Türkgün Gündem "Yenidoğan çetesi" davasının dördüncü duruşması yarına ertelendi

"Yenidoğan çetesi" davasının dördüncü duruşması yarına ertelendi

İstanbul'da bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 29'u tutuklu 58 sanığın yargılandığı davanın dördüncü duruşması yarına ertelendi.

MUHABİR: Burcu Öner

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen “yenidoğan çetesi” davasında, kamuoyunda büyük yankı uyandıran soruşturma kapsamında 13 sanıklı ek iddianamenin ana dosyayla birleştirilmesine karar verildi. Duruşma, adliyenin konferans salonunda geniş güvenlik önlemleri altında yapıldı. Bugünkü oturumda bazı tutuklu sanıkların savunmaları alındı.

“Sadece Epikriz Girdim, Başka Bir Şey Yapmadım”

TRG Hospital’da 10 ay tıbbi sekreter olarak görev yaptığını belirten tutuklu sanık Senanur Ünlü, kendisinin yalnızca hastane sistemine doktorun hazırladığı epikriz (hasta taburcu özeti) raporlarını girdiğini söyledi. Ünlü, sanıklardan Fırat Sarı'nın hastaneye geliş sürecine dair bilgisi olmadığını belirterek, şöyle konuştu:

“Sisteme epikriz girmekten başka yaptığım hiçbir işlem yoktu. Sadece yoğun bir dönemde yardım etmem istendi. Bunun karşılığında mesai ücreti Fırat Sarı tarafından gönderildi. Maaşımı ise doğrudan hastaneden alıyordum. Yeni doğum yapmış bir anneyim, dört aydır tutukluyum. Suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Bir yaşındaki bebeğime kavuşmak istiyorum.”

“İlk İş Deneyimimdi, Ne Denirse Onu Yaptım”

Tutuklu sanık Gözde Polat ise, Özel Avcılar Hospital’da yenidoğan yoğun bakım biriminde tıbbi sekreter olarak çalıştığını ifade etti. İlk iş tecrübesi olduğunu vurgulayan Polat, herhangi bir karar verme yetkisinin olmadığını belirtti:

“Benden istenen laboratuvar barkodlarını çıkarmak ve epikrizleri sisteme yüklemekti. Bu raporların SGK’ya faturalandırılmasını başka personeller yapıyordu. Epikrizleri bana genellikle Hasan Basri Gök hastanenin kurumsal mailinden gönderirdi. Yazımını onun yaptığına dair bilgim vardı. Ancak daha sonra benim de yazdığımı iddia etmişler, bu doğru değil.”

“Çalışma Yetkisi Vardı, Benim Bilgim Yoktu”

Davanın tutuklu sanıklarından Silivri Kolan Hastanesi’nin mesul müdürü ve başhekimi Bener Mansuroğlu da suçlamaları reddetti. Fırat Sarı’nın işe alınma süreciyle herhangi bir ilgisinin bulunmadığını savundu:

“Ben hastaneye başlamadan önce Sarı işe alınmıştı ve çalışma izni de resmiydi. Benim hastanede işe alımlarda yetkim yok, sadece maaşlı bir çalışanım. O süreçteki işlemlerden haberim yok.”

Duruşma Ertelendi

Sanık savunmalarının tamamlanamaması nedeniyle mahkeme heyeti, duruşmanın yarın saat 10.00’da devam edilmesine karar verdi. Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde usulsüz işlemler yapıldığı iddiasıyla açılan davada toplamda 13 yeni sanık yargılanıyor ve sürecin önümüzdeki duruşmalarda da devam etmesi bekleniyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem Türk askerini infaz ettiren DEAŞ'lıya müebbet

Türk askerini infaz ettiren DEAŞ'lıya müebbet

Yargıtay, Suriye'de bir asker ve bir sivil Türk vatandaşının infaz emrini verdiği iddiasıyla yargılanan DEAŞ üyesine verilen üç kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını onadı.

KAYNAK: AA

Yargıtay, Suriye'de biri asker 2 Türk'ün infaz emrini verdiği iddiasıyla yargılandığı mahkemece terör örgütü DEAŞ'ın sözde kadısına verilen 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını onadı.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gaziantep 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 18 Ekim 2022'de sanık Jamal Abdul Rahman Alwi'ye verdiği 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını inceledi.

Daire, yaptığı incelemenin ardından verdiği kararda, yargılama sürecindeki usul işlemlerinin kanuna uygun şekilde gerçekleştirildiğini ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun şekilde elde edildiğini belirtti.

Kararda, yerel mahkemenin kararının isabetli bulunduğu ve verilen cezanın onanmasına hükmedildiği vurgulandı.

Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca 2016'da Suriye'de biri asker 2 Türk'ün şehit edilmesi olayına ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan terör örgütü DEAŞ'ın sözde kadısı ve 2 Türk vatandaşının ölüm emrini verdiği iddia edilen sanık Jamal Abdul Rahman Alwi hakkında hazırlanan iddianamede, şüphelinin 2013-2016 yılları arasında DEAŞ silahlı terör örgütü içerisinde yer aldığı, örgüt içinde başta Azez ve Bab bölgeleri olmak üzere Suriye'de DEAŞ işgalinde bulunan bölgelerde yürütülen yargılama faaliyetlerinde ve sözde şer'i mahkemelerde sözde kadılık/savcılık görevini ifa ettiği, infaz kararları verdiği, bu kapsamda 2 Türk vatandaşı olmak üzere kişilerin hayatlarını kaybettikleri eylemlerin fermanını verdiği belirtilmişti.

Gaziantep 7. Ağır Ceza Mahkemesince, 18 Ekim 2022'de görülen karar duruşmasında sanık, "Anayasayı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve 2 kişiyi öldürmek suçundan da 2 kez ağırlaştırılmış müebbet olmak üzere 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *