Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Karadeniz'de kıyıdaş ve müttefik iki ülke olarak Karadeniz'in güvenliği konusunda Romanya ile birlikte çalışıyoruz. Savaşın başlamasıyla ortaya çıkan Karadeniz'de sürüklenen mayınlardan dolayı oluşan tehdit karşısında ön alıcı bir yaklaşım sergiledik." dedi.
Yılmaz, resmi ziyareti kapsamında Bükreş'te Romanya Başbakanı Marcel Ciolacu ile bir araya geldi.
Ciolacu tarafından hükümet binası Victoria Sarayı'nda karşılanan Yılmaz, her iki ülkenin milli marşlarının icra edilmesinin ardından, tören kıtasını selamladı.
Baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından Yılmaz ve Ciolacu ortak basın toplantısı düzenledi.
Burada konuşan Yılmaz, Ciolacu ile bugün son derece verimli ikili bir görüşme ve ardından heyetler arası bir toplantı gerçekleştirdiklerini aktararak, Başbakan Ciolacu'u mayıs ayında Türkiye'de ağırlamaktan büyük bir onur duyacaklarını söyledi.
Görüşmelerde hem ikili hem de çok taraflı olmak üzere oldukça geniş bir yelpazeye yayılan son derece olumlu bir gündem çerçevesinde ilerleyen ilişkileri ele aldıklarını belirten Yılmaz, "Sayın Cumhurbaşkanlarımız geçen hafta bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiler. Bu görüşmede ikili ve bölgesel konulara dair verimli bir görüş alışverişi yaptıklarını biliyoruz. Bu vesileyle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın dost ülke Romanya halkına selamlarını ve muhabbetlerini de iletmek istiyorum." diye konuştu.
Yılmaz, Türkiye ile Romanya arasındaki ilişkilerin temelinde karşılıklı güven anlayışının yattığını vurgulayarak, 1934'te iki ülke arasında tesis edilen "Balkan Antantı"nın uluslararası güvenlik sınamalarına karşı dayanışmanın tarihi bir örneği olduğunu ifade etti.
90 yıl sonra bugün de stratejik ortaklık, NATO müttefikliği ve Karadeniz'de iyi komşuluğun ilişkileri tanımlayan başlıca unsur olduğunu dile getiren Yılmaz, bu vesileyle Romanya'yı NATO üyeliğinin 20. yıl dönümü vesilesiyle gönülden tebrik ettiğini kaydetti.
Yılmaz, Türkiye'nin, NATO'ya üyelik sürecinde Romanya'yı çok güçlü bir şekilde desteklediğini hatırlatarak, şöyle devam etti:
"2011 yılında stratejik ortaklık seviyesine yükselttiğimiz ilişkilerimiz, bu sağlam zeminde gelişmeye devam ediyor. Önümüzdeki dönemde devlet ve hükümet başkanları düzeyindeki Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'ni kurmak ve kurucu belgesini imzalamak konusunda da mutabıkız. Özellikle Sayın Başbakan'ın Türkiye ziyaretinde bu anlaşmanın imzalanabileceğine inanıyorum. Akabinde konseyin ilk toplantısının da en kısa sürede gerçekleşeceğini değerlendiriyorum."
"BU YIL 12-13 MİLYAR DOLARLARA TİCARET HACMİMİZİN ULAŞMAMASI İÇİN HİÇBİR SEBEP YOK"
Romanya'nın, Balkanlar'da Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı olduğuna işaret eden Yılmaz, şöyle konuştu:
"Türkiye de Romanya'nın Avrupa Birliği üyesi olmayan en büyük ticaret ortağıdır. İkili ticaret hacmimiz son yıllarda önemli bir artış kaydetti. 2 yıl üst üste 10 milyar dolar seviyesini aştık. Hedefimiz bunu çok daha yükseklere çıkarmak, yine Türkiye ziyaretinde eminim Sayın Cumhurbaşkanı'mızla yeni hedefler ve ufuklar oluşturulacaktır bu noktada. 2024 yılına da bu açıdan çok iyi başladığımızı söyleyebilirim. Ocak-şubat döneminde geçen yıla oranla yüzde 11 civarında ticaret hacmimizde bir artış var. Bu yıl 12-13 milyar dolarlara ticaret hacmimizin ulaşmaması için hiçbir sebep yok. Romanya'da faaliyet gösteren Türk şirketlerinin bu başarıya sağladığı katkı çok önemli. Şirketlerimizin Romanya'daki yatırımları üçüncü ülkelerden gelen tutarlar da dahil edildiğinde 7,5 milyar dolar seviyelerini bulmuş durumdadır."
Yılmaz, Türk şirketlerinin Romanya'da çok sayıda insana iş imkanı sağladığını, Romanya'nın ihracatına katkıda bulunduğunu belirterek, inşaattan sağlığa, enerjiden otomotive kadar birçok alanda önemli işbirliği projelerinin devam etmesinin mutluluk verici olduğunu, önemli altyapı projelerinde firmaların Rumen ortaklarıyla yürüttüğü kazan-kazan temelindeki işbirliğinin güzel bir örnek teşkil ettiğini ifade etti.
Enerji alanında da Romanya ile işbirliği imkanlarını ele aldıklarını aktaran Yılmaz, Tuzla-Podişor Doğalgaz Boru Hattı Projesi'nin hem Romanya hem Avrupa'nın enerji arz güvenliği için çok kıymetli olduğunu, projede Türk yüklenicilerin görev alacak olmasından dolayı büyük bir memnuniyet duyduklarını kaydetti.
Yılmaz, gelecek dönemde Ortak Ekonomik ve Ticaret Komitesi (JETCO) ve benzeri toplantılar ile işbirliği alanlarını değerlendirip daha ileriye taşıyacaklarını vurgulayarak, savunma ve askeri işbirliğinin Romanya ile ilişkilerin önemli bir boyutunu teşkil ettiğini söyledi.
"KARADENİZ'DE MAYIN KARŞI TEDBİRLERİ GÖREV GRUBU'NU İHDAS ETTİK"
Romanya ile savunma sanayi işbirliğinde son yıllarda önemli bir ivme yakaladıklarını belirten Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Milli Savunma Bakanımız da 24-25 Nisan'da Romanya'daydı. Çok başarılı, verimli bir ziyaret gerçekleştirdi Sayın Yaşar Güler. NATO çatısı altında ortak faaliyetlerde bulunmaya devam ediyoruz. 4 F-16 savaş uçağımız NATO Hava Polisliği görevi kapsamında Romanya hava sahasında görev yaptı ve görevini tamamladı. Başbakan Ciolacu ile görüşmelerimizde başta Karadeniz'in güvenliği olmak üzere bölgesel konuları da ele aldık. Türkiye, Ukrayna'daki savaşın başlangıcından bu yana çatışmaların sona erdirilmesi küresel gıda güvenliğinin temini ve Karadeniz'deki seyrüsefer güvenliğinin sağlanması konusunda önemli katkılar sundu, sunmaya da devam ediyor. Montrö Boğazlar Sözleşmesi bölgedeki gerilimin artmasını engelleyen önemli rolü ile bölgenin güvenliğinin teminatı işlevi görmeye devam ediyor. İstikrarı koruyan bu sözleşmeyi lafzı ve ruhuyla tarafsız bir biçimde ve titizlikle uygulamayı sürdüreceğiz. Karadeniz'de kıyıdaş ve müttefik iki ülke olarak Karadeniz'in güvenliği konusunda Romanya ile birlikte çalışıyoruz. Savaşın başlamasıyla ortaya çıkan Karadeniz'de sürüklenen mayınlardan dolayı oluşan tehdit karşısında ön alıcı bir yaklaşım sergiledik. Bu bağlamda Rumen ve Bulgar müttefiklerimizin katılımıyla Karadeniz'deki mayın tehlikesine karşı Karadeniz’de Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu'nu (MCM Black Sea) ihdas ettik. Önümüzdeki kısa sürede bu ortak faaliyetin de başlamasını öngörüyoruz."
Yılmaz, Gazze'de yaşanan trajedileri de konuştuklarını dile getirerek, Türkiye'nin tavrının çok açık ve net olduğunu dile getirdi.
İnsani yardımların bir an önce Gazze halkına ulaşması, ateşkesin sağlanması ve iki devletli kalıcı bir çözümün oluşması için tüm gayretlerini göstermeye devam ettiklerini vurgulayan Yılmaz, hem ikili görüşmelerde hem de çok taraflı platformlarda Türkiye'nin barıştan, huzurdan yana politikalarını sürdürdüğünü söyledi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Romanya'da yaşayan Türk ve Tatar Türkü soydaşları iki ülke arasında bir dostluk köprüsü olarak gördüklerini anlatarak, "Soydaşlarımıza gönül bağıyla bağlıyız. Romanya'da huzurlu ve mutlu bir yaşam sürüyorlar. Anayasa ile güvence altına alınmış haklarını özgürce kullanıyorlar. Rumen makamlarına soydaşlarımıza yönelik yaklaşımlarından ötürü özellikle teşekkür ediyoruz. Diğer bazı ülkelerin de bunu örnek almasını temenni ediyoruz." ifadelerini kullandı.