Saimbeyli-Feke kara yolunda, 6 Nisan saat 14.00 sıralarında heyelan meydana geldi. Yamaçtan kopan kaya, bu sırada yoldan geçen Himmetli İlk ve Ortaokulu'nda görevli öğretmenlerin içinde bulunduğu 01 AJN 537 plakalı otomobilin üzerine düştü. Kazada, sürücü Dilek Altıparmak ile Pınar Kılıç (29), Ümmühan Dilbilir (39) ve Rahime Topak (37) yaşamını yitirdi. Öğretmenlerin, ders bitiminin ardından oturdukları Feke ilçesine gitmek için yola çıktıkları belirtildi. Öğretmenlerin cenazeleri, Kozan ve kent merkezinde çeşitli mezarlıklara defnedildi.
Sınıf öğretmeni Dilek Altıparmak’ın görev yaptığı okuldaki öğrencileri, öğretmenlerinin Kozan'da yaşayan ailesini ziyaret ederek baş sağlığı diledi. Öğrenciler, evin önünde İstiklal Marşı okudu. Altıparmak’ın kız kardeşi Şirin Altıparmak, hayatını kaybeden 4 öğretmenin de iyi insanlar olduğunu kaydetti.
Altıparmak, “Rahime ve Ümmühan hocanın evlatları yetim kaldı. Pınar hoca yeni evlenmişti. Onun da eşi Ali hocamız yetim kaldı. Ablam lisansını Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nde tamamladı. Ardından ilk görev yeri olan Muş Bulanık Söğütlü İlkokulu’na gitti. İlk tayininin yapılacağı zaman ablama Adana, Saimbeyli Himmetli İlkokulu çıktı. Ablam öğrencilerini bir öğretmen gibi değil bir abla, bir ana gibi okuttu, sevdi. Aynı şekilde öğrencileri de onu çok severdi. Fakat ablam yeni görev yeri Saimbeyli’yi istemedi. Oradan gidebilmek için müdürlük ve müdür yardımcılığı sınavına hazırlanıyordu. Bir yandan da tekrar üniversite sınavına hazırlanıyordu. Diğer yandan hukuk da okumak istiyordu” dedi.
‘OTOMOBİLİNİ HENÜZ YENİ ALMIŞTI’
Ablasının hayatını kaybetmesine neden olan heyelanla ilgili de konuşan Altıparmak, şunları söyledi:
"Ablamın evinden okula gidip geldiği Saimbeyli kara yolunda depremden sonra sürekli kayalar düşüyormuş. Hatta ablam anneme sürekli ‘Taş düşüyor, korkuyorum’ demiş. O yol bir süre önce kapanmış sonra tekrar kullanıma açılmış. Kazada, benim ablamın telefonu, cüzdanı paramparça olmuş, bedeni paramparça olmuş. Ben Saimbeyli belediye başkanıyla görüştüm, bana ‘İhmal yok’ denildi. Benim ablam öldü. Benim ablam bu ülkenin çocuğuydu. Ülkeye hizmet etti. Ablam çok neşeliydi. Gamzelerini gösterene kadar gülerdi. Güzel giyinmeyi, gezmeyi severdi. Otomobilini henüz yeni almıştı. Henüz bir yerlere gezmeye gidememişti. Sevdiği biri olup da evlenemedi bile. Ablamın hayalleri vardı. Yurt dışında öğretmenlik yapmak istiyordu. İngilizce öğrenmek istiyordu. Hukuk kazanmak istiyordu. Ablam çok kitap okurdu, yeni aldığı kitapları okuyamamış. Ablam idealist bir öğretmendi, çok çalışkandı, çok azimliydi ve cömertti. Ablam başardı. Öğretmen arkadaşlarıyla birlikte çok güzel bir yere gittiler."
Kaynak: DHA