"Anneler, çocuklarının, kollarına kalıcı şekilde isimlerini yazıyorlar ki parçalandığı zaman cesetlerinden geriye, kolları, bacakları kalırsa tanınsın diye. Böyle bir zorluk içerisinde yaşıyoruz” dedi.
Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) üniversiteler birimlerinin hazırladığı İhtisas Akademisi Lansman Programı'nın açılışı Eyüpsultan'da bulunan merkez binasında gerçekleştirildi. Programa Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, TÜGVA Başkanı İbrahim Beşinci ve öğrenciler katıldı.
"TÜRKİYE KENDİ MİLLİ SANAYİSİNİ KURABİLİR İNANCIYLA BUGÜNLERE GELDİK"
Türkiye'nin milli sanayi alanında geliştiğini söyleyen TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Bizim gençlik yıllarımızdaki, önümüzdeki büyük hedeflerden bir tanesi Türkiye'nin kendi milli sanayisini kurabilme hayaliydi. O zaman bu fikre karşı çıkanlar, Türkiye'nin kendi milli sanayi hamlesini yapamayacağına inananlar, hep dışarıdan gelecek bir takım ithal teknolojilerle ancak Türkiye'nin ayakta durabileceğini zannediyorlardı. Türkiye kendi milli sanayisini kurabilir, geliştirebilir hatta dünyada rekabet edebilir inancıyla bugünlere geldik. Türkiye'nin gecikmiş de olsa yerli otomobili oldu. Türkiye'nin uzay çalışmalarına, Türkiye'nin özellikle yüksek teknolojilerdeki gelişmelerini gördükçe Allah'a şükrediyoruz. Dün Türkiye'ye devrim arabalarını çok görenlerin bugün aynı şekilde TOGG arabasını da çok görmesi hiç de küçümsenecek bir mesele değildir" dedi.
"İNSANLIK CEPHESİ ARTIK BU UYANIŞA GEÇMİŞTİR"
Dünyanın zor bir dönemden geçtiğini söyleyen Kurtulmuş, "Dünya ve Türkiye olarak önümüzdeki on yılların son derece büyük mücadelelere gebe olduğu aşikardır. Onun için düne göre daha güçlü, düne göre daha hazırlıklı, düne göre daha çok ne yapacağını bilir bir şekilde hareket etme mecburiyetimiz var. Sadece en son karşılaştığımız İsrail'in yapmış olduğu baskı ve zulümler, bu katliamlar değil, bu vesileyle ortaya çıkan hatta bundan evvel ortaya çıkmış olan küresel ölçekteki sorunları çözmek ödevi de sizin omuzlarınızdadır. Londra'da bir milyon insanın sokaklara çıkıp Filistin bayraklarıyla tezahürat yapmış olması ve İsrail'e yeter artık demesi böyle küçük görülecek bir durum değil. Washington'da, New York'ta, Londra'da, Paris'te dünyanın birçok kentinde insanların sokaklara çıkması aslında yeni bir uyanışın başlangıcının da işaretidir. Çok açıkçası insanlık cephesi kurulmuştur ve insanlık cephesi artık bu uyanışa geçmiştir. Bizim üzerimize düşen bu insanlık cephesini tahkim etmek, buradaki insan hak ve hürriyetlerine sahip olan, vicdani ve ahlaki sorumluluklara sahip olan insanları kim olursa olsun hangi dinden hangi kültürden olursa olsun onları birleştirmek, bütünleştirmek ve onlarla birlikte yeni bir dünyanın tesis edilmesi için mücadele etmektir" şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, "İsrail'in en büyük gücü, İslam ülkelerinin sessizliği, dağınıklığı, kararsızlığı ve bir inisiyatif kullanamıyor olması. Türkiye olarak üzerimize düşen bir başka sorumluluk da bu anlamda bu uyanışı İslam ülkelerinin yöneticileriyle de paylaşmak, onların da bu anlamda insanlık cephesinin paydaşı olmasını temin edecek çok kararlı bir mücadeleyi ortaya koymaktır" ifadelerini kullandı.
İSRAİL'İN HASTANESİNE BOMBALADIĞINI SÖYLEYEN KURTULMUŞ "NEREDE İNSANLIK?"
İsrail'in hastanesine bombaladığını söyleyen Kurtulmuş, "Filistin'deki hastaneyi İsrail bombaladı. Tüpler çalışamaz hale geldi. Otuz küsur bebek bağıra bağıra can verdi ve bütün dünya seyretti. Nerede insanlık? Anneler, çocuklarının, kollarına kalıcı şekilde isimlerini yazıyorlar ki parçalandığı zaman cesetlerinden geriye, kolları, bacakları kalırsa tanınsın diye. Böyle bir zorluk içerisinde yaşıyoruz. Ama her gecenin bir sabahı vardır. Bu gecenin en koyu yeridir. Bunun için gayret göstereceğiz, bunun için çalışacağız, bunun için çabalayacağız" cümlelerini kullandı.
Kaynak: İHA