Türkgün Gündem ‘Vefatının Yüzüncü Yılında Ziya Gökalp Sempozyumu'

‘Vefatının Yüzüncü Yılında Ziya Gökalp Sempozyumu'

Ziya Gökalp, vefatının 100. yılında, MHP Genel Merkezi’nde düzenlenecek sempozyumla anılacak. Program, 26 Ekim 2024'te Gün Sazak Konferans Salonu'nda gerçekleşecek.

KAYNAK: Haber Merkezi

Vefatının yüzüncü yılında ünlü Türk düşünürü Ziya Gökalp, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin himayelerinde gerçekleştirilecek bir sempozyumla anılacak. Türk Akademisi Siyasi Sosyal Stratejik Araştırmalar Vakfı (TASAV) tarafından düzenlenen etkinlik, Gökalp’in hayatı, eserleri ve ilmî-fikrî mirasını ele alacak.

Sempozyumun Tarihi ve Yeri

Ziya Gökalp'in anısına gerçekleştirilecek bu sempozyum, 26 Ekim 2024 Cumartesi günü saat 14.00’te, MHP Genel Merkezi’nde bulunan Gün Sazak Konferans Salonu'nda yapılacak. Etkinlikte, Gökalp'in düşünceleri ve katkıları farklı yönleriyle masaya yatırılacak.

Gökalp’in Mirası

Sempozyumda, Ziya Gökalp'in eserleri, Türk düşüncesine ve sosyolojisine olan katkıları derinlemesine incelenecek. Aynı zamanda, Gökalp’in milliyetçilik ve sosyal bilimler üzerindeki etkileri de farklı perspektiflerden tartışılacak.

Ziya Gökalp

ZİYA GÖKALP KİMDİR?

Ziya Gökalp, 20. yüzyıl Türk düşünce hayatında önemli bir yer tutan şair, yazar, düşünür ve sosyologdur. Milliyetçi ve Türkçü düşünceleriyle Türk edebiyatında ve siyasette derin izler bırakan Gökalp, edebiyatın toplum için olması gerektiğini savunan bir düşünce adamı olarak eserlerinde sade bir dil kullanmıştır.

Türk Milliyetçiliğinin Fikir Babası

23 Mart 1876'da Diyarbakır’da dünyaya gelen Mehmet Ziya, Vilayet Evrak Müdürlüğünde çalışan Mehmet Tevfik Efendi ile Zeliha Hanım’ın oğlu olarak dünyaya geldi. Genç yaşta babasını kaybeden Gökalp, eğitimine Diyarbakır'da başlayarak daha sonra İstanbul’da Mülkiye Baytar Mektebi'nde devam etti. Ancak gizli cemiyetlere katılması nedeniyle tutuklanarak eğitimini tamamlayamadı.

Ziya Gökalp

Fikir Hayatının Şekillendiği Yıllar

Ziya Gökalp, II. Meşrutiyet döneminde İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne katılarak politik ve entelektüel dünyada aktif bir rol üstlendi. Dönemin dergilerinde Türkçü ve milliyetçi yazılar kaleme aldı. Özellikle Genç Kalemler dergisinde yayımlanan yazılarıyla dilde sadeleşme ve milliyetçilik akımının öncülerinden biri oldu.

Türkçülüğün Esasları ve Gökalp’in Eserleri

Gökalp’in yazdığı eserler, dönemin toplumuna Türk milliyetçiliği ideolojisini aşılamayı amaçladı. Kızıl Elma ve Altın Işık gibi şiir kitapları Türklerin bir arada yaşama arzusunu dile getirirken, Türkçülüğün Esasları adlı eseri onun "Türkçülüğün fikir babası" olarak anılmasına sebep oldu. Ziya Gökalp, sanatın toplumun ruhunu beslemesi gerektiğine inanarak, eserlerinde milliyetçi temalara geniş yer verdi.

Gökalp’in Sosyolojik Düşünceleri

Gökalp, milliyetin biyolojik temellere değil, eğitime ve kültüre dayalı olduğunu savunmuştur. Türkçülüğü ve Turancılığı birleştiren düşünceleriyle toplumsal kalkınmanın temelinde kültürel birliği ön plana çıkardı. Toplumcu bakış açısıyla Türk milletinin modernleşmesi gerektiğini savunan Gökalp, eserlerinde "Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak" formülü ile Türkiye’nin geleceğini inşa etmeye çalıştı.

