Türkgün Gündem Okullarda LGBT terörüne geçit yok! 'Değerlerimizle ters düşen konularla mücadele etmek zorundayız'

Okullarda LGBT terörüne geçit yok! 'Değerlerimizle ters düşen konularla mücadele etmek zorundayız'

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Geçtiğimiz günlerde bir öğretmenin okulda sapkın LGBT sembolü önünde öğrencilerin fotoğrafı tepki çekmişti. Konu hakkında tepkisini dile getiren Bakan Tekin, 'LGBT dayatması konusunda bizim bakış açımızı şekillendiren iki husus var. Birincisi toplumsal değerler. Milli Eğitim Bakanlığı toplumsal değerleri gelecek kuşaklara aktarmak için çaba sarf eden bir kuruluş. Toplumsal değerlerimizle ters düşen konularla bir mücadele etmek zorundayız.' dedi.

2013 yılında milli iradeye karşı topyekün saldırıya geçen FETÖ'ye en büyük darbe 2014 yılında dersanelerin kapatılmasıyla indirilmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatı ile FETÖ'nün insan kaynağı olarak kullandığı dersaneler artık tarihe karışmıştı. Sabah'ta yer alan habere göre; FETÖ ve CHP medyası bu karara sert tepki gösterdi. Milli Eğitim Bakanlığı'nda bu tepkileri göğüsleyen bir isim vardı; Dönemin Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf Tekin.

O dönemde bir açıklama yapan Yusuf Tekin "Paralel denilen yapının vesayetçi ayakları dershanelerdi. İnsan ve ekonomik kaynak temini bir yana, asıl olarak harekete meşruluk temin ediyorlardı. Tüm illegal kirli işlerini eğitim üzerinden meşrulaştırıyorlardı." demişti

O günden bu yana Milli Eğitim'de FETÖ ile mücadele aralıksız olarak devam etti. Ve 4 Haziran 2023 tarihinde açıklanan Cumhurbaşkanlığı Kabinesi ile Yusuf Tekin Milli Eğitim Bakanlığı görevini devraldı.

20 milyon öğrenci ve 70 bin okula hizmet götüren Milli Eğitim Bakanlığı'nı yönetmek zor bir görev. Elbette bu zorluk birçok sorunu da beraberinde getiriyor. Eğitimde fırsat eşitliği, okul öncesi eğitim, sınav sistemi, meslek okulları ve son olarak gençlere yönelik LGBT misyonerliği bu sorunlardan sadece birkaçı.

İşte yeni Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in açıklamalarından bazı başlıklar:

BAYRAMDA SILA-İ RAHİM
-Sayın bakanım yeni göreviniz hayırlı olsun. Kurban bayramınız nasıl geçiyor?

Bayram programımız yoğun geçiyor. Arefe gün Erzurum'da AK Parti teşkilatında bayramlaşmaya katıldım. Birinci gün ailemle, anne babamla birlikte geçirdim. İkinci gün de Bayburt ve Gümüşhane'deki AK Parti teşkilatlarındaki bayramlaşma programlarına katılacağım. Bu vesile ile başta öğrencilerimiz olmak üzere tüm vatandaşlarımızın bayramını kutluyorum.

FETÖ 28 ŞUBAT'ÇILARIN EĞİTİMDEKİ TAŞERONUYDU
-2014 yılında dershanelerin kapatılması sürecinde adınızı çok duymuştuk. O günden bu yana neler değişti?

28 Şubat iradesi, kendi düşündüklerini hayata geçirmek için paravan olarak FETÖ'yü kullanmıştı. Dolayısıyla 28 Şubat'çılar eğitimle ilgili konuların ihalesini de FETÖ'ye verdiğini düşünüyorum. Nihayet MİT krizi, Gezi olayları ve dershanelerin kapatılması sürecinde bu açığa çıkmış oldu.

Benim düşüncem FETÖ ile 28 Şubat'çılar o dönemde birlikte hareket ediyordu. Biz de mili iradenin üzerinde olmaya çalışan bu tür vesayet odakları ile mücadele ettik.

Milli Eğitim ayağını da o dönemde biz yürüttük. Eğer FETÖ ile etkin mücadele yapılmasaydı, bu örgüt sadece Milli Eğitim'de değil, yetiştirdiği adamlar aracılığıyla kamuda ve askeri/sivil bürokraside bugün çok güçlü durumda olacaktı.

CUMHURBAŞKANIMIZIN EĞİTİMDEN BEKLENTİSİ YÜKSEK
-Bakanlığınız döneminde milli eğitimdeki öncelikleriniz neler olacak?

Sayın Cumhurbaşkanı'mızın Türkiye Yüzyılı ile ilgili bizim önümüze tuttuğu bir projeksiyon var. Bu Türkiye Yüzyılı'nı inşa edeceksek bunun başlangıç noktası elbette Milli Eğitim ve okullar olması gerekiyor.

Öncelikle bu vizyonu hayata geçirecek tedbirler almak istiyoruz. İkincisi, Cumhurbaşkanı'mızın müteaddit defalar söylediği eğitimle ilgili beklentilerin karşılanmadığı yönünde eleştirileri var.

Biz bu anlamda Cumhurbaşkanı'mızın ve halkımızın eğitimdeki beklentilerini karşılamak istiyoruz. Eylem planımızı da yakında kamuoyu ile paylaşacağız. Öğretmenlerimizle ilgili de şunu söyleyebilirim. Karar verme sürecine dahil edeceğiz ve birlikte çalışacağız.

DEPREM BÖLGESİNE EK KONTENJAN
-Göreve gelir gelmez LGS imtinanı ile ilgili deprem bölgesindeki öğrencilerimize bir müjdeniz olmuştu.

Evet, LGS ile ilgili olarak deprem bölgesindeki arkadaşlarımız, o kadar can kaybı ve yıkımın yaşandığı bir bölgede sağlıklı bir ortamda eğitim hizmetine erişemediğini düşündük.

Ya da hazırlanmak için yeterli psikolojik ortam oluşmamış da olabilir. Bu nedenle oradaki arkadaşlara diğer bölgelerde bir rahatsızlık olmayacak şekilde bir ilave kontenjan sağladık. Oradaki eksikliği bu şekilde telafi etmeye çalıştık.

YARIŞ MANTIĞI PEDAGOJİK OLARAK YANLIŞ
-Bu yıl LGS'de 562 öğrenci tam puan aldı. Bunu nasıl yorumladınız?

562 birinci meselesi çok soruluyor. Ben ilkesel olarak sekizinci sınıftaki bir çocuğun birinci-ikinci gibi bir yarış içerisine girmesini doğru bulmuyorum. O tartışmalara hiç girmiyorum.

Açıklamalarımızda da şu kadar birinci ve bu kadar ikinci var şeklinde bir beyanımız da olmadı. Ben bu sınıflandırmayı pedagojik olarak doğru bulmuyorum. Bu sıralama sadece çocuklarımızı orta öğretim kurumlarına yerleştirmek için bir derecelendirme.

LGBT PROPAGANDASINDA TAVRIMIZ ÇOK AÇIK
-Bir öğretmenin ilkokul çocukları ile LGBT bayrağı önünde fotoğraf çektirmesi tepki çekmişti. Okullarda bu tür faaliyetler konusunda neler yapacaksınız?

LGBT dayatması konusunda bizim bakış açımızı şekillendiren iki husus var. Birincisi toplumsal değerler. Milli Eğitim Bakanlığı toplumsal değerleri gelecek kuşaklara aktarmak için çaba sarf eden bir kuruluş. Toplumsal değerlerimizle ters düşen konularla bir mücadele etmek zorundayız.

İkincisi de bizim korumamız gereken bir öğretmen itibarı var. Bu tür olaylar 1 milyon öğretmen ailesini rahatsız ediyor. Onların hukukuna zarar verecek konuların cezalandırılması gerektiğini düşünüyorum. Korumamız gereken 1 milyon kişinin itibarı var. Gereken önlemi aldık, bundan sonra da almaya devam edeceğiz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Dünya Lübnan'dan İsrail'e sert tepki: Saldırılar uluslararası anlaşmaların ihlalidir!

Lübnan'dan İsrail'e sert tepki: Saldırılar uluslararası anlaşmaların ihlalidir!

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, İsrail'in Dahiye bölgesine yönelik hava saldırılarını uluslararası anlaşmaların ihlali olarak kınadı. Başbakan Nevvaf Selam da saldırıların Lübnan'a karşı sistematik bir hedef alma politikası olduğunu belirtti.

KAYNAK: AA

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, İsrail’in Kurban Bayramı arifesinde başkent Beyrut’un güneyindeki Dahiye bölgesine düzenlediği hava saldırılarını "açık bir uluslararası anlaşmanın ihlali ve bölgede adil barış koşullarının reddedildiğinin kanıtı" olarak değerlendirdi.

Lübnan resmi ajansı NNA’nın aktardığına göre, Cumhurbaşkanı Avn, İsrail tarafından akşam saatlerinde savaş uçaklarıyla Dahiye’ye düzenlenen 8 hava saldırısını kınayarak "Bu saldırılar yalnızca uluslararası anlaşmaları değil, aynı zamanda insan hakları, dini değerler ve bölgesel istikrarı da açıkça ihlal etmektedir" dedi.

İsrail'in saldırılarının, barış ve istikrarın gereklerini kabul etmediğini açıkça ortaya koyduğunu vurgulayan Avn, "Bu vahşetin faili olan taraf (İsrail), ABD’ye ve onun politikalarına bir mesaj gönderiyor; bu mesaj, Beyrut’un kalbinden ve dökülen masum kanları üzerinden veriliyor. Lübnan bu mesajı asla kabul etmeyecek." ifadelerini kullandı.

Avn, İsrail’in saldırılarının dini bir bayramın hemen öncesine denk gelmesini ayrıca kınayarak uluslararası topluma İsrail’i durdurma ve sivilleri koruma sorumluluğunu üstlenme çağrısında bulundu.

Lübnan’a karşı sistematik ve kasıtlı bir hedef alma politikası

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam da İsrail’in Beyrut’un güneyindeki Dahiye bölgesine düzenlediği hava saldırılarını sert bir dille kınadı.

Selam, yaptığı yazılı açıklamada, "İsrail'in özellikle Beyrut’un güney mahallelerine yönelik tekrarlanan tehdit ve saldırıları, Lübnan’a karşı sistematik ve kasıtlı bir hedef alma politikasıdır." ifadelerini kullandı.

Saldırıların, ülkenin egemenliğini, güvenliğini, istikrarını ve ekonomik yapısını doğrudan hedef aldığını vurgulayan Selam, bu tür ihlallerin özellikle dini bayram arifesinde ve turizm sezonu öncesinde gerçekleşmesinin tesadüf olmadığını belirtti.

Selam ayrıca, "Bu saldırılar, Lübnan’ın egemenliğine ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararına yönelik açık bir ihlaldir." dedi.

İsrail savaş uçakları akşam saatlerinde Beyrut'un güneyindeki Dahiye bölgesine hava saldırısı düzenlemişti.

İsrail ordusuna ait insansız hava araçlarının (İHA) Hades, Hureyk ve Burc el-Baracine mahalleleri üzerinde yoğun uçuşlar gerçekleştirmesiyle, bu bölgelerden büyük bir göç yaşanıyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, başkent Beyrut’un güneyindeki Hades, Hureyk ve Burc el-Baracine bölgelerindeki 4 binanın işaretlendiği harita paylaşmıştı.

Adraee, söz konusu bölgelerdeki 4 binanın Hizbullah'a ait tesisler olduğunu öne sürerek civarındaki binaların "tahliye edilmesini" istemişti.

İsrail ile Lübnan arasında 27 Kasım 2024'te yapılan ateşkes anlaşmasına rağmen İsrail sıklıkla anlaşmayı ihlal ediyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *