Türk bilim insanları, koronavirüsün yayılımını engelleyecek cihaz geliştirdi! "Dünyada başka bir örneği yok"
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ), Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi (AFSÜ) ve Afyonkarahisar Devlet Hastanesi'nde çalışan 4 bilim insanının 2 haftalık çalışması sonucu, covid-19 salgınında Yoğun Bakım Üniteleri'nde kullanılan solunum cihazlarının ventilatörleri için geliştirdiği 'UV-C' ışın temelli cihazın tanıtımı yapıldı. Devlet Hastanesi konferans salonundaki tanıtım töreninde AKÜ Biyomedikal Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Sadık Kağa, gazetecilere yaptığı açıklamada, kısa sürede yaptıkları cihazın temel amacının yoğun bakımdaki sağlık personelinin viral (virüs yayılması) yükten korunması için geliştirilmiş bir sterilizatör (sterilizasyon makinesi) olduğunu söyledi.
"Virüs yayılmadan kaynağında engelleyen bir sistem"
Hastaların soludukları havanın direkt cihazdan geçip yoğun bakım ortamına verilerek viral yükün arttığını dile getiren Kağa, "Bu da sağlık çalışanları için çok büyük bir tehlike. Normalde önerilen filtreler, bu konuda biraz daha yetersiz kalıyor. Bir miktar buradaki yükü azaltsa da tam olarak sorunun çözümünde etkili olamıyor. Bizler de bu sorunun çözümünde çok daha iyi etki gösterebileceğini düşündüğümüz UV-C ışın temelli bir cihaz tasarladık. Bu cihazın asıl görevi, filtreden geçen havanın ortama verilmeden önce UV-C ışın hattından geçerek hastanın soluduğu havada bulunan virüsler etkisizleştirilerek, sağlık çalışanlarına çok daha güvenli bir ortamda çalışma fırsatı sunmak. Kısacası, şu anda ortama bu virüsü yayılmadan kaynağında engelleyen bir sistem olarak bu cihazın prototipini geliştirmiş durumdayız" dedi.
"Dünyada başka bir örneği yok"
Bu cihazın henüz dünyada bir örneği olmadığını vurgulayan Kağa, kullanımda olan bir örneği veya benzerini araştırdıklarını fakat bulamadıklarını kaydetti. Cihazın Türkiye adına gurur verici bir gelişme olduğunu düşündüklerini anlatan Kağa, "Birçok ülkede sağlık çalışanlarının tulum, maske gibi kişisel koruyucu donanımlarının ihtiyacı bile tam olarak karşılanamazken, bizim ülkemizde sağlık çalışanlarının korunması için daha derin önlemler sağlayacak cihazlar geliştirilmesi de ülkemiz adına sevindirici bir durumdur diye düşünüyorum. Bu cihazı birçok ventilatöre uyumlu olarak geliştirdik. Aynı zamanda bütün ventilatörlere takıldıktan sonra çok daha etkin bir koruma sağlayacağını düşünüyoruz" diye konuştu.
"Düşük maaliyetli yerli üretim olacak"
Cihazın prototipini geliştirmelerinin 2 hafta gibi bir süre aldığını aktaran Kağa, şöyle devam etti:
"Bunu kendi imkanlarımızla yaptık. Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı'nın (TUSEB) şu anda açık olan bir çağrısı var. Prototipi geliştirilmiş cihazların preklinik ve klinik çalışmalarının TUSEB tarafından gerçekleştirilebileceği bir proje çağrısı bu. Oraya başvuracağız ve bu prototipin ürüne dönüşmesi için belki bazı yatırımcılarla işbirlikleri de yapabiliriz. Böylelikle bu cihazın en kısa sürede ürüne dönüşüp, sahada kullanılması için tüm adımları atmayı planlıyoruz. Maliyeti de oldukça düşük. Bunda asıl maliyet içindeki UV-C lamba. Bu, UV-C lambanın da ömrü 9 bin saat, yani bir yıldan uzun. Cihaz sürekli kullanılsa bile lambasını yılda bir defa değiştirmek yetiyor. Bu sayede geliştirdiğimiz sterilizatörün uzun vadede çok daha ekonomik olacağını düşünüyoruz. Maliyetinin 500 ila 1000 TL arasında değişebileceği bir ön fizibilite çalışması yaptık. Tabii ki seri üretimde bu daha da ucuza mal edilebilir."
"UV-C lambasına çok daha ihtiyacımız olacak"
AKÜ Biyomedikal Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Uğur Fidan da Türkiye'nin ne kadar yerli ve milli cihaz yaparsa o kadar güçlü olabileceğini ifade etti. Prototipini geliştirdikleri cihazlarında kullandıkları UV-C lambaların ülkede üreticisinin olmadığına dikkati çeken Fidan, şöyle devam etti:
"Sanayici ve üreticilerimizin de bu UV-C lamba üretimi konusunda bir takım girişimler yapmasının çok daha önemli olduğunu görüyoruz. Bu pandemi kontrol altına alınıp, bir süre sonra azalacaktır. Ama bunun ilerleyen zamanlarda tekrardan oluşmaması için herhangi bir sebep de yok. Fakat bu noktada UV-C lambasına çok daha ihtiyacımız olacak. Bu konuda farklı bilim insanlarıyla sanayicilerimizin girişimleriyle dışa bağımlılığımızı azaltacağını düşünüyoruz."