlarının verilmesi, yine din hizmetleri sınıfında çalışan murakıpların statü ve özlük haklarının eş değer kadrolar dikkate alınarak belirlenmesi görüşündeyiz. Ayrıca, kadrolularla aynı işi yapmalarına rağmen birçok haktan yararlanamayan vekil imamlar ve fahri öğreticilerin kadroya alınması, camilerdeki ve kurslardaki ihtiyaç gözetilerek alımlarda kontenjanının artırılması gerekli görülmektedir"

DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan, Diyanet İşleri Başkanlığının bütçesinin birçok bakanlığın bütçesinden fazla olduğunu söyledi. Ayan,"İşte, tam da Galeano'nun dediği gibi mutlu azınlığın doyması için yığınların açlıktan ölmesi gerek demek. Ülkenin en büyük bütçelerinden birine sahip Diyanetin yoksullara verdiği vaazlar bu tabloyu zaten gözler önüne seriyor." eleştirisinde bulundu.

CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, söz konusu teklifle, hac ve umre faaliyetleriyle ilgili olarak Diyanet Vakfınca açılacak hac ve umre hesabına ödemelerin yapılacağını ancak bu ödemelerin ve hesapların denetlenmesiyle ilgili yetkinin Cumhurbaşkanınca yetkilendirilmiş denetim elemanlarına bırakıldığına dair bir hükmün olduğunu söyledi. Arı, "Türkiye'deki hac ve umre faaliyetiyle ilgili Diyanet Vakfınca yapılacak hizmetler, Sayıştay'ın denetiminden uzaklaştırılmış durumda." diye konuştu.

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Anayasa Mahkemesi'nin rektör atamalarına ilişkin iptal kararını hatırlattı. Teklifte bu duruma ilişkin düzenlemelerin yer aldığını anımsatan Emir, "Beklemiş 70'e yakın rektör atamış son gün bize getiriyor 'Alelacele geçirin bunu' diyor bunun adı şantaj." sözlerini sarf etti.

AK Parti İstanbul Milletvekili Oğuz Üçüncü ise teklifin ilk 9 maddesinin Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilgili düzenlemeleri içerdiğini söyledi.

Teklifin 7. maddesine işaret eden Üçüncü, söz konusu madde ile yurt dışında görev yapacak din görevlilerinin özlük haklarının iyileştirileceğini vurguladı. Üçüncü,"Söz konusu maddede öngörmüş olduğumuz iyileştirmeyle hem istihdamı kolaylaştıracağız, aynı zamanda insanlarımızın ana vatanıyla bağını inşallah daha da pekiştireceğiz." dedi.

Konuşmaların ardından teklifin birinci bölümünün tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, daha sonra birleşime ara verdi.

Aranın ardından komisyonun yerini almaması üzerine Kurtulmuş, birleşimi saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *