Türkgün Gündem Urumçi Katliamı’nın acısı halen taze

Urumçi Katliamı’nın acısı halen taze

5 Temmuz 2009’da Çin işgali altındaki Doğu Türkistan’da, Uygur Müslümanlarının acımasızca katledildiği Urumçi Katliamı’nın  üzerinden 14 yıl geçti.

​5 Temmuz 2009 yılında Komünist Çin hükümetinin Uygur Türklerine karşı uyguladığı katliamlardan sadece birisi olan Urumçi Katliamı’nın üzerinden yıllar geçse de açısı ilk günkü gibi taze kaldı. Doğu Türkistan'ın başkenti Urumçi'de Çin güvenlik güçleri ve silahlı askerleri, aralarında kadın ve çocukların da olduğu kimi kaynaklarda 197 kişi katledildi.

Türkistan toprakları, 2 bin 200 yıllık geçmişi ile Batıda Hazar Denizi ve Ural Dağları’nın güney kısmına, kuzeyde Sibirya’ya, güneyde İran, Afganistan ve Tibet’e, doğuda Çin ve Moğolistan’a sınır olan oldukça geniş bir sahaya sahip bir coğrafyanın adıdır. Bu bölgede yaklaşık 35 milyon Uygur Türkü ikamet etmektedir.

Çin Cumhuriyeti 1876’dan bu yana Uygur Müslümanlarına çeşitli asimilasyon politikaları izliyor. Bu tarihten itibaren Çin, Uygur Türklerine insanlık dışı uygulamalar yapmış, yapmaya da devam ediyor. 

Zorunlu göç ettirilme ve bölgeye Çinli nüfus ithali, kültürel ve dini yasaklar, eğitim, ekonomi ve sağlıkta kısıtlamalar, zorunlu kürtaj, nüfusa kaydetmeme suretiyle vatandaşlık hakkından mahrum etme gibi uygulamalarla Uygur Türklerini göçe zorluyor.

Ayrıca keyfi gözaltılar ile seri ve adil olmayan yargı süreçleri sonunda idamlar, nükleer denemelerin bölgede sürdürülmesi gibi uygulamaların hala sürdüğü Doğu Türkistan'da 5 Temmuz 2009'da ise acısı yıllardır dinmeyen bir katliam tarihe geçmişti.

İlk olaylar, Uygurların 26 Haziran'da Guangdong eyaletindeki bir oyuncak fabrikasında meydana gelen olaylarda 2 Uygur Müslümanının ölümünün protesto etmek istemesi üzerine yaşanmıştı. Çin güvenlik güçleri gösterilere sert karşılık vermişti.

Çin devleti bütün dünyanın gözünün içine bakarak Uygur Müslümanlarını katletmiş, basın ve iletişimi karartarak dünyanın bilgi almasına engel olmuş ve  kendilerini haklı çıkaracak argümanlara başvurdular.

Doğu Türkistan’da 5 Temmuz 2009’da yaşanan Urumçi katliamında binlerce kişi katledildi, vahşet dünyaya duyurulmasın diye internet kesildi. Devamında milyonlarca insan kamplara alındı.

Dünya Uygur Kongresi lideri Rabia Kadir ise Washington'da yaptığı açıklamada, "Edindiğimiz bilgilere göre ölü sayısı 1000'in üzerinde, kimileri de 3 bin rakamını telaffuz ediyor" diyerek korkunç bilançoyu ortaya koydu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Dünya Netanyahu'dan tehdit dolu sözler! İran’da değişim sinyali verdi

Netanyahu'dan tehdit dolu sözler! İran’da değişim sinyali verdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'ın nükleer ve balistik programlarına yönelik saldırıların ardından "Rejimin düşmesi mümkün" diyerek İran’da büyük bir değişimin kapıda olabileceğini iddia etti. Netanyahu, operasyonların devam edeceğini ve “Zafer yolundayız” ifadesiyle dikkat çekti.

KAYNAK: İHA

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail-İran arasındaki çatışmaların başlamasından bu yana ilk kez çevrimiçi basın toplantısı gerçekleştirdi. Netanyahu, İsrail'in İran'ın nükleer ve füze programlarına karşı yürüttüğü operasyona dair açıklamalarda bulundu.
İsrail saldırılarında şu ana kadar 10 İranlı bilim insanının öldürüldüğünü aktaran Netanyahu, "Birkaç tane daha kaldı, onlara da ulaşacağız" ifadelerini kullandı. İsrail Başbakanı, İran'ın Natanz Nükleer Tesisi'ne "son derece şiddetli bir saldırı" düzenlenerek santrifüj üretilen fabrikaların imha edildiğini söyleyerek, "Nükleer hedefleri sistematik olarak imha etmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Netanyahu, İran'ın balistik füze üretim tesislerine yapılan saldırılara değinerek, "Üretim fabrikalarını birer birer vurduk ve vurmaya devam edeceğiz. Yüzlerce balistik füzeyi imha ettik" dedi.
 

"Onları birer birer ortadan kaldırıyoruz"
 

İran'ın askeri kadrosuna yapılan saldırılara değinen Netanyahu, "Üç üst düzey askeri yetkili de dahil olmak üzere İran'ın güvenlik kadrosunu etkisiz hale getirdik. Onları birer birer ortadan kaldırıyoruz" ifadelerini kullandı.
 

"İsrail, Tahran semalarını kontrol ediyor"
 

İran'ın hava kuvvetlerine ve hava savunma sistemlerine yönelik saldırılara değinen Netanyahu, "İsrail, Tahran semalarını kontrol ediyor. Tahran'a bir hava yolu açtık" dedi. İsrail'in İran'ın batısındaki ve diğer bölgelerindeki hava savunma ağını "basitçe ortadan kaldırdığını" söyleyen İsrail Başbakanı, İran'ın insansız hava aracı envanterinin yarısının ve önemli radar merkezlerinin de imha edildiğini söyledi.
 

"Zafer yolundayız"
 

Netanyahu, İran'a ait karargahların, devlet televizyonunun ve "yakın zamanda duyulacak" yerlerin vurulduğunu da dile getirdi. İsrail'deki tahliyelere de değinen İsrail Başbakanı, "Halkı tahliye ediyoruz, insanlar şehirlerden ayrılıyor. Zafer yolundayız. İran da bunun farkında" dedi.
Netanyahu, İran'ın İsrail'in saldırılarını sonlandırmak amacıyla diyalog girişimlerine ilişkin çıkan haberlere ilişkin ise, "Hiç şaşırmadım. Ölüm silahlarını üretmeye devam etmek istiyorlar. Öyle ya da böyle İran'ın nükleer ve balistik silah programları yok edilecek, bunu kendileri de yapabilir" dedi.
 

"İsrail, İran'ın niyetleri konusunda kandırılamayacak"
 

İran Dini Lideri Ali Hamaney'in önceki açıklamalarına dikkat çeken Netanyahu, "İranlılar ABD ile müzakere ederken dahi ‘diktatör' Dini Lider Ali Hamaney ‘İsrail imha edilecek' şeklinde paylaşımlar yapıyordu. İsrail, İran'ın niyetleri konusunda kandırılamayacak" dedi.
 

"İran rejimi düşebilir"
 

Saldırıların "sonuçların önemli olacağını" belirten Netanyahu, İsrail'in 3 başlık üzerinde ısrarcı olduğunu belirterek, İran'ın nükleer programı, balistik füze üretimi ve ‘terör ekseni' ortadan kaldırılana kadar ne gerekiyorsa yapılacağını ve ABD ile koordinasyon halinde olunduğunu aktardı. "Bu sonuçlara göre İran rejimi düşebilir" ifadelerini kullanan Netanyahu, "İran zayıfladı ve İsrail Orta Doğu'nun çehresini değiştirebilir" dedi.
 

"Kimse Sovyetler Birliği'nin yıkılacağını da öngörememişti"
 

İsrail Başbakanı, "İran'da büyük değişiklikler olabilir. Kimse Sovyetler Birliği'nin yıkılacağını da öngörememişti. Esad rejiminin düşüşünü de günler öncesinden çok az kişi öngörmüştü. İsrail'in tarihi operasyonundaki sonucu tahmin edemem ama İran rejiminin düşmesi kesinlikle sonuçlardan biri olabilir" dedi.
 

"Bir kanal tedavisi yürütüyoruz"
 

Netanyahu, İsrail'in saldırıları sonucunda İran'ın nükleer programının ne kadar zarar verildiği sorusuna, "Biliyorsunuz, sizi ölümle tehdit eden bir kanseriniz varsa onu kesip atarsınız. Farklı tedaviler de deneyebilirsiniz ama bir gün tekrar kendini gösterebilir. Ama ben onları büyük ölçüde geriye götürdüğümüzü düşünüyorum. Durmayacağız. Gerçekten bir kanal tedavisi yürütüyoruz" yanıtını verdi.
 

"Başkan Trump ile neredeyse her gün konuşuyoruz"
 

Netanyahu, "ABD bize yardım ediyor" ifadelerini kullanarak, ABD Başkanı Donald Trump ile neredeyse her gün konuştuklarını söyledi. Netanyahu, "Trump Amerika için iyi olan kararı verecektir. Herhangi bir yardımı kabul ederiz" dedi.
 

"Bunu şu an başarıyoruz ve vazgeçmeyeceğiz"
 

İsrail'in İran'ın nükleer programını Fordo tesisine saldırmadan ve ABD'nin yardımı olmadan etkisiz hale getirip getiremeyeceği sorusuna Netanyahu, "Varoluşsal bir tehlike olan İran nükleer programını ortadan kaldırmakta kararlıyız. Bunu şu an başarıyoruz ve vazgeçmeyeceğiz" cevabını verdi.
 

"Gazze'deki esirlerimizden de vazgeçmeyeceğiz"
 

Gazze'deki duruma da değinen Netanyahu, "Gazze'deki esirlerimizden de vazgeçmeyeceğiz. Hepsini geri getireceğiz. İran liderliğindeki bu eksenle mücadele de bu hedefimizi destekliyor" dedi.
 

"Ne yapılması gerekiyorsa yapacağız"
 

Netanyahu, İran Dini Lideri Ali Hameney'in öldürülmesi planlarına ilişkin sorulara ise, "Savaş planlarımızın detaylarına girmeyeceğim. Ne yapılması gerekiyorsa yapacağız. Zafer yolundayız" yanıtını verdi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *