#2
“Gazze savaşı patlamadan tam bir ay evvel İsrail'in Yediot Ahronot gazetesinde enteresan bir haber çıkmıştı. Fakat Türk basınında ilgi görmedi.
1930'ların başında George Hamdani isimli bir Yahudi, İran'ın Hemedan şehrinden Orta Afrika ülkesi Çad'a gidiyor. O sırada başkent Encemine'de inşaatı yeni tamamlanan büyük bir cami için müezzin aranıyor.
Kendisini Müslüman gibi tanıtan Hamdani, vazifeye talip oluyor. Zamanla cemaate kendini benimsetiyor. Bir Müslüman kadınla evleniyor.
Yedi çocuğu oluyor. On yılda 40 ev, iki otel ve bir sinema salonunun da dâhil olduğu büyük bir servet biriktiriyor.
1943'te artık camiye gitmeyi bırakıp kimliğini açıklıyor, "Aslında ben Yahudiyim" diyor.
Ülke 1960'ta bağımsızlığını ilan ediyor. İsrailli elçi iki yıl sonra Tel Aviv'e "Çad'daki tek Yahudi'yi buldum" diye bir belge gönderiyor.
61 yıl sonra gizliliği kaldırılınca ortaya çıkan mektupta İsrailli elçi, Çadlıların Hamdani'nin Yahudi olduğunu öğrenince ne tepki verdiklerini şöyle anlatıyor:
"Bu elbette şehirde büyük bir kargaşaya neden oldu ancak Hamdani fazlasıyla zengindi, köklü bir yapıya sahipti ve çıkarları olan insanlar tarafından korunuyordu. Ayrıca Afrika'nın hiçbir şeyi fazla ciddiye almama eğilimi nedeniyle de bu mesele unutuldu."
Al Afrika'yı vur Müslüman coğrafyasına... Adamlar işi çözmüş! Ne kadar ibretlik değil mi? Bilemezsiniz... Kimi zaman karşınıza din adamı, kimi zaman siyasetçi, parti lideri, akademisyen, gazeteci olarak çıkarlar... İşte Siyonizm budur.”
Kaynak: Yeni Akit