20 Eylül 2024
weather
23°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Türkgün Gündem MHP'li Yalçın'dan CHP'li Tezcan'a sert cevap

MHP'li Yalçın'dan CHP'li Tezcan'a sert cevap

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, EtikHaber'e yaptığı açıklamayla CHP'li Bülent Tezcan'a cevap verdi. Semih Yalçın "CHP, asılsız iftira ve ithamlarla MHP’yi suçlamaya kalkacağına, teröristlerin siyasi uzantısına sağladığı desteğin hesabını millete vermelidir" dedi.

6 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
MHP'li Yalçın'dan CHP'li Tezcan'a sert cevap

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın, CHP'li Bülent Tezcan'ın açıklamalarına EtikHaber'e yaptığı açıklamayla cevap verdi.

Semih Yalçın EtikHaber'e yaptığı açıklamada: "-CHP; Türkiye’de terörün bir numaraları teşvikçisi ve faili olan, Kandil’i temsil ettiğini gizlemeyen HDP ile arasına neden mesafe koymamaktadır? - CHP teröristleri niçin ve hangi gerekçelerle himaye etmektedir? - CHP neden HDP’ye koşulsuz destek vermektedir?" sözlerine yer verdi.

Semih Yalçın'ın açıklaması şu şekilde: Sivas Kongresi kararlarına ne kadar sadık kaldığına ve terörle mücadeledeki tutumunun ne olduğuna dair partimizin CHP’ye getirdiği eleştirilere cevap; partinin resmî sözcülerinden değil, mazul Bülent Tezcan tarafından verilmiştir. Bu cılız cevabın arkasında; PKK’nın politik uzantısıyla iş birlikçiliğin, asıl payandacılık ve uluslararası aktörlere asıl kapıkulluğunun tarafımızca ifşasından duyulan eziklik sırıtmaktadır. Tezcan’ın cevabı; CHP’nin sürüklendiği siyasi uçurumun işareti olduğu kadar, açılımcılığa kılıf bulamama çaresizliğinin de göstergesi olmuştur.

Bülent Tezcan; HDP ile siyasette neden beraber hareket ettikleri sorusunu cevaplandırmak yerine, lafı dolandırarak partisinin millete ihanetini polemikle örtmeye çalışmıştır. Şimdiye kadar hiçbir CHP sözcüsü bugüne kadar çıkıp “Bizim PKK'nın siyasi kanadıyla iş birliği yaptığımız iftiradır.” diyememiştir. Hiçbir CHP sözcüsü “Hayır, biz asla teröre destek vermiyoruz. PKK'nın siyasi kanadının yanında değiliz.” diyememiştir. Bilakis CHP ihanet siyasetine hız vermiştir, ancak bu konuda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu suskundur.

Çünkü sükût ikrar demektir, itiraf demektir. CHP, PKK’nın siyasi kanadıyla beraber midir, değil midir, açıklamalı; Türk milleti de gerçeği öğrenmelidir. Saray eleştirisinin, kapıkulu ve payanda gibi yaveleri kırık plak gibi tekrarlama ucuzluğunun arkasına saklanmak; açıklamaları ikiyüzlülük ve iftira kokan CHP’yi kurtarmaz.

CHP ve yâranı, MHP’ye çamur atmaktan başka savunma mekanizması bulmalı, kamuoyunu bu konuda tatmin etmelidir. CHP, asılsız iftira ve ithamlarla MHP’yi suçlamaya kalkacağına, teröristlerin siyasi uzantısına sağladığı desteğin hesabını millete vermelidir. Kemal Kılıçdaroğlu ve avenesi şu soruları bir an önce cevaplamak zorundadır: - CHP; Türkiye’de terörün bir numaraları teşvikçisi ve faili olan, Kandil’i temsil ettiğini gizlemeyen HDP ile arasına neden mesafe koymamaktadır? - CHP teröristleri niçin ve hangi gerekçelerle himaye etmektedir? - CHP neden HDP’ye koşulsuz destek vermektedir? - CHP, hangi gerekçelerle PKK’nın siyasi uzantısına yönelik “himaye politikası” gütmektedir? - CHP Türk milletinin yanında mıdır, yoksa milletinin birlik ve beraberliğine göz dikenlerin, devletimizin bekasına kurşun atanların arkasında mıdır? - Sınırlarının güneyinde cereyan eden vekâlet savaşlarına, güvenlik ve varlığına dönük saldırılara karşı Türkiye amansız bir mücadele verirken; CHP, cephe gerisinde neden bozgunculukla meşguldür? - CHP, yerel seçimlerde HDP’nin verdiği destekle elde ettiği haram kazancın diyetini mi ödemektedir? -CHP’li Belediye başkanlarından birinin Diyarbakır’a kadar giderek açık açık görevden uzaklaştırılan HDP’li belediye başkanlarına destek vermesi de diyet ödeme çabasının sonucu mudur? - CHP, kendini PKK’nın politik temsilcisi olan HDP’ye borçlu mu hissetmektedir? - Sözüm ona barış ve kardeşlikten, 82 milyonun kucaklaşmasından söz eden CHP; HDP’nin kendini Atatürk’ün tarif ettiği “kaynaşmış millet” olgusundan soyutlayarak “eşit dil ve kültür statüsü” talep etmesine “Evet!” mi demektedir? - HDP’nin; millî bütünlük değil, demokratik özerklik ve ayrışma istemesi CHP tarafından onaylanmakta mıdır? Ancak mesele bütün bu girift soruların cevaplarından ibaret değildir.

CHP uzun zamandan beri açılım sürecini yeniden ihya etmek, çözüm adı altında siyasi kanadının taleplerini demokratik platforma taşıyarak PKK’yı meşrulaştırmak için hazırlık içindedir. Yerel seçimlerdeki yalancı güneşler batmaya, (“iyi”lik Kandil’leri) sönmeye, ortaya çıkan gerçek yüzler, vahşi bir hayvanın karanlıktaki gözleri gibi parıldamaya başlamıştır. CHP; devlete kafa tutarcasına Kandil’e terörist temin eden, kaynaklarını terörizme ayıran HDP’li belediyelere açık açık destek vererek, meşru ve yasal tedbirlerle varlığını müdafaa eden devlete ayak bağı olmaktadır.

Halktan oy aldığı oyları terörizme destek sağlayarak politik kazanca tahvil etmeye çalışan CHP, suçludur. “Yavuz hırsız ev sahibini bastırır.” misali, haklı eleştirilerimiz karşısında efelenen, milletin gözünün içine baka baka vatan hainlerine destek veren CHP; sorumsuzdur, yüzsüzdür, pişkindir, utanmazdır. Kemal Kılıçdaroğlu ve partisi; bölge halkının verdiği oylardan yola çıkarak da kendine bahane üretemez. HDP’li belediyeler halka hizmet götüreceklerine, halkın kendine verdiği oyları istismar ederek; oyları mermiye, bombaya dönüştürerek “teröre yatırım” ısrarını sürdürmüştür. Halkın verdiği oylar; askerimize, polisimize ve sivil halka saldırı, cinayetler ve şehit cenazeleri olarak geri dönmektedir. Bölge halkı; evlatlarını Kandil’e militan yetiştirme, maddi kaynak yaratma çabasındaki PKK’nın siyasi temsilcisinin faaliyetlerinden rahatsızdır. Halk; kör ve boş bir inada, uluslararası aktörler için beyhude taşeronluğa yavrularını kurban vermekten bıkmıştır. Bölge halkı; oğullarının sadece ölüme gönderilmesinden değil, ülkeye ihanet için beyinlerinin yıkanmasından; askere, polise ve kendi yakınlarına kurşun sıkan katiller sürüsü hâline getirilmesinden rahatsızdır.

Teröre başkaldıran bölge halkı; barış istemekte, huzur istemektedir. Bölge halkının PKK’nın siyasi kanadına bakışı, oğlunun PKK militanı olmasını engellemek büyük cesaretle ortaya atılan bir ananın feryadıyla gözler önüne serilmiştir. Ana yüreğinin gücü; yıllardır süregelen kirli oyunu deşifre etmiş, tezgâhları bozmuştur. PKK’nın elindeki evladını kurtarmak için HDP il binası önünde eylem yapan bağrı yanık anayla, HDP’lilerle dayanışma pozu veren CHP arasında büyük bir niyet farkı vardır. Bu fark, İstanbul’daki işini gücünü bırakıp Diyarbakır’a siyasi şova gelen CHP’li belediye başkanının verdiği iş birlikçi fotoğrafta da apaçık ortaya çıkmaktadır.

Bu fark, CHP’nin asıl niyetini ifşa etmiştir. Kısacası CHP, mağdur vatandaşlarımızın destekçisi değil; teröristin, terörizmin hamisi olmayı seçmiştir. Bunun elbette siyasi bir bedeli olacaktır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
MasterChef Türkiye jüri üyeleri kimler?

MasterChef Türkiye jüri üyeleri kimler?