Türkgün Gündem Vicdanlara seslendi: Gazze dışında dünyada her yer işgal altındadır

Vicdanlara seslendi: Gazze dışında dünyada her yer işgal altındadır

İslam Düşünce Enstitüsü (İDE) tarafından düzenlenen 'İnsanlık Vicdanı Yol Ayrımında: Gazze' başlıklı panelde konuşan Çevirmen Ayçin Kantoğlu, 'Görünen o ki Gazze dışında dünyada her yer işgal altında. Hepimiz işgal edildik. Bununla nasıl başa çıkacağız. Anam babam usulü başa çıkacağız. Evdeki kör makası çıkaracağız, cebimize kursağımıza kadar girmiş olan bu kanlı eli, az çok demeden gözümüz gücümüz neye yetiyorsa kesmeye başlayarak.' dedi.

İslam Düşünce Enstitüsü'nün düzenlediği, 'İnsanlık Vicdanı Yol Ayrımında: Gazze' isimli panelde konuşmacı olan Çevirmen Ayçin Kantoğlu, İsrail'in Gazze'de uyguladığı soykırıma karşı birlik olunması gerektiğini anlattı.

Kantoğlu, yaşanan onca acıya rağmen Filistin halkının direnişine dikkat çekerek, Gazze dışında dünyadaki her yerin işgal altında olduğunu söyledi. Usta çevirmen, İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği etnik temizliğe tepki göstermeyenleri eleştirerek, kariyerinin ve kütüphanesinin artık bir anlamının kalmadığını belirtti.

"GAZZE DIŞINDA DÜNYADA HER YER İŞGAL ALTINDA"
Ayçin Kantoğlu konuşmasında, "Bereket hala acıyı hissedebilecek yüreklerimiz var. Buna sahip olmayanlar da var. Üstelik kendi aramızda da var. Bugün dünyanın her bir yerinde bu çocuklar için insanlar ayağa kalkıyorlar. Tabi alıştığımız usulde İsrail-Filistin savaşı adını koyuyoruz ama bana sorarsanız bu insan haysiyetinin yeryüzüne açtığı bir savaştır. Çünkü haysiyetin ineceği bir yer kalmadı yeryüzünde. Hava da. Mutlak surette bir yere inecek. Biz orada olacak mıyız olmayacak mıyız? Aslında biraz meselemiz böyle. Çünkü görünen o ki Gazze dışında dünyada her yer işgal altında. Hepimiz işgal edildik. Bununla nasıl başa çıkacağız. Anam babam usulü başa çıkacağız. Evdeki kör makası çıkaracağız, cebimize kursağımıza kadar girmiş olan bu kanlı eli, az çok demeden gözümüz gücümüz neye yetiyorsa kesmeye başlayarak. Bu vatanın bir evladı olarak aslında burada bu konuşmayı yapıyorum. Kariyerimin bir anlamı kalmadı. Kütüphanemin bile bir anlamı kalmadı. Dönüp yaksam yeridir." ifadelerine yer verdi. AA

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Ekonomi Aho peyniri için coğrafi işaret başvurusu yapıldı

Aho peyniri için coğrafi işaret başvurusu yapıldı

Trabzon'un Araklı ilçesine özgü yöresel lezzetlerden biri olan Aho peynirinin coğrafi işaret alması için başlatılan başvuru süreci devam ediyor. Peynir üreticisi Yalçın Çebi, "Geç kaldık ama sonunda bu değerimize hak ettiği coğrafi işareti kazandırıyoruz" dedi.

KAYNAK: İHA

Yaklaşık 2 bin rakımlı Bahçecik, Erikli ve Kavraz yaylalarında üretilen Aho peyniri, sadece tuz ve özel seçme lor peynirinden elde ediliyor. Üretici Yalçın Çebi, bu özel peynirin Araklı yöresine özgü olduğunu belirterek, "Eskilerimiz yokluklar içinde bu peyniri yaptı. Tamamen doğal, iştah açıcı ve doyurucu bir peynir. Aho ismi, Aholu köylülerimizden geliyor" diye konuştu.

Aho peynirinin 2 bin rakımlı yaylalarda üretildiğini kaydeden Çebi, "Eskilerimiz Aho peynirini yokluklar içerisinde yaptılar. Aho peyniri, ilçemizin yaklaşık 2 bin rakımlı Bahçecik, Erikli, Kavraz yani Aho dediğimiz köylülerimiz tarafından sadece tuz ve lor peynirinden yapılıyor. Peynirimizin özelliği doyurucu, iştah açtırıcı tamamen doğal Araklı'ya özgü bir peynirdir. Peynirimizin adı da Aholu köylülerimizin adından esinlendirilmiştir. Peynirin ana yeri Erikli, Kavraz, Salarut yaylaları. Eskiden buralarda hayvancılık boldu, üretim çoktu. Aho peyniri yaklaşık 4-5 ay, özellikle mayıs ayında toplanan lorlardan yapılıyor. Yaylalarımızda, imalathanemiz var çok tercih edilen bir peynir çeşididir. En çok sipariş aldığımız yerler İstanbul, Ankara, İzmir tarafları ancak genelde yöremizin insanı daha çok tüketiyor" dedi.

“Coğrafi işaret başvurusu bizi mutlu etti”

Coğrafi işaret başvuru süreciyle ilgili çok mutlu olduklarını ifade eden Çebi, "Aho peyniri, tamamen doğal sadece tuz ve lor peynirden yapılıyor. Coğrafi işaret alacağımız için çok mutluyuz. Biraz geç kalındı ama iyi ki de coğrafi işareti alıyoruz. Herkesi şirin Araklı'mıza, peynirimize bekliyoruz. Böyle doğal tatları herkesin tatmasını bekliyoruz. Çok mutluluk verici bir şey. Özellikle mayıs ayında hayvanlarımız yaylalara gidiyor. Orada imalathanemiz var şu an orada peynirlerimizi yapıyoruz. Peyniri, mayıs-haziran ayında yaparak yıl boyu satıyoruz. Aho peynirinin tarihinin 150-200 yıl öncesine kadar uzandığını biliyoruz. Eskiden yaylalarımızda elektrik yoktu, su yoktu hiçbir şey yoktu. Eskilerimiz bunu tuz ve lor peynirden yapıyordu. Yaklaşık 5-6 ay bekletildikten sonra satılıyor. Peynirimizin özelliği tuz oranı biraz yüksek olduğundan yaklaşık bir yıla kadar dayanabiliyor. Diğer peynirler gibi tuzsuz değildir. Tuzsuz peynirler hemen bozulabilir bunda öyle bir sıkıntımız yok ancak yine de buzdolabında muhafaza edilmesini öneriyoruz" diye konuştu.

“Aho peyniri, Araklı'nın markası olmalı”

Çevre sakinlerinden Sercan Demirbağ ise Aho peynirinin bölgenin önemli bir değeri olduğunu vurgulayarak, "Her kahvaltıda tükettiğimiz bir peynir. Bizde bağımlılık yapmış bir peynir. Karadeniz'de kahvaltı peynir ve tereyağsız olmaz. Aho peyniri bizim için sadece bir tat değil, bir alışkanlık. Coğrafi işaretle bu değer resmileşmeli" dedi.

Yöre halkı, coğrafi işaret tescilinin tamamlanmasıyla birlikte Aho peynirinin hem ekonomik hem de kültürel olarak Araklı'ya katkı sağlayacağı görüşünde birleşiyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *