TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerinden önce sosyal medya platformları üzerinden yapılan dezenformasyonlara işaret ederek, bu platformlarda sokak hayvanları, sığınmacılar, ekonomi ve hayat pahalılığı üzerinden bir kışkırtıcılık yapıldığını söyledi.
Dijital medyanın önemli olduğunu ancak sonsuz bir özgürlüğün ve karşıdakini kötülemeye varan anlayışın doğru olmadığını vurgulayan Yayman, "Dezenformasyonla mücadele yasasını çıkardığımızda bu kanuna itiraz edenlerin tüm itirazlarının aslında anlamlı olmadığını ve yaptığımız düzenlemenin dahi toplumda dezenformasyonu önleyecek bir yaptırıma kavuşmadığını gördük." diye konuştu.
Dijital mecrada, sosyal medyada "küresel bir kötücüllük" olduğunu ifade eden Yayman, gelecek dönemde bu konuyu bir kez daha gündemlerine alacaklarını açıkladı.
"HALKIMIZ 'TİKTOK BİR ULUSAL GÜVENLİK MESELESİDİR, KAPATILMASINI İSTİYORUZ' DİYOR"
Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Yayman, geçen yıl aralık ayında TikTok temsilcilerinin, TBMM Dijital Mecralar Komisyonu'nda yaptığı açıklamaların komisyon üyelerini de kamuoyunu da tatmin etmediğini söyledi.
Dijital ağların kendi otokontrol mekanizmasının olduğunu ancak bunların yetersiz kaldığını anlatan Yayman, "Halkımız bize şunu söylüyor: 'Bu TikTok bir ulusal güvenlik meselesidir, buranın kapatılmasını istiyoruz' diyorlar." ifadelerini kullandı.
"BİRTAKIM VAATLER SÖZ KONUSU FAKAT BU VAATLERİN YERİNE GETİRİLMEDİĞİNİ GÖRÜYORUZ"
Yayman, TikTok temsilcilerine, "Siz, ABD'de, Avrupa'da, dünyanın diğer ülkelerinde bu otokontrol mekanizmalarına uyarken Türkiye'de niye uymuyorsunuz? Burada para, bağış toplama adı altında insanların gayriahlaki tutum içerisine girmesi ne yerli ve milli değerlerimize uygundur ne de evrensel normlara uygundur." diye seslendi.
Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Yayman, "Muhtemelen önümüzdeki günlerde TikTok temsilcilerini tekrar Meclis'e çağıracağız. Çünkü bize verdikleri cevaplarla yaptıkları uygulama arasında fark olduğunu görüyoruz. Birtakım vaatler söz konusu fakat bu vaatlerin yerine getirilmediğini görüyoruz. Biz, bunları asla tasvip etmiyoruz. Ulaştırma Bakanlığımız ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığımız ile eş güdüm içerisinde bant daraltma, reklam ve ticaret yasağının getirilmesi ile lisans iptaline varan yaptırım imkanları var. Bütün bunları milletimizin talepleri doğrultusunda değerlendireceğiz. Önümüzdeki günlerde tekrar bu konuyu daha yoğun ve kapsayıcı bir şekilde ele alacağız." bilgisini paylaştı.
"TÜRKİYE'NİN BİR TROL AKLA TESLİM OLMASINA ASLA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ"
Dezenformasyonla mücadelenin siyaset üstü bir konu olduğunun altını çizen Yayman, bu konuda asla geri adım atmayacaklarını vurguladı. "Trol hesaplar" konusuna da değinen Yayman, "Meclis'te en çok dile getirilen konu bu, milletvekillerimiz de vatandaşlarımız da bundan şikayetçi. Türkiye'nin bir trol akla teslim olmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Siyaseti rehin almak isteyen bu trol hesaplarla mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin milli güvenlik konusunda trol hesaplar tarafından tehdit edilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Trol hesaplarla mücadele artık bir ulusal güvenlik sorunudur." değerlendirmesinde bulundu.