Milli Savunma Bakanlığı (MSB), haftalık bilgilendirme toplantısı düzenledi.
MSB'den yapılan açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tehditleri kaynağında bertaraf etmeyi öngören savunma ve güvenlik stratejisi çerçevesinde her türlü tehdit ve tehlikeye karşı mücadelesini artan bir baskı ile sürdürdüğünün altı çizildi.
Operasyonlarla; son bir haftada 64 terörist etkisiz hale getirildi. Yılbaşından bugüne kadar 796’sı Irak’ın, 856’sı Suriye’nin kuzeyinde olmak üzere etkisiz hâle getirilen terörist sayısı 1652 oldu.
Terör inlerine tek tek girmeyi sürdüren Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Irak’ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Operasyon bölgesinde teröristlere ait çok sayıda mağara/sığınak tespit ettti.
YILBAŞINDAN BU YANA 1652 TERÖRİST ÖLDÜRÜLDÜ
Tespit edilen mağara/sığınaklar dâhil arama-tarama faaliyetlerinde muhtelif miktarda; el yapımı patlayıcı (EYP), el ve keskin nişancı dürbünü, telsiz, jeneratör, termal şemsiye, havan, roketatar ve keskin nişancı mühimmatı ile yaşam malzemesi ele geçirildi.
MSB, 7 Ağustos’ta Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde şehit olan Piyade Astsubay Çavuş Habip Murat Alp’a bir kez daha baş sağlığı diledi.
Son bir hafta içerisinde, 3’ü terör örgütü mensubu olmak üzere 395 şahıs yakalanırken, 1 Ocak’tan bugüne kadar yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 7 bin 807 oldu.
Son bir haftada engellenen 973 şahıs ile birlikte bu yıl içerisinde engellenen kişi sayısı da 67 bin 948’e ulaştı.
"TÜM DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE YAŞANAN BU ZULME DUR DENMELİ"
MSB, Türkiye'nin, 7 Ekim’den bu yana İsrail’in Gazze’de süregiden saldırılarına karşı tepkisini açıkça ortaya koyduğunu; bölgede geniş çaplı çatışmalara yol açma riski konusunda sürekli uyarılarda bulunduğunun altını çizdi.
Yapılan açıklamada İsrail'in Gazze'deki zulmüne "dur" denilmesi gerektiği vurgusu yapıldı:
"İsrail, daha fazla can kaybı yaşanmadan ve sorun daha büyük bölgesel felakete dönüşmeden saldırılarını bir an evvel durdurmalı ve kalıcı çözüme yönelik adımlar atmalıdır. Uluslararası toplum da on binlerce masum çocuğu öldüren ve bölgemizi felaketin eşiğine sürükleyen İsrail karşısında artık kararlı bir tavır takınmalı ve tüm dünyanın gözleri önünde yaşanan bu zulme dur demelidir."
Açıklamada, "Türkiye Gazze’de katliamın sona ermesi, Filistin devletinin kurulması ve bölgemizde kalıcı barışın tesis edilmesi amacıyla sürdürülen çabalara her türlü katkıyı sağlamayı sürdürecektir." denildi.
SAVUNMA SANAYİİ
Tuğamiral Aktürk, yerli ve milli savunma sanayisinin, teknolojisi, tecrübesi, mühendislik altyapısı ve proje yönetim sistematiği ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nin imkan ve kabiliyetlerini daha da artırdığını söyledi. Aktürk, "Kara Kuvvetleri Komutanlığımızca, muhtelif miktarda 'OMTAS Kuleli Zırhlı Tanksavar Aracı', 'Mini Akıllı Mühimmat' ve 'NEFER Kuleli Zırhlı Muharebe Aracının' muayene ve kabul faaliyetleri tamamlanmıştır. Ayrıca genel maksat helikopteri projesi kapsamında 1 adet 'T-70' helikopterinin muayene ve kabul faaliyetleri TUSAŞ tesislerinde tamamlanarak Hava Kuvvetlerimizin envanterine alınmıştır." dedi.
DOĞAL AFETLE MÜCADELE
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, insani yardım faaliyetleri ile orman yangınları başta olmak üzere afetlerle mücadeleyi ilgili kurumlarla tam bir koordinasyon içerisinde sürdüğünü belirten Aktürk, "Rezerv Güç ile yangın söndürme çalışmalarına aralıksız destek olunmaktadır. Bu kapsamda, bugüne kadar 18 ayrı yerde meydana gelen orman yangınlarının söndürülmesine 54 helikopter ile 1030 sorti yapılarak destek sağlanmıştır." diye konuştu.
AYN- EL ARAP BÖLGESİNDEKİ ORTAK ÜS KURULDUĞUNA DAİR
Öte yandan bakanlık kaynakları, Rusya ile Suriye rejiminin Ayn-el Arap bölgesinde ortak üs kurduğuna dair haberlerle ilgili şunları söyledi:
“Barış Pınarı Harekatı sonrasında ABD ve Rusya ile iki mutabakat imzalamıştık. Bu mutabakatlar kapsamında; terörist unsurların belli bir bölgeye çekilmesiyle ilgili tedbir alınması yer alıyordu. Biz o günden bugüne kadar bu kapsamda yapılacak her türlü çalışmayı olumlu olarak değerlendiriyoruz. Orada da Ruslar ile rejimin bir faaliyeti olduğu açık ve bizim tespitlerimizde de bu var. Bu çalışmayı terör örgütü PKK/SDG/PYD-YPG varlığının o bölgede zayıflaması olarak değerlendiriyoruz ve yakinen de gelişmeleri takip ediyoruz. Bizim için esas olan sınırlarımızın, halkımızın güvenliğidir. O bölgelerden bize herhangi bir taciz, saldırı olması durumunda da gerekli karşılığı her zaman misliyle veririz.”
YÜKSEK ASKERİ ŞURA KARARLARI
Son Yüksek Askeri Şura Kararlarına yönelik sorular üzerine bakanlık kaynakları, şunları söyledi:
“TSK’da görevli general/amiral ve albayların terfi ve emeklilik işlemleri 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile 3 ve 8 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri’nin ilgili maddeleri kapsamında icra edilmektedir. MSB tarafından, Genelkurmay Başkanlığı ile Kuvvet Komutanlıkları ve tüm TSK’nın katılımı ile yaklaşık 1 yıl süren, titiz bir çalışma yapılmaktadır. YAŞ değerlendirmesine girecek general/amiral ve albayların; meslekî safahatları ayrıntılı olarak değerlendirilmektedir. Tüm bu çalışma, inceleme ve analizler; Cumhurbaşkanımız başkanlığındaki, YAŞ Heyeti’nin değerlendirmelerine sunulmakta, heyetin değerlendirmeleri sonucu alınan YAŞ kararları, Cumhurbaşkanımızın onayı ile tekemmül etmesini müteakip, kamuoyu ile paylaşılmaktadır.
400'DEN FAZLA ALBAY EMEKLİ EDİLDİ İDDİASI DOĞRU DEĞİL
926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu gereği General/Amiral rütbelerine yükselebilmek için; asgari lisans düzeyinde eğitim şartı aranmaktır. Bu kapsamda, yükselme sırasında bulunan albay rütbesinde bir personel, kaynağı ne olursa olsun, ilgili mevzuatta gerekli terfi şartlarını sağlaması halinde ve kadro ihtiyacı kapsamında, Cumhurbaşkanımız başkanlığındaki, Yüksek Askerî Şûra Heyeti’nin değerlendirmeleri neticesinde, dün olduğu gibi bugün de, generalliğe/amiralliğe yükseltilebilmektedir. Ayrıca, büyük bir özveri ve onurla görev sürelerini tamamlayarak emekliye ayrılan personelimizin de, özlük haklarına ilişkin herhangi bir hak kaybı bulunmamaktadır. Bu hususlara yönelik her türlü yasal düzenleme yapılmıştır. Sosyal medyada iddia edildiği gibi 400’den fazla Albayın emekli edildiği bilgisi doğru değildir, abartılı bir ifadedir. Emekli edilen Albay sayısı çok daha azdır. Emekli bildirimleri personelin kişilik haklarını korumak maksadıyla sadece ‘kişiye özel’ yapılmaktadır. Emekli edilen Albaylarla ilgili ortaya atılan iddialar doğru olmadığı gibi, TSK’nın ihtiyaçları doğrultusunda 455 Albayın görev süresi 2 yıl süreyle uzatılmıştır. TSK’da her bir personel kıymetlidir. Emeklilikle ilgili yapılan tüm değerlendirmeler TSK’nın ihtiyaçları, personelin mesleki safahati ve kadro durumuna göre yapılmaktadır.”