TÜSAV, Türk Tabipler Birliği’ne uzun zamandır millî olmaları yönünde uyarılarda bulunduklarına işaret ederek, TTB’nin siyaset ve tarafgirlik konusunda hep milletin ve devletin menfaatlerinin karşısında durduklarını paylaştı.
Hekimlerinin hak ve taleplerinin güçlü sesi olması gereken TTB’nin mevcut ve geçmiş yönetimlerinin radikal akımların tarafgirliğine soyunmuş olmasının ve terörle sınırları belirsiz siyasi pozisyon almalarının bugün gelinen noktada sözlerinin toplum ve hekimler nezdinde geçerliliğini yitirmesine sebep olduğu belirtilen açıklamada, ‘’Terör operasyonlarında savaş bir halk sağlığı sorunudur diyerek şanlı Türk ordusunu töhmet altında bırakma cür’etinde bulunan TTB’nin halk sağlığı sorunları konusunda ciddiyetle dinlenilecek bir tarafı elbette yoktur.’’ ifadeleri paylaşıldı.
Türkiye Sağlık Çalışanları Eğitim ve Dayanışma Vakfı’ndan şu açıklama yapıldı;
‘’Ülkemizin içerisinden geçtiği zor dönemlerde hep en ön safta yer alan Türk Tıbbiyelileri, COVİD-19 pandemisi süresince de görevini layıkıyla yapmıştır ve yapmaya devam edecektir.
Bu aşamada pandemi konusunda alınan önlem ve tedbirler sürekli gözden geçirilmeli, halkın karşısına pandeminin ciddiyetini anlayacağı şeffaflıkla çıkılmalıdır. Aynı zamanda hekimlerin özlük hakları, adil ve sabit ücret, COVİD-19’un meslek hastalığı sayılması ve güvenli çalışma ortamı gibi talepleri dikkate alınmalıdır.
Şunu dair ki belirtmek gerek, hekimlerin sesi olması gereken TTB’nin, hekimliğin millet nezdinde en yüksek güvenilirlik ve saygınlık seviyesine ulaştığı bu günlerde mevcut durumu üzüntü vericidir. Yıllardır terör destekçisi her tutumlarında milli olmalari yönünde uyarılarda bulunduğumuz, siyaset ve tarafgirlik konusunda hep milletin ve devletin menfaatlerinin karşısında bulduğumuz TTB yönetimi dün de bugün de biz Türk hekimlerini temsil etmemektedir. Türk hekimlerinin hak ve taleplerinin güçlü sesi olması gereken TTB’nin mevcut ve geçmiş yönetimlerinin radikal akımların tarafgirliğine soyunmuş olması ve terörle sınırları belirsiz siyasi pozisyon almaları bugün gelinen noktada sözlerinin toplum ve hekimler nezdinde geçerliliğini yitirmesine acı sekilde sebep olmuştur.
Terör operasyonlarında savaş bir halk sağlığı sorunudur diyerek şanlı Türk ordusunu töhmet altında bırakma cür’etinde bulunan TTB’nin halk sağlığı sorunları konusunda ciddiyetle dinlenilecek bir tarafı elbette yoktur.
Bu sebeple TTB merkez konsey üyeleri bunca zamandır TTB’ye zarar veren marjinal siyasetlerini dilerlerse TTB dışında herhangi bir siyasi partide ifade edebilirler. Böylece TTB hekimler tarafından ve şaibeden uzak bir yönetimle gerçek temsil hakkına kavuşacak, Türk hekimlerinin güçlü sesi haline gelecektir.
Pandemi dolayısıyla hayatlarını kaybeden değerli sağlık çalışanları ve vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyoruz.
Tüm halkımızı maske, mesafe ve hijyen kuralları hususunda hassasiyete davet ediyoruz.’’
Türkiye Sağlık Çalışanları Eğitim ve Dayanışma Vakfı adına
Dr. Ömer Çağlar Yılmaz