Türkgün Gündem Van ve Mardin'den sonra iki ilde daha yasak geldi

Van ve Mardin'den sonra iki ilde daha yasak geldi

Van ve Mardin'de yapılan açıklamalar sonucunda yürüyüş ve gösterilere kısıtlama getirilmişti. Bugün ise, Bingöl ve Şanlıurfa Valilikleri terör örgütü PKK sempatizanlarının sosyal medya paylaşımları sebebiyle gösteri ve yürüyüşlere 3 gün yasak getirildiğini duyurdu. Bu kararın ardından bölgede güvenlik önlemleri artırıldı.

MUHABİR: Ayşe Akyürek

Bingöl Valiliği, terör örgütlerinin silahlı yapılanmasına karşı yürütülen başarılı operasyonlar sayesinde, hem yurt içinde hem de yurt dışında örgütün kırsal yapısının önemli ölçüde zarar gördüğünü ve silahlı faaliyetlerinin minimize edildiğini açıkladı.

Bingöl Valiliğinden yapılan açıklama şu şekilde:

"Bu kapsamda PKK/KCK terör örgütü, gerek kırsal alandaki silahlı kadrolarını arttırmak gerekse halk tabanındaki varlığının devamını sürdürüp tabanını canlı tutmak adına örgüte müzahir şahıslar/kurumlar vasıtasıyla ajitasyon propagandası temelinde propaganda faaliyetlerine hız vermiş, propaganda faaliyetlerini önemli ölçüde arttırarak geniş kitleleri kontrol altına almayı hedeflemiştir.

13 Ekim 2024 tarihinde Diyarbakır’da düzenlenmesi planlanan miting için terör örgütüne müzahir yayın organları ve internet sitelerinden sıklıkla çağrı amaçlı provokatif paylaşımların yapıldığı, örgütün talimatları doğrultusunda, halkın muhtemel eylemlere katılımını arttırıp kaybedilen halk desteğinin yeniden kazanılmak suretiyle eylemselliğin tabana yayılmasının amaçlandığı ve yapılan legal görünümlü etkinlikler aracılığıyla kolluk görevlileri ile karşı karşıya kalmayı bir tercih olarak kullanmak suretiyle örgütün şehir alanında varlığını gösterme taktiğinin şehirde yaşayan vatandaşlar üzerinde uygulanmaya çalışıldığı, etkinlik ile ilgili açık kaynaklar üzerinden yapılan propaganda çağrıları ve açıklamalar göz önüne alındığında etkinliğin bölücü terör örgütü elebaşı için yapılacağı ve diğer illerden de yoğun katılım sağlanacağı görülmektedir.

Valilik ve kaymakamlık makamlarının uygun göreceği etkinlikler ile kamu kurum ve kuruluşlarının düzenleyeceği resmi bayram ve resmi anma günleri, resmi tören ve kutlamalar, spor faaliyetleri, bilimsel, ticari ve ekonomik amaçlarla yapılan etkinlik ve toplantılar hariç olmak üzere yapılması muhtemel her türlü eylem etkinlikler ile belirtilen konuların devamı niteliğindeki toplanma, yürüyüş, basın açıklaması, araç konvoyu, her türlü karşılama uğurlama, kapalı yer toplantısı, açlık grevi, oturma eylemi, miting, stant açma, çadır kurma, bildiri broşür dağıtma, afiş pankart asma gibi etkinliklerin 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 11. maddesi hükümleri ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunun 17. ve 19. maddelerine istinaden 11 Ekim 2024 günü saat 08.00’den 13 Ekim 2024 günü saat 23.59’a kadar olmak üzere 3 gün süre ile Bingöl il sınırları içerisinde yasaklanmasını, yine 11 Ekim 2024 günü saat 08.00’den 13 Ekim 2024 günü saat 23.59’a kadar olmak üzere 3 gün ilimiz merkezinden ve ilçelerimizden veya çevre illerden bireysel veya toplu olarak ilimiz güzergahını kullanarak her türlü kanuna aykırı eylem/etkinliklere katılım sağlanmasının önlenmesi amacıyla, 13 Ekim 2024 Pazar günü Diyarbakır’da mitinge katılması muhtemel şahıs, şahıslar, grup, grupların toplu veya bireysel bir şekilde muhtelif araçlarla ilimiz ve ilçelerimiz sınırlarına girişlerinin geçişlerinin ve çıkışlarının 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 11. maddesi hükümleri gereğince yasaklanmıştır’’

Şanlıurfa Valiliğinden yapılan açıklama:

"5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 11/C Maddesi ve 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 17. ve 19. Maddesine istinaden yapılması muhtemel tüm açık alan etkinlikleri olan toplanma, yürüyüş, basın açıklaması, açlık grevi, oturma eylemi, miting, stant açma, çadır kurma, broşür dağıtma, pankart asma ile ilimiz merkez ve ilçelerinde eylem, etkinlik düzenlemek ve düzenlenecek olan eylem etkinliğe destek vermek amacıyla ilimize gelen şahısların ve araçların ilimiz sınırlarına girişleri 10 Ekim 2024 saat 00.01’den 10 Ekim 2024 saat 23.59’a kadar 3 gün süreyle il merkezi ve ilçelerimiz dahil olmak üzere Şanlıurfa coğrafi sınırları içerisinde yasaklanmıştır’’

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Başyazı Türkiye’nin Suriye hassasiyeti

Türkiye’nin Suriye hassasiyeti

Kaynak: Yıldıray Çiçek

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, bölgesel ve küresel gelişmeleri büyük bir titizlikle izlediği gibi, Suriye’deki olayları da anbean yakından takip etmektedir. Suriye’nin yeni yönetimine ilham vermek amacıyla bir anayasa taslağı hazırlatması, Türkmen, Arap, Kürt ve diğer tüm kesimleri “Barış ve Refah İçin Yeni Bir Başlangıç” sloganıyla kucaklamayı hedefleyen Yeni Hayat Partisi’ni kurdurması, bu partinin ismini, logosunu ve programını bizzat şekillendirmesi, ayrıca Suriye’de terörle mücadele eden komutanlarla makamında bir araya gelmesi, Suriye’ye verdiği önemin ve hassasiyetinin açık göstergeleridir.

“Terörsüz Türkiye” hedefini merkeze alan kapsamlı proje, yalnızca ülkemizi değil, bölgemizi ve komşu ülkeleri de terörden arındırmayı amaçlamaktadır. Bu doğrultuda, Sayın Bahçeli’nin son açıklamasında Suriye özelinde yaptığı değerlendirme şu şekildedir: “27 Şubat’taki İmralı çağrısıyla kabuğunu kıran süreç, 10 Mart’ta PYD/YPG’nin silahlarını Suriye Arap Cumhuriyeti’ne teslim etmeyi ve yeni yönetimin kurumlarına entegre olmayı bir mutabakat zaptıyla kabul etmesiyle devam etmiş, 12 Mayıs’ta ise PKK’nın silah bırakma ve fesih işlemlerini teyit eden zincirleme gelişmeler, Türkiye ve bölge ülkeleri adına hayırlı adımlardır. Ok yaydan çıkmıştır; geri dönüş yoktur.”

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’da Budapeşte dönüşü gazetecilere "PKK’nın silah bırakma ve fesih süreci örgütün Suriye kolunu da kapsamaktadır.” Açıklamasını yapmıştır.

Suriye, bu bağlamda hareketli bir dönemden geçmekte ve yeni yönetimle birlikte taşların yerine oturduğu bir sürece tanıklık etmektedir. Beşar Esad’ın devrildiği bu süreçte, terör örgütü PKK/YPG’nin işgal ettiği birçok bölge kurtarılmış, örgüt köşeye sıkışmış ve yeni yönetime silahlarını teslim ederek düzene entegre olmayı kabul etmiştir. Bu konuda sonuç alınma bekleniyor.

Ne var ki ABD ve İsrail, YPG’yi Suriye’de taşeron olarak kullanmayı sürdürmek için boş durmamaktadır. İsrail’in çeşitli bahanelerle Suriye’yi bombalaması ve ABD Başkanı Trump’ın bir yandan Türkiye eksenli gelişmeleri överken, diğer yandan ABD Dışişleri Bakanı’nın “Suriye’de yeni bir otorite var, ancak geçmişi tartışmalı isimlerden oluşuyor. Bu otorite çöküşün eşiğinde; eğer çökerse, iç savaş yeniden başlayacak ve ülke IŞİD ile diğer cihatçı gruplar için bir oyun alanına dönüşecek. Ayrıca, İran’ın bölgedeki etkisi artacak” şeklinde aba altından sopa gösteren açıklamaları, IŞİD bahanesini kullanarak YPG kartını ellerinde tutma çabasını yansıtmaktadır.

Trump, bir hafta önce Orta Doğu ziyaretinde Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’yı “Çok iyi, genç, yakışıklı, sert ve güçlü bir adam; tam bir savaşçı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile konuştum, kendisiyle iyi bir dostuz. O da Şara’nın iyi işler çıkaracağını düşünüyor” diyerek överken, bir hafta sonra ABD Dışişleri Bakanı’nın yaptığı “Bu otorite çöküşün eşiğinde” açıklaması, klasik bir “iyi polis/kötü polis” taktiğini ortaya koymaktadır. ABD’nin dış politikasında doğru ya da yanlış gibi kavramlar yoktur; yalnızca menfaatler vardır. Her olay, anlık, günlük, aylık ya da yıllık olarak bu menfaatler doğrultusunda şekillenir.

Bu nedenle, ABD’nin ne bugün söylediklerine ne de yarın söyleyeceklerine aldanmadan, adımlarımızı sağlam atmamız gerekmektedir. ABD, menfaat gördüğü anda dost dediklerini kolaylıkla gözden çıkarabilir. Suriye’de taşların yerine oturduğu bu kritik süreçte, her gelişme büyük bir dikkatle takip edilmelidir. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ve MHP Lideri Sayın Bahçeli, Suriye konusunda çok sağduyulu adımları atmaktadır. Suriye’nin istikrarı, iç cephesinin güçlendirilmesi ve terörden arındırılması hem Türkiye hem de bölge ülkeleri için büyük bir kazanç olacaktır. Ancak, ABD ve İsrail’in oyunlarına karşı her zaman uyanık olmak elzemdir.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *