Rapora göre, hava kirliliğine yol açan partikül maddeler PM10 ve kanserojen PM2,5 İstanbul, Ankara ve İzmir'de düzenli ve yeterli ölçülmüyor.
Raporda yer verilen kısıtlı resmi verilere göre, İzmirliler ulusal mevzuatın koyduğu 40 µg/m3 (mikrogram bölü metreküp) limitin üstünde kirli hava soluyor, Ankara ve İstanbul ise sınırda bulunuyor.
İstanbullular 2022 yılı boyunca ortalama 38,41 μg/m3 PM10 kirliliğine maruz kaldı. Bu değer, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) kılavuz değerinin 2,5 katı.
Kansorejen partikül madde PM2,5 ise yeterince ölçülemedi. Ankara'da 2022'de PM10 yıllık ortalaması 39,25 μg/m3, İzmir'de ise 45,18 μg/m3'tü.
Raporda ayrıca "Egzoz dumanı solumak meme kanseri riskini artırıyor. Fransa'da yıllık meme kanseri vakalarının yüzde 3,15'i, ana kaynağı trafik olan NO2'ye atfediliyor. Bu artışın maliyeti yıllık 825 milyon avro." ifadelerine yer verildi.
"Türkiye'de nüfusun yüzde 92'sinden fazlası kirli hava soluyor"
İstanbul Beyoğlu'nda raporun tanıtımı için düzenlenen basın toplantısında konuşan THHP Koordinatörü Deniz Gümüşel, temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevrede yaşama hakkının etkili biçimde kullanılabilmesi için etkin bir hava kalitesi izleme sistemi kurulması ve bu sistemden elde edilen verilerin doğru değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin hava kalitesi izleme sistemine ilişkin altyapı olduğunu ancak bu altyapının etkin işletilemediğini ifade eden Gümüşel, "Özellikle fosil yakıt kullanan ağır sanayinin olduğu bölgelerde hava kalitesi düzenli takip edilmiyor. Maalesef Türkiye'de nüfusun yüzde 92'sinden fazlası hala Dünya Sağlık Örgütü standartlarına göre kirli hava soluyor." ifadelerini kullandı.
Gümüşel, İstanbul'da 29 istasyon olduğunu ancak bu istasyonların yarısından düzenli veri alınabildiğini kaydederek, "Bu yıl İstanbul'da Göztepe en kirlisi görünüyor. Kentsel dönüşümün de bu toz emisyonlarında katkısı olabildiğini tahmin ediyoruz." dedi.
"Hava kirliliği toplam ölümlerin yüzde 19'undan sorumlu"
Prof. Dr. Gamze Varol ise Kara Rapor 2024'ün en çarpıcı vurgularından birinin, hava kirliliği ile meme kanseri arasındaki ilişkinin ortaya konması olduğunu belirtti.
Dünyada bu ilişkiye işaret eden bilimsel araştırmaların sayısının giderek arttığına dikkati çeken Varol, "ABD'de yapılan bir araştırmaya göre PM2,5'a daha fazla maruz kalınan bölgelerde yaşayanlarda meme kanseri vakalarında yüzde 8'lik bir artış gözlemlendi." diye konuştu.
Prof. Dr. Çiğdem Çağlayan da şunları kaydetti:
"2022’de kazalar, yaralanmalar ve COVID19 nedenli ölümler harici gerçekleşen 30 yaş üstü toplam ölümlerin yüzde 14.2’si hava kirliliği kaynaklıydı. DSÖ’nün son raporuna göre, küresel olarak hava kirliliği beş nedene bağlı (ASYE, KOAH, KKH, akciğer kanseri ve felç) ölümlerin yüzde 19'undan sorumludur."