Son Yılları ve Mirası

Gökalp, 1919’da Malta’ya sürgüne gönderildi ve 1921’de Türkiye’ye döndü. Diyarbakır’a yerleşip Küçük Mecmua dergisini çıkardı ve fikirlerini burada yaymaya devam etti. 1923'te Diyarbakır milletvekili olarak Meclis'e giren Ziya Gökalp, 25 Ekim 1924'te hastalık sonucu vefat etti.

Eserlerinden Seçmeler

Ziya Gökalp’in bazı önemli eserleri şunlardır:

  • Kızıl Elma (1914): Türklerin bir arada yaşama arzusunu dile getiren şiir kitabı.
  • Türkçülüğün Esasları (1923): Türk milliyetçiliğinin temel prensiplerini ortaya koyduğu düşünce kitabı.
  • Altın Işık (1922): Türk halk hikayelerinden oluşan şiir ve düz yazı kitabı.


Ziya Gökalp’in fikirleri, sadece edebiyat ve düşünce dünyasında değil, Türkiye’nin siyasal ve toplumsal yapısında da derin izler bırakmış, Türkçülük düşüncesinin temellerini atan bir düşünce adamı olarak Türk tarihinde yerini almıştır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Dünya Tahran'dan sert iddia! İsrail'in saldırıları ABD desteğiyle gerçekleşti

Tahran'dan sert iddia! İsrail'in saldırıları ABD desteğiyle gerçekleşti

İran'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Emir Said İrevani, İsrail'in saldırılarının ABD desteğiyle gerçekleştiğini savundu.

KAYNAK: AA

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), İsrail'in dün gece İran'a yaptığı hava saldırısının ardından acil toplandı.

BMGK toplantısında konuşan ve hemen sonrasında basına açıklamalarda bulunan İrevani, "Dünyanın en gürültülü ve şiddet yanlısı rejimi olan İsrail, bu barbarca saldırıları ABD hükümetinin tam istihbarat, operasyonel ve politik desteğiyle gerçekleştirdi." dedi.

"Bu meşru müdafaa değildi. Bu planlanmış, haksız bir saldırganlık eylemiydi." diyen İrevani, İsrail'in hava saldırıları sonucu şu ana kadar 78 İranlı'nın hayatını kaybettiğini ve 320'den fazla kişinin yaralandığını, yaralıların büyük çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğunu bildirdi.

İrevani, İsrail'in güvenlikli nükleer tesislere saldırdığını hatırlatarak, bunun İran sınırının ötesinde "radyolojik bir felakete yol açabilecek pervasız bir suç eylemi" olduğunu söyledi.

Tahran'ın BM Temsilcisi, İsrail'in saldırısının yalnızca İran'a değil uluslararası hukuk düzenine BM Şartı'na, "kuvvetin üstünlüğü yerine hukukun üstünlüğüne inanan her ulusa" yönelik bir saldırı olduğuna dikkati çekti.

BMGK'nın İsrail'in saldırısını kınaması gerektiğinin altını çizen İrevani, "İsrail'in saldırganlığı bir savaş ilanı niteliğindedir. Açıkça söyleyeyim, İran, meşru müdafaa hakkını kullanacak, cevabımız yasal, orantılı ve kararlı olacak ve bizim seçtiğimiz bir zamanda gelecek." ifadesini kullandı.

İsrail'in BM Temsilcisi saldırıyı savunurken Tahran yönetimini suçladı

İsrail'in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Danny Danon ise İrevani'nin ardından yaptığı konuşmada, Tahran yönetiminin uranyum zenginleştirmesi çalışmalarında kritik bir noktaya ulaştığını iddia etti.

İsrail'in saldırılarını savunan Danon, "Görev çok açıktı, İran'ın nükleer programını engellemek, terör ve saldırganlığının mimarlarını ortadan kaldırmak ve rejimin İsrail Devleti'ni yok etme yönündeki tekrarlanan kamusal vaadini yerine getirme yeteneğini etkisiz hale getirmek." diye konuştu.

"Düşmanlarımızı tanıyoruz. İdeolojilerini biliyoruz." diyen Danon, İran'a karşı "çok geç olmadan" harekete geçmek zorunda olduklarını söyledi.

İsrail Temsilcisi, İran'ın ABD ve Rusya'ya bile balistik füze yetenekleri konusunda meydan okumayı hedeflediğini iddia ettiği konuşmasında, "Bu rejim açıkça ulusumuzu haritadan silmeyi hayal ediyordu." dedi.

Danon ayrıca İsrail'in hedef aldığı İranlı üst düzey komutanları, "onlarca yıl, Yemen, Lübnan, Suriye ve Gazze'de terör ağını koordine etmekle" suçladı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *