KADİR YILDIZ / TÜRKGÜN
TBMM Genel Kurulu, önceki akşam karıştı. Sayıştay Başkanlığı’nda boş bulunan 5 üyelik için yapılan oylamada CHP, Enis Berberoğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesine tepki olarak kabinlerde yavaşlatma eylemi yaptı. Hürriyet’ten Selahattin Sönmez’in haberine göre, normalde 45 dakika sürecek oylama yaklaşık 3,5 saat sürdü. Oylamanın ardından yeni bekçi yasa teklifinin görüşmeleri sırasında ise yumruklu kavga çıktı. AK Parti’nin, CHP’nin önergeler üzerinde konuşmalarını engelleme girişimine CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel tepki gösterdi. MHP Grup Başkanvekili Levent Bülbül de Özel’e sert tepki verdi. Ara verilmesine rağmen MHP’liler ile Özel arasında söz düellosuyla başlayan tartışma diğer milletvekillerinin de katıldığı kavgaya dönüştü.
MHP milletvekili Olcay Kılavuz, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’e ve CHP milletvekili Ulaş Karasu’ya yumruk attı. Milletvekilleri arasında karşılıklı itişip kakışmalar, yumruklaşmalar devam etti. Uzun süren kavga güçlükle yatıştırıldı.
MHP’li Olcay Kılavuz ise kavgadan bir süre önce Twitter hesabından, “CHP’nin çarpık demokrasi anlayışı. CHP’liler, TBMM’nin çalışmasını engellemek için oy kullanmaya Grup Başkanvekilinin izni ile gidiyor, oy kabinleri her seferinde temizleniyor, oy kullanmak için kabinde 10 dakika bekleniyor. 3 saattir TBMM çalışması sabote ediliyor. Yazıklar olsun” ifadelerini kullandı.
CHP, HDP’YE YİNE KUCAK AÇTI
CHP ve HDP’li üç ismin milletvekilliğinin düşürülmesinin ardından tekrar gündeme gelen örtülü ittifak artık dikiş tutmaz bir hal aldı. HDP’nin CHP’ye diyet çağrısının karşılık bulmamasının ardından HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Artık kimse kapalı kapılar ardında HDP ile ittifak görüşmeleri yapmayacak, yapamayacak. Halkımız bunu kabul etmiyor.
Halkımız, şeffaf, açık bir ittifak istiyor” diyerek CHP’ye rest çekti. Bu açıklamadan iki gün sonra ise CHP Genel Başkanı partisinin grup toplantısında HDP’li iki ismin milletvekilliğinin düşürülerek tutuklanmalarını hukuka aykırı bulduğunu söyleyerek sahip çıktı.
31 Mart yerel seçimlerinden sonra CHP’nin inkâr etmesine rağmen örtülü ittifakı itiraf eden HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, yerel seçimlerde partilerinin Millet İttifakı’na destek verdiğini belirtti. Buldan “Biz ittifakın şeffaf olması gerektiğini savunduk ama ittifak yaptıklarımız sıcak bakmadı. Bundan sonra yapılacak ittifaklar açık ve şeffaf olmalı” demişti.
PROVAKOTİF YÜRÜYÜŞE CHP’DEN DESTEK
Bir ucu Edirne diğer ucu Hakkâri’den başlayacak olan yürüyüş planının Ankara’da sonlanacağını açıklayan HDP, CHP’nin Ankara’dan İstanbul’a yürüyüşünü hatırlattı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşüne eşlik eden HDP’lilerin aynı şekilde CHP’den yürüyüşe katılma beklentisi içinde olduğu belirtildi. İP Genel Başkanı Meral Akşener de 2017 yılında CHP-HDP ortaklığında yapılan yürüyüş için “Allah gücünü arttırsın” diyerek destek olmuştu.
CHP ve HDP’li üç ismin milletvekilliklerinin düşürülmesinin ardından yürüyüş kararı alan HDP ile CHP’nin 2017 yılındaki yürüyüşündeki paralellik aynı akıl tarafından yönlendirildiklerini gündeme getirdi. Otobanlarda adalet arayan CHP’nin ardından, terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP de sözde adalet aramak için otobanları seçti. Terör örgütü PKK’nın şehit ettiği binlerce insanımız için yürüyemeyenler söz konusu Kandil’in talimatı olunca yollara dökülme kararı aldılar.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu HDP’nin yürüyüşüne sıcak bakmadığını ifade etse de seçimlerde yapılan örtülü ittifak şeklinde İl bazında örgütlerden örtülü katılım desteği verileceği kulislere yansıdı. Özellikle İstanbul’dan yoğun katılım olması yönünde parti genel merkezinden talimat verildiği iddia edildi.
DEVA VE GELECEK’TEN, GİZLİLİK İHLALİ
DEVA ve Gelecek Partisi ile Cumhur İttifakı’nı zayıflatmayı amaçlayan ortaklık, HDP’nin savunulması noktasında tavan yaptı. Beş benzemezin bir araya geldiği bu ittifaka şimdi de örtülü olarak Davutoğlu ve Babacan eklendi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun ve İP Genel Başkanı Meral Akşener’in Davutoğlu ve Babacan’ın partisine milletvekili transferi yapmak istemeleri, içinde bulundukları ittifakı genişletme çabası olarak değerlendirildi. Adına “Demokrasi İttifakı” dedikleri bu ortaklığın şifreleri ise aylar öncesinde ABD’de yayımlanan Rand raporuna yansımıştı. HDP’nin demokrasi kisvesi altında yapmak istediği yürüyüşe ittifakın diğer bileşenlerinin de eklenip toplumsal bir kaos hedefledikleri gözlerden kaçmadı. CHP ve HDP’li üç milletvekili hakkında verilen karara bu ittifak sahiplerinin karşı çıkması ve erken seçim konusunu sürekli gündemde tutmaları aynı ajanda üzerinde çalıştıklarını ispatladı.
İP, HDP’DEN KOPAMADI
CHP’nin HDP ile olan ittifak inkârı İP’te de vücut bulmuş, biz CHP ile ittifak yaptık söylemleri ile HDP’nin desteğini gizlemeye çalışmışlardı. HDP’li Fatma Kurtulan’ın “Bizim sayemizde TBMM sıralarında oturuyorsunuz” açıklamasının ardından bir itiraf da Sırrı Süreyya Önder’den gelmiş “Dün bize aracı gönderen, ‘Şurada kiminle çalışalım? Nasıl çalışalım? Şunu nasıl yapalım?’ diye fikrimizi merak eden bir siyasal parti, bugün bize koordinat biçemez. İYİ Parti’yi kastediyorum. ‘Bizim nazarımızda HDP şuradadır’ falan gibi bir şey diyemez. Bu saygısızlığı bugün yapabiliyorlarsa, o gün, bizim bu ilkeselliği dayatmış olmamamızdan dolayıdır. İYİ Parti’ye hiç kızmıyorum ya da onun liderine. Biz o gün böyle yapmakla ve bu bağra basılan taşı da kimsenin merak etmemesi ile bugün böylesi değerlendirmelerin muhatabı oluyoruz” demişti. CHP ve İP ittifak ortakları HDP’nin desteğinden bahsetmeseler de HDP’li yetkililer gizli bir ittifak yapıldığını defalarca itiraf ettiler.
