ABD Başkanı Donald Trump'ın ikinci kez göreve gelmesinin ardından başta yüksek tarifeler olmak üzere attığı korumacı adımlar küresel ekonomi üzerinde temel belirsizlik unsuru olmayı sürdürürken, ülkede tarifelere ilişkin devam eden yasal süreçler, söz konusu belirsizliklerin derinleşebileceğine işaret ediyor.
Analistler, tarifelerde sık değişkenlik gösteren politikaların yanı sıra ABD ile diğer ülkeler arasında henüz tatmin edici düzeyde resmi anlaşmaların sağlanamamış olması ile dünya genelinde devam eden ekonomik ve jeopolitik risklerin etkisiyle süregelen belirsizliklerin yatırımcıların karar alma süreçlerini karmaşıklaştırdığını belirtti.
Trump hükümetinin ABD Uluslararası Ticaret Mahkemesinin tarifeleri engelleme kararını temyize götürmesinin ardından federal temyiz mahkemesi, hükümetin temyiz süreci boyunca kararın yürürlükte kalmaması yönündeki talebini değerlendirdi. Temyiz mahkemesi, hükümetin bu talebini kabul ederek, söz konusu kararın geçici olarak durdurulmasına hükmetti.
Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda konuyu değerlendiren Trump, ABD Uluslararası Ticaret Mahkemesinin gümrük vergileri konusunda "inanılmaz bir şekilde" ABD'nin aleyhine karar verdiğini ancak temyiz mahkemesinin bu kararı durdurduğunu ifade etti.
Trump, ABD Uluslararası Ticaret Mahkemesinde tarifeleri engelleyen kararı veren yargıçlara yönelik "ABD'ye böylesi bir zarar verme potansiyeline sahip olmaları nasıl mümkün olabilir? Tamamen 'Trump nefreti' mi? Başka ne gibi bir sebep olabilir?" ifadelerini kullandı. Trump, getirdiği tarifeler sayesinde diğer ülkelerden ABD'ye trilyonlarca dolar aktığını öne sürerek, "ABD Uluslararası Ticaret Mahkemesinin kararı çok yanlış ve siyasi. Umarım Yüksek Mahkeme, ülkeyi tehdit eden bu korkunç kararı hızla ve kararlı bir şekilde iptal eder." değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, ABD-Çin ticaret görüşmelerinin biraz tıkandığını ve iki ülke liderlerinin doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
Trump ile Fed Başkanı Powell arasında kritik görüşme
Bu gelişmelerin yanısıra dün ABD Başkanı Trump ve ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, büyüme, istihdam ve enflasyon gibi ekonomik gelişmeleri görüşmek üzere bir araya geldi. Fed'den yapılan açıklamada, söz konusu görüşmenin ABD Başkanı Trump'ın Powell'ın daveti üzerine gerçekleştirildiği ifade edildi. Açıklamada, "Başkan Powell, politikanın seyrinin tamamen gelen ekonomik verilere ve bunların görünüm için ne anlama geldiğine bağlı olacağını vurgulamak dışında para politikasına ilişkin beklentilerinden söz etmedi." ifadesi kullanıldı.
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt de görüşmenin içeriğine dair, "Trump, Fed Başkanının faiz oranlarını düşürmeyerek hata yaptığına inandığını ve bunun da bizi Çin ve diğer ülkelere karşı ekonomik olarak dezavantajlı duruma soktuğunu söyledi." dedi.
Fed yetkililerinin açıklamaları da takip edilirken, Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, eğer bir anlaşmayla ya da başka bir şekilde gümrük tarifelerinden kaçınılırsa, faizlerin düşebileceği bir duruma geri dönebileceklerine işaret etti. Goolsbee, stagflasyonun merkez bankaları için en zor senaryo olduğunu ancak şu anda karşı karşıya oldukları şeyin bu olmadığını kaydetti.
San Francisco Fed Başkanı Mary Daly de, Fed'in mart ayında öngördüğü gibi bu yıl faiz oranlarını iki kez indirebileceğini, ancak şu an için faizlerin sabit tutulması gerektiğini, çünkü enflasyonun merkez bankasının yüzde 2 hedefi doğrultusunda olup olmadığının netleşmesi gerektiğini belirtti.
Makroekonomik verilerde ABD ekonomisi yılın ilk çeyreğine ilişkin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) verisine dair ikinci tahmine göre yüzde 0,2 daraldı. Geçen ay yayımlanan öncü veride ekonominin yüzde 0,3 küçüleceği öngörülmüştü.
Ülkede ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı da 24 Mayıs ile biten haftada 14 bin artışla 240 bine yükseldi ve piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti.
Fed'in önemli bir enflasyon göstergesi olarak kabul ettiği, bugün açıklanacak kişisel tüketim harcamaları verisinin ABD ekonomisi hakkında daha fazla ipucu vermesi bekleniyor.
Bu gelişmelerle tahvil piyasalarında dün alış ağırlıklı bir seyir izlenirken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi günü yüzde 4,43 seviyesinde tamamladı. ABD 10 yıllık tahvil faizi şu sıralarda yüzde 4,42 seviyesinde bulunuyor. Altının ons fiyatı ise dün yüzde 0,9 artışla 3 bin 318 dolardan günü tamamlarken, şu sıralarda yüzde 0,7 azalışla 3 bin 294 dolardan işlem görüyor.
Dolar endeksi de yeni güne yüzde 0,2 yükselişle 99,4 seviyesinden başlarken, Brent petrolün varil fiyatı yüzde 0,5 artışla 62,9 dolarda bulunuyor.
Bu gelişmelerle dün New York Borsası'nda S&P 500 endeksi yüzde 0,4, Nasdaq endeksi ise yüzde 0,39 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,28 değer kazandı. ABD'de endeks vadeli kontratlar yeni güne ise negatif başladı.
Avrupa'da gözler Almanya'da açıklanacak enflasyon verilerinde
Avrupa borsaları dün küresel belirsizliklerin etkisiyle satış ağırlıklı seyrederken, gözler bugün Almanya'da açıklanacak enflasyon verilerine çevrildi.
Öte yandan İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkanı Andrew Bailey, gelecekteki faiz indirimlerine yönelik kademeli ve dikkatli yaklaşımın, küresel ticaret tablosu ve bunun yurt içi enflasyon üzerindeki etkisine ilişkin devam eden belirsizlik nedeniyle haklı olduğunu söyledi. Bailey, "Şu anda verileri okumak çok zor. Bu nedenle, bildiğiniz gibi, yaklaşımımızda kademeli ve dikkatli terimlerini kullanmaya devam ediyoruz" dedi.
Bölgede jeopolitik gelişmeler de takip ediliyor. ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilci Vekili John Kelley, Rusya-Ukrayna savaşının "askeri bir çözümü" olmadığını belirterek, savaşa devam etmek istemesi halinde Rusya'ya karşı ek yaptırımların masada olduğu uyarısında bulundu.
Dün Almanya'da DAX 40 yüzde 0,44, İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,36 ve İngiltere'de FTSE 100 endeksi ile Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,11 değer kaybetti. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar da yeni güne karışık başladı.
Asya borsalarında negatif seyir
Asya tarafında ABD ekonomisinin yavaşlaması, Trump'ın uyguladığı tarifelerle ilgili yasal belirsizlikler ve makroekonomik verilerden alınan sinyallerle negatif bir seyir izleniyor.
Bölgede bugün açıklanan verilere göre, Japonya'da ülke çapındaki fiyat eğilimlerinin öncü bir göstergesi olarak görülen Tokyo Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) mayıs ayında yıllık bazda yüzde 3,4 arttı. Tokyo'da çekirdek TÜFE de yüzde 3,6 ile beklentilerin üzerinde artış kaydetti. Ayrıca ülkede sanayi üretimi de nisan ayında önceki aya göre yüzde 0,9 azalarak tahminlerden daha az düşüş kaydetti.
Analistler, yavaşlayan sanayi üretiminin küresel talepteki azalma ve ABD'nin tarifelerinden kaynaklanan problemlere işaret ettiğini belirtti.
Öte yandan Japonya’nın baş tarife müzakerecisi Ryosei Akazawa'nın bugün ABD Hazine Bakanı Bessent ile bir görüşme gerçekleştirmesi bekleniyor.
Bu gelişmelerle, kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,1, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,9, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,3 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,5 geriledi.
Yurt içinde büyüme verileri açıklanacak
Dün satış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,08 değer kaybederek 9.170,56 puandan tamamladı. Borsa İstanbul Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası'nda (VİOP) BIST 30 endeksine dayalı haziran vadeli kontrat ise dün akşam seansında normal seans kapanışının hemen altından 10.376,00 puanda işlem gördü.
Yurt içi piyasalarda gözler büyüme verilerine çevrilmiş durumda. AA Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistler, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'nın (GSYH) yılın 1. çeyreğinde yıllık bazda yüzde 2,17 arttığını tahmin ediyor. Ekonomistlerin 2025 yılının tamamına ilişkin büyüme beklentilerinin ortalaması ise yüzde 2,91 oldu. Öte yandan, ekonomistlerin 2026 sonuna ilişkin büyüme tahminlerinin ortalaması ise yüzde 3,97 oldu.
Dolar/TL, dün yatay seyirle 39,1050'den kapanırken, bugün bankalararası piyasanın açılışında önceki kapanışının yüzde 0,3 üzerinde 39,2280'den işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt içinde finansal istikrar raporu, büyüme, yurt dışında ise ABD'de kişisel tüketim harcamaları (PCE) fiyat endeksi, Almanya'da enflasyon, Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi başta olmak üzere yoğun veri gündeminin takip edileceğini ifade ederek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.100 ve 9.000 seviyelerinin destek, 9.300 ve 9.400 puanın direnç konumunda olduğunu kaydetti.