Türkgün Gündem Murat Kurum duyurdu: İzmit Körfezi’nde dip temizliğinin ilk etabı tamamlandı

Murat Kurum duyurdu: İzmit Körfezi’nde dip temizliğinin ilk etabı tamamlandı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İzmit Körfezi’ndeki dip çamuru temizliği projesinde ilk etabın tamamlandığını açıkladı. Bölgede şimdiye dek 1,1 milyon metreküp çamur bertaraf edilirken, Bakan Kurum, bu projenin dünyanın en büyük çevre projeleri arasında yer aldığını vurguladı.

KAYNAK: AA

Türkiye, çevre koruma ve sürdürülebilirlik alanında attığı kararlı adımlarla dünyada örnek teşkil etmeye devam ediyor.

Bu kapsamda, yıllardır biriken dip çamuru ve müsilaj sorunuyla mücadele eden Kocaeli'de bulunan İzmit Körfezi için, 2 Mayıs 2023'te "İzmit Körfezi Doğu Baseni Dip Çamurunun Temizlenmesi, Susuzlaştırılması ve Bertaraf Hizmeti Projesi" başlatıldı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un öncülüğünde başlatılan bu projenin ilk etabı, başarıyla tamamlandı.

MURAT KURUM ÇALIŞMALARI YERİNCE İNCELEDİ

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ile birlikte devam eden ikinci etap çalışmalarını inceledi.

“TÜM TÜRKİYE'YE ÖRNEK OLACAK BİR PROJEYİ BURADA YÜRÜTÜYORUZ”

Şantiye alanında proje yetkililerinden bilgi alan Bakan Kurum, projede yaşanan gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bakan Kurum açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Kocaeli Büyükşehir Belediyemizle birlikte dünyanın en büyük çevre projelerinden birini başlattık. İlk etapta 1,1 milyon metreküp dip çamurunu burada gördüğümüz gibi, solüsyonlarla çamurla deniz suyunu ayrıştırmak suretiyle bertaraf ettik.

Gerçekten içler acısı bir halden, nereye getiriyoruz. Bu (sonuç) çok kıymetli. İnşallah 2’nci ve 3’üncü etabın da tamamlanmasıyla birlikte İzmit Körfezi’nde dünyaya örnek bu projeyi tamamlamış ve İzmitli kardeşlerimize hediye etmiş olacağız. Bittiğinde orada gençlerimiz, çocuklarımız, vatandaşlarımız İzmit Körfezi'nin o masmavi güzelliğini her anıyla hissedebilecekler. Tüm Türkiye'ye örnek olacak bir projeyi burada yürütüyoruz. Haliç de işte bu haldeydi. Böyle bir çalışma çerçevesinde inşallah Haliç'ten daha temiz olacak."

Bakan Kurum, çalışmaların etkisiyle şimdiden denizde ekosistemin canlandığına dikkat çekerek “Artık daha önce görmediğimiz canlıların yeniden Körfez’e geldiğini gördük. Balıklar, yunuslar yeniden Körfez'de yaşamaya başladı” dedi.


KOCAELİ’YE MÜSİLAJLA MÜCADELE İÇİN TEŞEKKÜR

Dip çamuru temizliğinin müsilajla mücadele çalışmaları sırasında hayata geçirildiğinin altını çizen Bakan Kurum, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin ‘Marmara Denizi Koruma Eylem Planı’ ile ilgili ödevlerini yerine getirdiğini söyledi.

Bakan Kurum açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Müsilajla mücadele kapsamında Marmara'ya kıyısı olan tüm belediyelerimizle birlikte bir protokol yapmış ve bu protokol çerçevesinde de belediyelerimize, bakanlıklarımıza belli sorumluluklar ve yükümlülükler vermiştik. Ben burada Kocaeli Büyükşehir Belediyemize teşekkür ediyorum. O gün verdiğimiz tüm ödevleri harfiyen yerine getirdiler. Dip çamuru temizliği noktasında bizle uyum içerisinde çalıştılar. Diğer taraftan arıtma tesislerinin sayısını da 23’e çıkardılar. Biyolojik arıtma tesislerinde atık suların yüzde 72’si arıtılıyor. İnşallah İller Bankası ile yapmış olduğumuz çalışma çerçevesinde yüzde 100’ü yani Kocaeli’mizin atık sularının tamamı artık ileri biyolojik arıtma olacak ve gelecek nesillerimize çok daha temiz bir Körfez’i bırakmış olacağız."


“HİÇBİR ŞERH DÜŞMEDEN İMZALADIKLARI SORUMLULUKLARINI HATIRLIYORUZ”

Aynı sorumluluğu Marmara’ya komşu diğer illerin belediyelerinin de yerine getirmesi gerektiğine vurgu yapan Bakan Kurum, “Bu mücadele hepimizin mücadelesi, geleceğimizin mücadelesi. Çocuklarımıza iyi bir gelecek bırakma mücadelesi. Dolayısıyla burada hiçbir şerh düşmeden imzalamış oldukları sorumluluklarını tüm Marmara’ya kıyısı olan bölgelerimize hatırlatıyoruz. Bir an evvel ‘ama, fakat’ demeden yerine getirmelerini bekliyoruz. Bunun takibini Bakanlığımız başından itibaren yapmaktadır. Sonuna kadar da takipçisi olacağız” diye konuştu.

3 etaplı projenin sonunda 468 hektarlık alandan toplamda 3,8 milyon metreküp çamurun bertaraf edilmesi planlanıyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem KKTC Başbakanı Üstel'den çok çarpıcı açıklama: Türkiye olmasa Kıbrıs Türk'ü Filistin gibi acı çekiyor olurdu

KKTC Başbakanı Üstel'den çok çarpıcı açıklama: Türkiye olmasa Kıbrıs Türk'ü Filistin gibi acı çekiyor olurdu

KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Rum ve Yunan lobisinin Kıbrıs Türklerine yönelik baskılarının sürdüğünü vurgulayarak, Türkiye’nin ana vatan olarak önemine dikkat çekti. Üstel, Kıbrıs Türklerinin 1974 Barış Harekatı sayesinde özgürlüğe kavuştuğunu hatırlattı.

KAYNAK: DHA

KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Balkan Rumeli Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (BALKANTÜRKSİAD) tarafından düzenlenen 33’üncü Sinerji Toplantısı’na katılmak için Bursa’ya geldi. Toplantıya Üstel’in yanı sıra KKTC Başbakan Yardımcısı ve Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Bursa Vali Vekili Salih Altun, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, BALKANTÜRKSİAD Başkanı İskender İskenderoğlu ve iş insanları katıldı. Törende konuşan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Kıbrıs Türk halkının 1950’lerden itibaren varoluş mücadelesi verdiğini belirterek, “Her türlü zulme, her türlü baskıya, her türlü işkenceye rağmen kurduğumuz Türk Mukavemet Teşkilatı’yla birlikte ve en önemlisi ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti'nden o zaman da aldığımız destekle 1974 mutlu Barış Hareketi’yle, Kıbrıs Türk'ü özgürlüğüne kavuştu. O günün ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin karar olanı o günün başbakanı rahmetli Bülent Ecevit ve onun ortağı Necmettin Erbakan ve Türkiye Ordusunun Kahraman Mehmetçiği Kıbrıs Türk'ünün mücahidi ve mücahidesi sayesinde bugünlere geldik. Bugün bakın, o günden çok farkı yok. Aynı zulüm devam ediyor” dedi.

‘ANAVATAN OLMASA KIBRIS TÜRK’Ü FİLİSTİNLİLER GİBİ İNİM İNİM İNLEYECEK’

Rum ve Yunan lobisinin Kıbrıs Türklerine baskılarının devam ettiğini söyleyen Başbakan Üstel, “Avrupa'nın şımarık çocuğu, Rum Yönetimi, hemen yanı başımızda Yunanistan ve Yunanistan adaları. Herkesin uğrak yeri. Değerli kardeşlerim, Rum'un ne olduğunu Yunan'ın ne olduğunu en iyi tanıyan bizim iş insanlarımızdır. Her gittikleri tanıtım fuarlarında Rum'un ve Yunan'ın baskısını görürler. Ama hiçbir zaman korkmadılar. Hiçbir zaman yılmadılar. Dünyanın her yerine gittiler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni pazarladılar. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde ne yaptıklarını kahramanca bir şekilde oralarda sergilediler. Ve bugün 20 Temmuz 1974’ten bugüne gelene kadar Kıbrıs Türk’ü gerek ekonomisiyle gerek sosyal yaşantısıyla gerekse altyapı zenginlikleriyle bugünlere geldiyse fedakar ve cefakar iş insanlarıyladır. 

Yine en büyük destek Türkiye Cumhuriyeti. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti bizim ana vatanımız. Bizim ana vatanımız olmasa belki de Kıbrıs Türk’ü bugün Filistin gibi inim inim inleyecek. Görüyorsunuz çocukları yakıyorlar, kadınları bombalar altında öldürüyorlar. Ama dünya, nerede dünya? Duyarsız. Biz o günleri geçirdik. Bugünlere geldik. Bundan sonrası bizim için hep ileridir. Onun için burada Balkanlar'dan gelen Rumeli'den gelen güzel insanlara da görev düşer. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kapıları sizlere açıktır. Her zaman Bursa'da yaptığınız işi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde de yapabilirsiniz. Biz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Ben Başbakan olarak ve hükümetimiz olarak sizlere her türlü kolaylığı yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

‘86 MİLYON’DAN KKTC’Yİ ZİYARET EDEN YÜZDE 1’

Türkiye’de bazı medya kuruluşlarının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni gazino adası olarak göstermeye çalıştığını belirten Üstel, “Hiç öyle değil arkadaşlar. Gazinolar turizmin bir parçası. Bir gelin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin mutfağıyla ve yüzyıllar önce değişik milletlerin yaşadığı, bıraktığı tarihi eserleri görün, tarihi eserleriyle buluşun. Tarihi eserleriyle yüz yüze olun. Göreceksiniz ki ne kadar zengin bir kültürü var, ne kadar zengin bir tarih vardır ve ne kadar zengin bir mutfağı vardır. Biz mutfağımızla övünüyoruz. Değerli kardeşlerim, Yunan adalarında ne varsa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yüz misli vardır. Bunu her platformda söylüyorum ve iddia da ediyorum. 

Gelin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin insanıyla buluşun. Gelin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yatırım yapın. Göreceksiniz ki dediklerimiz popülizm değil, hepsi gerçekçi. Var olma mücadelesi veren bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve onun içinde yaşayan insanlarımız. Baktığımız zaman 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’ndan bugüne kadar 86 milyondan Kıbrıs'ı ziyaret eden yüzde 1. Biz istiyoruz ki daha çok Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ziyaret edilsin. İki kardeş ülkenin evlatlarıyız. Tarihten gelen güçlü bağlarımız var. Bu bağlar bugün oluşmadı. Bu bağları bozan zedelemek insanlar olabilir, çıkabilir. Hiç önemli değil. Esas bizim geçmişimiz bir, tarihimiz bir kültürümüz birdir” dedi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *