Dünyanın dört bir yanında görülen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisi nedeniyle enfekte olanların sayısı 14 milyona yaklaşırken, ölü sayısı 590 bini aştı. Salgının ortaya çıktığı günden bu yana ise bağışıklık tartışmaları dünyanın gündeminden inmiyor. Bilim insanları, virüse karşı bağışıklık sağlanması için hız kesmeden aşı çalışmaları yürütüyor, İsveç gibi kimi ülkeler ise sürü bağışıklığı stratejisi yürüyor. Çünkü virüse karşı sağlanabilecek güçlü bir bağışıklık dünyanın kısıtlamalar olmadan normal hale dönmesi anlamına geliyor.
Bu kapsamda; Singapurlu araştırmacılar tarafından yapılan bağışıklık çalışmasında 2002 -2004 yılında etkisine alan SARS (Şiddetli Akut Solunum Yolu Sendromu) hastalığına bakıldı. 2002 Kasım’ında Çin’de ortaya çıkan ölümcül hastalık ardından Tayvan, Singapur, ABD ve Kanada gibi ülkelere yayılarak yaklaşık 800 insanın ölümüne neden oldu. Yaklaşık 20 yıl sonra ise dünyayı tekrar tehdit eden yeni tip koronavirüs küresel salgını ortaya çıktı.
Bilim insanları, yeni tip koronavirüs ile SARS’a neden olan koronavirüsün yüzde 85 oranında benzer olduğunu açıkladı. Hatta yeni tip koronavirüse SARS virüsünün adı verildi; SARS’a neden olan virüs SARS-Cov olarak adlandırılarken yeni tip koronavirüsün bilimsel adı SARS Cov-2 olarak geçiyor.
Singapur'daki Duke-NUS Tıp Okulu araştırmacıları, iki virüs arasındaki benzerlikten yola çıkarak, 2003 yılında hastalığı yenen 23 SARS hastasını inceledi. Kan örneklerini analiz eden bilim insanları tüm hastalarda enfeksiyona karşı savaşan T hücrelerinin varlığını keşfetti. Araştırmacılar, söz konusu kişilerin T hücresi bağışıklıklığı nedeniyle 20 yıl boyunca SARS’a tekrar yakalanmaktan korunduğunu açıkladı.
Ciddi enfeksiyonlardan sonra uzun süreli koruma sağlayan bir tür beyaz kan hücresi olan T hücreleri antikor testleriyle tespit edilemiyor ve antikorlara kıyasla çok daha uzun bir süre bağışıklık sağlıyor. Ancak bu hücreler antikorlardan daha yavaş hareket ediyor ve etkisini göstermesi daha uzun sürüyor.
Nature dergisinde yayımlanan araştırmada, "Bulgular, Kovid-19 hastalarının uzun süreli T hücre bağışıklığı geliştireceği fikrini destekliyor. Bu, aşı çalışamaları için önemli bir adım. Çünkü bilim insanlarına aşının başka bir güçlendirici gerekmeden bir kişiyi ne kadar süre koruyacağını anlamasına yardımcı olur" ifadeleri kullanıldı.