AA - 2 Temmuz 1955'te Darülaceze Hastanesi'nde hayatını kaybeden Üsteğmen Kara Fatma'nın hayatı, Milli Mücadelenin Kahraman Kadınlarını Anma Anılarını Araştırma ve Yaşatma Derneğinin çalışmasıyla beyaz perdeye aktarılmaya hazırlanıyor.
Cesaretinden ötürü "gözü kara" olduğu için Mustafa Kemal Atatürk tarafından "Kara Fatma" diye anılan Fatma Seher Hanım, vefatının 66. yıl dönümünde anılıyor.
Dernek Başkanı İlknur Bektaş, hakkında 14 yıl boyunca araştırmalar yaptığı Kafa Fatma'yla ilgili, tiyatro oyunu, müzikal ve bir kitap yazdıktan sonra son olarak film senaryosunu kaleme aldı. Kara Fatma ile ilgili bilgilere ulaşmak için Darülaceze'de bulduğu kimlik bilgilerinden yola çıkan Bektaş, emniyet sandıklarındaki kayıtlara ulaşarak arşiv taraması yaptı.
Arşivden parmak damgalı kimliği bulan Bektaş, o bilgiler arasında Kara Fatma'nın Erzurum doğumlu ve çocuklarının olduğu, baba isminin İbrahim Yahya olarak yer aldığını tespit etti.
Bektaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kara Fatma'nın gerçek adının nüfusta "Mahi" olarak geçtiğini söyledi.
Kara Fatma'nın mezar yerinin eskiden olmadığını belirten Bektaş, "Mezar yeri artık var. Araştırmalarım uzun sürdü ve birçok yere yazı yazdım. En son yaşadığı yer Darülaceze Hastanesi'ydi. Orada vefat etmişti, bu yüzden orada bir kayıt oluşmuştu. Bu sayede bilgi edindik. Parmak damgalı kimliğini buldum. Bir kahramanın varlığını, efsane olmadığını, bu milletin saygın bir değerinin olduğunun bilinmesi gerekiyor." dedi.
Kara Fatma'nın dönemin zorluklarını aşarak, cephede savaştığını, çocuklarını bir akrabasına bırakarak, asker eşiyle birlikte önce Edirne'ye gittiğini, eşinin şehit olması üzerine kendisinin asker olarak görev almak istediğini aktaran Bektaş, şöyle devam etti:
"Fatma Seher Hanım, 'Ben de varım' diyerek, öne çıktı. Gözü karaydı, cesaretli bir kadındı. Eşinin vefatının ardından önce Halide Edip Adıvar'ın Sultanahmet'teki konuşmasını dinler. Daha sonra Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıktığı haberini alır ve ondan görev almak ister. İstanbul Karaköy'den Samsun'a hareket eder. Samsun'dan Sivas'a gider. Atatürk'le konuşma şansı yakalar. Görev almak istediğini söyler. Atatürk de Fatma Seher Hanımın ne kadar cesur olduğunu görür; 'Keşke bütün kadınların gözü senin gibi kara olsa' der. Daha sonra ismi Kara Fatma olarak anılır."
Bektaş, Fatma Seher Hanımın zamanla birçok aile ferdini kaybettiğini, buna rağmen yılmadan düşmana karşı mücadele verdiğini, Türk kadınının savaş yıllarında sadece mühimmat taşıyarak, hasta bakmadığını, kadınların aklıyla, cesaretiyle ve direnciyle de düşmana karşı mücadele ettiklerini belirtti.
"Bütün yoksulluğuna rağmen maaşını Kızılay'a bağışladı"
Bektaş, Kara Fatma'nın boyunun 1 metre 45 santim olduğunu dile getirerek, "O boyuyla gözü kara dediğimiz kadın, 700 erkek, 43 kadın askerle cephe cephe dolaştı. Yurdun dört bir yanında at koşturdu, düşmana karşı savaştı. Zamanla kardeşlerini, akrabalarını kaybetti ama yılmadı ve direndi. Her türlü zorluğa rağmen ayakta kalmanın en güzel örneğidir Kara Fatma. Bütün yoksulluğuna rağmen maaşını Kızılay'a bağışladı. 'Ben para için savaşmadım' dedi. Asker ceketini üzerinden çıkarmadı hiçbir zaman, madalyasını ömür boyu taşıdı." ifadelerini kullandı.
Kara Fatma'nın hayatıyla ilgili senaryo yazdığını, film çekimleri için harekete geçtiklerini kaydeden Bektaş, "Üsteğmen Kara Fatma'nın parmak damgalı kimliğindeki adının Mahi olduğunu görünce hem toplumu bilgilendirmek hem de onun yaşadığı süreci, Milli Mücadele'nin ne zorluklarla yapıldığını göstermek ve tüm bunları bir de kadın gözünden anlatmak için senaryosunu yazdım. Şimdi filminin yapılması için harekete geçtik. Oyuncularla görüşmeler yapılıyor. Mekanlar konusunda netlik kazandık. Son bir buçuk senedir film için mesai harcıyoruz." diye konuştu.
Üsteğmen Kara Fatma'nın ölüm yıl dönümünde 7 seneden bu yana anma töreni düzenlediklerini dile getiren Bektaş, 2 Temmuz'da Kulaksız'daki mezarı başında herkese açık tören düzenleyeceklerini sözlerine ekledi.