Baykar Teknik Müdürü ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar katıldığı televizyon programında merak edilen soruları cevaplandırdı.
Baykar Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar'ın açıklaması şu şekilde:
Uçak yapmak hayalimdi. Genç yaşlarda itibaren havacılığa merakım var. Birazda babamdan kaynaklanıyor. Mühendis bir aileyiz diyebiliriz. Ufak yaşlardan itibaren babam beni pilotluk kursuna götürüyor. Bir defa ayağınız yerden kesildiği an kopamıyorsunuz. Her şey hayalimdi uçak yapmak pilot olmak. Baykar eski bir müessese babamın 1985’de kurduğu bir müessese. Biz ufak yaşlardan çalışıyoruz. Hassas makine parçaları üretmek üzere kurulmuş ilk olarak. İHA ve SİHA'ya girmesi benim uçak yapma tutkumla birlikte girdi. İHA’lar 2000’lerin başında yeni yeni konuşuluyor. Baykar’ın aslında bir sanayii birikim var o dönemde. Babam ilham kaynağıdır.
Solunum cihazı üretimi
Salgının başladığı dönem bütün dünyada salgının özellikle hastaların kötü seyrettiği durumlarda zatürreye dönüştüğü ve entübasyon gerekliliği doğuyordu. Ben o dönem makaleleri takip ediyordum. Ülkemize geldikten sonra şu yönü gördük. Türkiye kişi başına en çok yoğun bakım yatağı düşen ülkelerden biri. Bizde altyapı çok sağlam. Bir taraftan bütün dünyayı sarıyor bir yandan İHA çalışmalarımıza devam ediyoruz. 'Solunum cihazı acaba olur mu?' Türkiye’de bütün dünya bunun peşine düştü. Bizim hazırlığımız çok iyi durumda. Sanayii bakanlığımızın desteklediği firma vardı ve 12 adet cihaz üretmeyi başarmışlardı. Hastalığı rakamlarla hesap ettiğinizde rakamlar bir yere geldiği an ihtiyaç olabilirdi. Hazırlıklı bile olsanız hastalığı durdurmazsınız. Önce firma tespit edildi. Ürünü sorduk. Çok kullanıldığını söylediler. Ve bizde destek olduk. ASELSAN ile görüştük. Türkiye’nin hazırlığı ve altyapısı çok ciddi. Yurt dışındaki sistemle kıyaslanamaz. Türkiye’deki insana dokunur bir sistem. Binin üzerinde cihazı biz bağışlanmak üzere topladık.
Sağlık Bakanlığımız sağ olsun hemen cihazı 5 bin adet sipariş vereceğin söyledi. Biz cihazın eksikliklerin ve hızla üretim serüvenine başladık.
Cihazın içindeki bileşenleri yerli. Her şeyi olmasa da tasarımı yerli. Ama üretirken başka başka parçalar alıyorsunuz. Yerli yapmamız lazım. O noktada Aselsan’daki arkadaşlarımız hava akışın kontrolünü yapan parçayı yaptılar. Çok hızlı sürede sonuç alındı.
Sonuçta çok hızlı bir şekilde 15 gün içinde seri imalat prototipi çıktı. Sonra 100 adet Başakşehir’deki Hastane’ye teslim edildi. Sonrasında bu ayın sonuna kadar 5000 adet üretilecek. Yurt dışına ihraç oluyor tabii bunu Sağlık Bakanlığı karar veriyor. Bu ayın sonuna kadar 5 bin adet üretilecek. Biz kampanya ile bin adet toplamıştık.
Bütün teknolojilerde gelişirken, bütün testleri geçseniz de zamanla nadiren de olsa oraya çıkabilecek sorunlar olabiliyor. Bütün cihazlar için geçerli. En fazla biz hataları seyrek hale getirebiliyoruz. Bütün sistemlerde böyle. Üretimden olan en kıymetli şey fikir. Buradaki fikrin üretmekten öte tasarım sahibi çok daha kıymetli.
Savunmada yerli projeler
Cumhurbaşkanımız ülkemizin tarihine damga vurmuş bir isim. Ben kendisini çok eski yıllardan beri takip ediyorum. İl başkanlığı döneminden tanıyordum. Her yönden örnek bir insan. Cumhurbaşkanımızın ülkemize özellikle savunma sanayii 2000’lerin başında yüzde 15 katkı yapmaktaydı. Bugün baktığımızda projelere bu vizyon sayesinde yüzde 65-70 seviyesine ulaştık.
CHP’li Veli Ağbaba’nın iddiaları
Seçim döneminde böyle kirli bir kampanya başlattılar. Biz hemen mahkemeye verdik. Biz bırakın para almayı biz emek verdik. Gönüllüler gitmişler devletin hastanesinde ücretsiz ekipmanları ile hastaları tedavi etmişler. O sırada hastaneye ilave bölümler yapılmış orada da hastaları tedavi etmişler. Doktorlar krizde destek vermişler. Vakıf para harcamış bu gönüllüğü oluşturmuş Sonra diyorsunuz ki siz buradan destek aldığınız. Biz emek verdik. Ben bu hizmeti T3 vakfı öğrencilere eğitim veriyor. Bu öğrenciler A,B,C partisinden öğrencilerden değil.