Türkgün Güzellik Güneş koruyucu seçerken dikkat! Bu içerikler sivilceye davetiye çıkarıyor

Güneş koruyucu seçerken dikkat! Bu içerikler sivilceye davetiye çıkarıyor

Güneş koruyucu seçimi, akneye yatkın ciltler için kritik önem taşıyor. Parabenler, mineral yağlar, alkol ve ağır silikonlar, cilt sorunlarına yol açabilir. Non-komedojenik ve alkolsüz ürünler tercih edilmelidir. Doğru içerik, cilt sağlığını koruyabilir.

MUHABİR: Sevda Yalçın

Güneşten korunmak cilt sağlığı için hayati öneme sahip olsa da, kullanılan güneş kreminin içeriği doğru seçilmediğinde istenmeyen cilt sorunlarıyla karşılaşmak kaçınılmaz olabilir. Özellikle akneye meyilli ve hassas ciltler, bazı güneş kremi bileşenlerine karşı daha duyarlıdır. Peki, hangi içerikler sivilceye neden olabilir?

Ciltte Yağlanma ve Gözenek Tıkanmasına Yol Açan Maddeler

Güneş koruyucu ürünler, UVA ve UVB ışınlarına karşı koruma sağlamak için çeşitli kimyasal ve fiziksel filtreler içerir. Ancak bazı formüller, özellikle sivilceye yatkın ciltlerde ciddi sorunlara neden olabilir. Mineral yağlar, parabenler, alkol bazlı maddeler ve ağır silikonlar, cilt üzerinde istenmeyen etkilere yol açabilen başlıca içeriklerdendir.

Parabenler: Gizli Tahriş Kaynağı

Parabenler, ürünlerin raf ömrünü uzatmak için kullanılan koruyuculardır. Ancak hassas ciltlerde tahrişe, kızarıklığa ve zamanla sivilce oluşumuna neden olabilir. Özellikle düzenli olarak güneş kremi kullanan kişilerde, paraben içeren ürünler uzun vadede cilt dengesini bozabilir.

Mineral Yağlar: Cildin Nefes Almasını Engelleyebilir

Görünürde nemlendirici etki sunan mineral yağlar, cilt yüzeyinde kalın bir tabaka oluşturarak nemin hapsolmasına neden olur. Ancak bu katman, aynı zamanda gözeneklerin tıkanmasına yol açarak akneye zemin hazırlar. Özellikle yağlı ve karma cilt tiplerinde bu içeriklerden kaçınmak gerekir.

Alkol Bazlı İçerikler: Matlık Yerine Sivilce Getirebilir

Güneş kremlerinde kullanılan bazı alkol türleri, ciltte anlık bir ferahlık ve mat görünüm sağlasa da uzun vadede cilt bariyerine zarar verir. Cilt kurudukça daha fazla sebum üretir, bu da sivilce oluşumunu artırabilir. Ayrıca hassas ciltlerde yanma ve kızarıklık da gözlemlenebilir.

Ağır Silikonlar: Cilt Yüzeyinde Görünmez Tehlike

Silikonlar, ciltte pürüzsüz bir his bırakmak için tercih edilir. Ancak bazı ağır silikon türleri, cilt yüzeyinde adeta plastik bir film oluşturur. Bu katman gözenekleri tıkayarak siyah nokta, beyaz nokta ve akne oluşumuna yol açabilir. Özellikle terleme ve sıcak hava ile birleştiğinde ciltte bakterilerin çoğalmasına zemin hazırlar.

Doğru Ürün Seçin

Sivilceye meyilli ciltler için güneş kremi seçerken “non-komedojenik” (gözenek tıkamayan), alkolsüz, parfümsüz ve hafif formüllü ürünler tercih edilmelidir. Ayrıca çinko oksit ve titanyum dioksit gibi mineral filtreler içeren güneş kremleri, cildi nazikçe korurken aynı zamanda sivilce oluşumunu engellemeye yardımcı olabilir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem Terör örgütü ne zaman silah bırakacak? Cevdet Yılmaz'dan son dakika PKK açıklaması!

Terör örgütü ne zaman silah bırakacak? Cevdet Yılmaz'dan son dakika PKK açıklaması!

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, PKK'nın silah bırakma ve fesih süreciyle ilgili konuştu. “Bu tür konularda net bir takvim vermek kolay değil ancak sürecin en kısa sürede tamamlanması gerekiyor,” ifadelerini kullandı.

MUHABİR: Beybin Usanmaz

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, terör örgütü PKK'nın fesih ve silah bırakma sürecine ilişkin, "Öncelikle bu kendini feshetme ve silahları bırakma kararının sahada gerçekleştiğini görmemiz gerekiyor. Bunu da ilgili kurumlarımız hassasiyetle takip edecekler, izleyecekler. Tam bir takvim vermek kolay değil bu işlerde. En kısa sürede olması lazım." dedi.

Yılmaz, TV100 televizyonu canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek'e Allah'tan rahmet dileyen Yılmaz, olay ile ilgili başlatılan soruşturmaların sonucunun beklenmesi gerektiğini belirtti.

Yılmaz, İsrail'in, Gazze'ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan Madleen adlı gemiye saldırısına ilişkin, "İsrail işlediği suçlara bir yenisini daha ekledi. Tamamen hukuk dışı bir müdahale. Netanyahu yönetimi uzun süredir soykırım politikası izliyor zaten. Bir an önce İsrail'in bu insanlık dışı politikalardan vazgeçmesi, öncelikle ateşkesin sağlanması, Gazze başta olmak üzere Filistin halkına yardımların, desteklerin kesintisiz bir şekilde ulaşması ve kalıcı bir istikrar için de BM kararları çerçevesinde iki devletli bir çözümün yoluna girilmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"Türkiye'nin İsrail ile ticareti var mı?" sorusuna Yılmaz, "Türkiye içindeki kesimleri bir kenara bırakalım, Filistinlilere sorsunlar. Onlara en fazla sahip çıkan, en fazla yanlarında olan lider kim? En fazla yanlarında olan ülke kim? Bizzat Filistinlilere bunu sorsunlar. Cevabı onlardan en güzel şekilde alırlar diye düşünüyorum." yanıtını verdi.

TERÖR ÖRGÜTÜ PKK NE ZAMAN SİLAH BIRAKACAK?

Yılmaz, "terör örgütü PKK'nın fesih ve silah bırakma sürecinde mekanizmanın nasıl işleyeceği, nasıl denetleneceğine" ilişkin soru üzerine şunları kaydetti:

"Ülkemizi terör belasından kurtarmak için büyük bir fırsat oluşmuş durumda. Çok önemli bir döneme girmiş durumdayız. Ancak bu dönem hala devam eden bir süreç. Öncelikle bu kendini feshetme ve silahları bırakma kararının sahada gerçekleştiğini görmemiz gerekiyor. Bunu da ilgili kurumlarımız hassasiyetle takip edecekler, izleyecekler. Tam bir takvim vermek kolay değil bu işlerde. En kısa sürede olması lazım. Bu süreçlere tabiri caizse çomak sokan çok olur. Yani 'Türkiye'nin başı beladan kurtulmasın', 'terör devam etsin' diye provokasyonlar yapanlar olabilir. Dolayısıyla bu konularda en önemli unsur, olabildiğince kısa sürelerde bu süreçlerin tamamlanması."

YENİ ANAYASA MESAJI

Yılmaz, yeni anayasanın vatandaşa getireceği katkı ve muhalefetin nasıl ikna edileceğine ilişkin soruya şu cevabı verdi:

"Mevcut anayasamız, bir darbe anayasası. 15 Temmuz'a kadar maalesef vesayetçi bir demokraside yaşadı Türkiye. Dolayısıyla bu darbe anayasası utancından ülkemizin kurtarılması lazım. Bu sadece bir partinin meselesi değil, bütün partilerin meselesi. Türkiye Yüzyılı'nda sivil ve özgürlükçü bir anayasa yakışır. AK Parti olarak Cumhurbaşkanımız 11 kişilik bir komisyon kurdu. Kendi perspektifimizi burada ortaya koyacağız. Diğer partilerin de yapacağı hazırlıklarla, ortaya koyacakları fikirlerle bir ortak akılla ve vicdanla oluşacak bir süreçten bahsediyoruz. Buna Türkiye'nin ihtiyacı var. Bunu çeşitli bahanelerle farklı yerlere çekmeye çalışanlar Türkiye'ye haksızlık yapıyor. Dolayısıyla dar siyasi tartışmalara bu çalışmalar feda edilmemeli."

"Ekonomi programının yansımaları ve enflasyon hedeflerine" ilişkin soru üzerine Yılmaz, "Geçen yıl mayıs ayında yüzde 75,5 olan yıllık enflasyon oranı, bu yılın mayıs ayı itibarıyla yüzde 35,4'e düştü. Bu uyguladığımız Orta Vadeli Program'ın başarılı sonuçlar verdiğini açık bir şekilde gösteriyor. Önümüzdeki 6 aylık dönemde de bu eğilimin devam etmesini bekliyoruz ve yıl sonu itibarıyla artık 20'li rakamları konuşacak Türkiye enflasyonda." yanıtını verdi.

Yılmaz, hangi göstergeye bakılırsa bakılsın Türkiye ekonomisinin istikrarını artırdığını, sağlıklı bir büyüme yapısını geliştirdiğini ve her geçen yıl hedeflerine daha fazla yaklaştığını vurguladı.

“SÜRECİ SİYASAL ALANA ÇEKMEYİ DOĞRU BULMUYORUM”

"Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla başlayan operasyonlar İstanbul'dan Adana'nın Seyhan ve Ceyhan Belediyelerine uzadı. Cumhuriyet Halk Partisi lideri Özgür Özel'in de haftalık mitinglerle Türkiye'de siyasetin fitilini birazcık daha ateşlendiği bir sürecin de yaşandığı sonuçlar getirdi bu operasyonlar. Siz bu süreçleri nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Yılmaz şu yanıtı verdi:

"Bir yolsuzluk operasyonuyla karşı karşıyayız. Bunun sonucu tabii bir yargı süreci. Yargı sürecini hep birlikte takip edeceğiz. Sonucunu hep birlikte göreceğiz. Ama şunun altını çizmemiz lazım. Hiç kimsenin suç işleme özgürlüğü yok bu ülkede. Makamınız, mevkiniz ne olursa olsun, hiç kimsenin böyle bir imtiyazı yok. Suç işleme özgürlüğü yok. Herkesin de hukuk içinde, hukuk çerçevesinde kendisini savunma hakkı var, kendisini müdafaa etme hakkı var. Hukuk dediğimiz böyle bir süreç. Dolayısıyla hep birlikte bu süreci takip etmemiz lazım. Bu süreci siyasal alana çekmeyi de doğru bulmuyorum.

Bir defa şöyle bir şey oldu geçtiğimiz dönemde. Ortada bir seçim yokken. Yani seçimler 2028'de biliyorsunuz. Üç yıl var daha seçimlere. Birdenbire İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı kendisini Cumhurbaşkanı adayı ilan etti. Şehir şehir dolaşmaya başladı. Ortada bir seçim yok. Ön seçim Türkiye'de görülmüş bir şey değil. Niye böyle davranıldı? 'İşte ben aday oldum da başıma bunlar geldi' demek için mi acaba? Yani bu soruyu sormamız lazım. Bu gelen sürece kendisince böyle bir öngörüyle, bir adaylık pozisyonuna girip 'ben aday oldum diye bunlar yaşandı' gibi bir algı oluşturuldu. Bu kesinlikle yanlış bir durum. Suçlu mudur, suçsuz mudur buna karar verecek olan bağımsız yargıdır. Yargının kararını eleştirebilirsiniz, beğenmeyebilirsiniz ama hiç kimsenin yargıyı tehdit etme, yargıyı tanımam deme ayrıcalığı da yok doğrusu. Yargıya hakaret etme özgürlüğü de yok."

“İÇ KAVGALARINI TOPLUMSAL ALANA YANSITMAMALARI LAZIM”

Yılmaz, yargı süreci devam CHP kurultayına ilişkin soruyu ise şöyle cevapladı:

"CHP'nin kendi içinde bir tartışma. Bir AK Parti'li değil ki şikayet eden. CHP'nin kendi içinde ve nihayetinde bir yargı süreci. Yargının vereceği kararı beklemek durumundayız. Hukuka uygun olan, olmayan nedir, ne değildir en iyi takdir edecek olan sonuçta bağımsız yargı. Fakat her halükarda şunun da altını çizmemiz lazım. Bir kapatma davasından filan da bahsetmiyoruz. İki alternatif var. Ya yargı diyecek ki 'yani sorun yok'. Bu mevcut yönetim devam etsin diyecek. Veya ne diyecek? 'Yine CHP teşkilatları geçici bir yönetim oluşturacak. CHP teşkilatları, CHP delegesi, CHP'liler kendi idari pozisyonlarına yeniden isimler belirleyecekler.' Yani böyle bir dünyanın sonu gibi bir tablo çizilmesini de ben doğru bulmuyorum açıkçası. Her halükarda CHP'nin kendi içinde çözeceği bir mesele olacak diye bakıyorum. Ama yargı kararını bilemem. O yargının takdiri, onu hep birlikte bekleyip göreceğiz. Yalnız tekrar altını çizmek istiyorum. CHP'nin kendi içindeki kavgaları toplumsal alana yansıtmaması lazım."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *