Türkiye Kahramanmaraş merkezli iki büyük deprem felaketinin yaralarını sarmaya çalışırken Hatay merkezli depremlerle bir kez daha sarsıldı. Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerin yol açtığı büyük yıkımın ardından sarsılan ülkenin gözü bir yanda da uzmanların beklenen İstanbul depremine ilişkin açıklamalarına çevrildi. Fakat İstanbul depremine ilişkin uzmanların farklı görüş belirtmeleri ise tedirginliğe neden oldu.
İşte uzmanların "Olası Marmara depremi, İstanbul ve çevre illeri nasıl etkiler?" sorusuna yönelik açıklamaları:
NACŞ GÖRÜR: İSTANBUL İÇİN ZAMAN GELİYOR
Hasarın Kahramanmaraş depreminden daha fazla olacağını belirten Prof. Dr. Naci Görür, ''Nasıl 3 gün önce ‘Maraş’tan endişe ediyoruz’ diye yazdıysam aynı şekilde İstanbul’dan endişe ediyorum.'' dedi. ''Bilimsel bütün araştırmalar, İstanbul’da zamanın gelmekte olduğunu gösteriyor.'' diyen Naci Görür, durumun hiç de iyi olmadığına dikkat çekti.
CENK YALTIRAK: AÇIKLAMALARDAN BİRİNİN TUTMASI BİLİM DEĞİL
Prof. Dr. Cenk Yaltırak, ''Sürekli deprem olan bir bölgede aynı şeyi defalarca söyleyip birinin tutması bilim olmuyor.'' diyerek bazı açıklamalara yönelik tepkisini ortaya koydu.
Yaltırak ayrıca, Marmara Denizi içinde 240 ile 510 yıl arası kırılmayan dört fay parçası bulunduğunu vurgularken, ''Bunlardan en riskli olanı ve kırılmasını öngördüğümüz fay hattı Osmangazi Köprüsü'nün olduğu yerden başlayıp, İmralı Adası kuzeyine uzanan 110 kilometrelik 7.6 büyüklüğüne ulaşma potansiyeli olan doğu Marmara hattı.'' açıklamasında bulundu.
Araştırmalar sonucunda kırılma, tarihsel verilere göre 1509’da olduğu gibi doğu Marmara segmenti üzerinde olacağını da sözlerine ekleyen Yaltırak, ''Marmara Ereğlisi ile İzmit Körfezi arasındaki alanda, İstanbul, Yalova, Bursa illerinde ağır hasarlar oluşur.'' diyerek de bir uyarıda bulundu.
CELAL ŞENGÖR'DEN 7 BÜYÜKLÜĞÜNDE 2 DAKİKALIK DEPREM BEKLENTİSİ
Marmara'da en az 7 büyüklüğünde deprem beklediklerini söyleyen Celal Şengör de bu depremin süresinin iki dakika olabileceğini düşündüğü belirtti.
Şengör, ''Şiddeti 9’a çıkabilir. Fay Silivri’den Büyükçekmece’ye kadar kırılırsa korkulacak bir durum olmaz ancak kırılma Gebze açıklarına kadar uzanırsa 7.5 büyüklüğünde deprem üretir.'' diye konuştu.
AHMET ERCAN: 'CELAL SÜREKLİ UÇLARDA DURUR'
''Celal genellikle büyük deprem taraftarıdır, deprem üzerine halüsinasyonlar görür. Sürekli olarak uçlarda durur.'' diyen Prof. Dr. Ahmet Ercan da şu ifadeleri kullandı:
''Türkiye tamamen göçer. Zaten biz bu kurguyu İstanbul için hazırlıyorduk. Marmara'nın çevresinde 25 milyon kişi yaşıyor. Marmara’da olan her deprem 150 kilometre uzağı etkiliyor. Bu bir Kuzey Marmara depremidir. Etkileyeceği en büyük alan İstanbul olacaktır. Çünkü deprem gören alan 160 bin kilometrekare iken İstanbul'un yüzey alanı, yerleşim alanı 5 bin kilometre karedir. Şimdi 160 bin kilometre karede kilometrekare başına 125 kişi düşüyordu deprem bölgesinde ve oradaki ölüm sayısı şu anda 41 bin kişi ve 87 milyar dolarlık bir kayba neden oldu.
''KORKUNÇ BİR DURUM ORTAYA ÇIKIYOR''
Kuzey Marmara'da olacak bir depremde İstanbul'un kilometre kare başına düşen kişi yoğunluğu 3 bin kişidir. Ve ondan sonra katlanarak gitmiştir. İstanbul'da kilometre kare başına düşen konut sayısı 340'tır. Deprem olan yerde 25 yapı vardı. İstanbul'da 340, yaklaşık 7 katı falan var İstanbul'da. Dolayısıyla İstanbul'da ne olur olayını daha fazla konuşmaya gerek yok. Orana baktığınız zaman korkunç bir durum ortaya çıkıyor."
İSTANBUL DEPREMİNDE TARİH BEKLENTİSİ
Ercan, ayrıca beklenen bu depremin 2045'ten önce olamayacağını öne sürdü. Tarih konusunda bir diğer açıklamada Naci Görür tarafından ortaya atılmış ''30 sene içerisinde bekleniyordu, 23 sene geçti.'' demişti.
OKAN TÜYSÜZ: EN KÖTÜ SENARYODA DEPREMİN ŞİDDETİ 7,5
Prof. Dr. Okan Tüysüz, ''En kötü senaryoda depremin şiddeti 7,5... Bu senaryolar insanları korkutmak için değil, tedbir almak için... Afet olacak yerde nüfus ve bina yoğunluğu artırılmaz. Keşke 1999 sonrasında bu yoğunluğu azaltsaydık. İstanbul'da durum kabul edilebilir değil'' dedi.
DEPREM OLASILIĞI YÜZDE 64
Marmara içerisinde kırılmayan bir alan olduğunu ve buna da sismik boşluk denildiği ifade eden Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Doğan Kalafat'ın sözlerine de şu şekilde:
"Bu kırılmayan alan bir şekilde kırılarak enerjisini boşaltacak ve büyük bir deprem meydana gelecek. Büyüklük 7.1, 7.2 olabilir ama yine de büyük bir deprem. 2030'lu yıllara kadar yüzde 64 olasılık, 2050'li yıllara kadar yüzde 75 olasılık, 2090'lı yıllara kadar yüzde 95 olasılıkla bu deprem olacak. Ama bu hiçbir zaman 2090 yılında bu deprem kesinlikle olacaktır anlamına gelmiyor." (NTV)