İlk Türk astronot Alper Gezeravcı, uzay misyonunu tamamlayarak dünyaya geri döndü.
Şu anda ABD'de karantinada bulunan Gezeravcı'nın Türkiye'ye de dönmesi merakla bekleniyor.
Gezeravcı, uzaya çıkan ilk Türk astronot olmasının dışında uzayda bulunduğu süre içinde deneyler yaparak da bilimsel çalışmalar yürüttü.
Toplam 13 deneye imza atan Gezeravcı'nın çalışmalarının bir kısmı tamamlandı, bir kısmı Türkiye'ye geldiğinde kendi üzerinde yapılacak araştırmalarla tamamlanacak ve bir kısmı da daha sonra uzay istasyonundan gelen astronotların beraberinde getirilerek Türkiye'ye gönderilecek.
GEZERAVCI'NIN HEYBESİNDE NELER VAR?
Bilim insanları "Türkiye'nin ilk uzay yolcusunun dönüşünde heybesinde neler var?" sorusunu değerlendirdi.
"ULUSLARARASI UZAY İSTASYONU, İNSANLIĞIN UZAYA YOLLADIĞI BİR SIĞINAK"
Bu konuda ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. Bilge Demirköz ve araştırmacı Egecan Karadöller, Türkiye'nin ilk uzay yolcusu Alper Gezeravcı'nın dönüşü vesilesiyle yolculuğun Türkiye'nin uzay çalışmalarına katkısını şöyle anlattı:
Uzay; içinde olduğumuz o büyük boşluk. Karanlık "kadifede birkaç yaldız zerresi" dışında, ışıksız, soğuk ve cansız. Hayatın yeşerememesi için radyasyon, yüksek vakum ve düşük sıcaklık gibi birçok elverişsiz koşulu barındıran o ortam. Neredeyse her gece üzerimizden, yüksekten uçan göçmen kuşların hızına benzer görüntüde geçen Uluslararası Uzay İstasyonu ise insanlığın uzaya yolladığı bir sığınak. 270'ten fazla uzay elçisinin ziyaret ettiği bu yaşam kovuğu, 25 yıldan beri hayatı uzayda yeşertiyor ve Dünya'mızın sandığımızdan daha özel olduğunu ortaya koymamıza yardımcı oluyor.
YAPILAN DENEYLERİN TÜRKİYE'DEKİ UZAY ÇALIŞMALARINA KATKISI DEĞERLENDİRİLDİ
Uluslararası Uzay İstasyonu 15 ülkenin ortaklığında, 150 milyar doları aşan bütçesiyle devasa bir uluslararası işbirliği projesi. Biz de Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Uzay ve Hızlandırıcı Teknolojiler Uygulama ve Araştırma Merkezi (İVMER) olarak istasyondaki Alfa Manyetik Spektrometresi (AMS) deneyinde, karanlık maddenin parçacık doğasını araştıran ekibin parçasıyız. Ekonomik olarak bu denli büyük bir yatırımın salt gerekçesi ise sadece küçük Dünya'mız etrafındaki evreni daha iyi anlamak olamaz tabii ki.
GIDA TAKVİYELERİ NASA'NIN ÇALIŞMASININ ÜRÜNÜ
Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri Havacılık ve Uzay Ajansının (NASA) astronotları beslemek için yaptığı çalışmalar sayesinde keşfedilen gıda takviyeleri, anne sütüne erişimi olmayan milyonlarca bebeğin hayata tutunmasını sağladı bile.
"İNSANLI UZAY PROGRAMI İÇİN KRİTİK BİR BİLGİ BİRİKİMİ SAĞLANDI"
Bilim insanları, Alper Gezeravcı'nın Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk uzay yolcusu olduğunu belirterek, bu uçuş ve devamı niteliğindeki görevlerin, ilerideki insanlı uzay programı için kritik bir bilgi birikimi aktarımı sağlayacağını dile getirerek şu bilgileri verdi:
Ayrıca uzaya milli erişim için fırlatma ve uzay araçlarının ve yaşam destek birimlerinin yerli olarak geliştirilmesi, ülkemizin uzay serüveninin tamamlayıcı etkenleri olacak.
"DENEYLER HEYECAN VERİCİ"
Bu açıdan ROKETSAN ve Delta V’nin girişimleri çok değerli. Alper Gezeravcı’nın uzayda yaptığı 13 deneyin veri analizinin onları tasarlayan enstitü, merkez ve üniversiteler tarafından yapılması ve makale olarak uluslararası akademik yayınlara dönüşecek olması da oldukça heyecan verici.
"YERLİ UZAY ALTYAPIMIZ ÇOK DAHA HIZLI OLUŞTURACAK"
Uzay elçilerimiz Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever’in aldığı her eğitim, tecrübe ettikleri her test ve her uçuş Türkiye Cumhuriyeti’nin uzay yolculuğunda kritik. Onların tecrübelerinden yararlanacak bilim insanlarımız ve mühendislerimiz yerli uzay altyapımızı çok daha hızlı oluşturacaklar. Peki nedir bu edinmemiz gereken tecrübeler?
İnsanlı uçuşta dikkat edilmesi gereken basınçlı sistemler için önlemler, uzayda tehlikeli maddelerin yönetimi, yedek sistemler ve devreye alma prosedürleri, acil durum ya da kriz çözümleri, herhangi bir cihaz tasarlanırken dikkat edilen fiziksel şekil veya koruyucu kap gibi detaylar, teknik ekiplerin iletişimi, uzay ile iletişim, alet ve edevatlar. Tüm bunlar ilk başta kulağa kitaptan öğrenilebilir veya öngörülebilir gelse de insan hayatı söz konusu olduğunda bu riskli görevler kritik öneme sahiptir.
Ek olarak yerli bilgi birikiminin oluşması için gerektiğinde uzayda öncü devletlerin yaptığı çalışmaların özgünlüğüne bakılmadan tekrarlanması da gerekebilir. Alper Gezeravcı’nın uzayda yaptığı çalışma ve deneylerin hepsi bu nedenle önem taşıyor.
"İSTİKBAL GÖKLERDEDİR..."
Bilim, sadece bir tezi deneyle test etmek değil, o deneyi yaparken, geliştirdiğimiz ve yönettiğimiz süreçten öğrenebileceklerimiz ile doğayı yararımıza işletmek için gösterilen çabanın bütünüdür. 10 yıl içinde 100 bini aşması beklenen uydu sayısı ile Dünya’da en hızlı büyüyen ekonomik sektör olan uydu alanında, ülkemizin “muasır medeniyetler seviyesine” erişmesine vesile olarak, Atatürk’ün betimlediği gibi uzaya bir kıvılcım olarak giden Alper Gezeravcı’nın bir alev olarak ülkemize geri dönmesini bugün heyecanla bekliyoruz.