İslam'da adak, bir kişinin Allah'a yaklaşmak ve O'nun rızasını kazanmak amacıyla, kendiliğinden bir ibadet veya hayır yapmayı vaat etmesidir. Adak, genellikle kişinin dua ettiği bir durumun gerçekleşmesi durumunda bir şükran ifadesi olarak yerine getirilir. Ancak İslam'da adak zorunlu bir ibadet değil, kişinin kendi isteğiyle yaptığı bir yükümlülüktür.
Adak Yapmanın Şartları
Adak, dinen geçerli bir fiil veya ibadet olmalıdır. Örneğin, namaz kılmak, oruç tutmak veya sadaka vermek gibi bir ibadet vaadi geçerlidir. Ancak haram veya dinen meşru olmayan bir şey adak konusu olamaz.
Adağın yerine getirilebilmesi, kişinin gücünü aşmamalıdır.
Adak Çeşitleri:
- Mutlak Adak: Şarta bağlı olmayan, kişinin hiçbir sebep göstermeksizin Allah için bir ibadet yapmayı vaat etmesidir. Örneğin, “Allah için 3 gün oruç tutacağım.”
- Şarta Bağlı Adak: Bir olayın gerçekleşmesine bağlı olan adaktır. Örneğin, “Eğer sınavı geçersem kurban keseceğim.”
Adağın Yerine Getirilmesi
Adak, Allah'a bir söz niteliğindedir ve yerine getirilmesi vaciptir. Kişi vaadini gerçekleştirmezse bu günah olarak kabul edilir. Eğer adak mal veya hayırla ilgiliyse, fakirlere verilmesi esastır. Örneğin, adak kurbanı kesildiğinde etinden adağı yapan kişi ve ailesi yiyemez, tamamı fakirlere dağıtılmalıdır.
Hükmü
Adak, kişinin iradesine bağlı olarak vacip hale gelir. Ancak İslam'da, gereksiz yere adakta bulunmaktan kaçınılması tavsiye edilir, çünkü kişi kendini gereksiz yere bir yük altına sokabilir.
Kur’an ve Hadislerde Adak
Kur’an’da adaktan bahsedilen bir ayette şöyle denir:
“Adaklarını yerine getirsinler…” (Hac, 22/29)
Peygamberimiz ise adak hakkında şöyle buyurmuştur:
“Adak bir şeyi değiştirmez, adak ancak cimriden bir mal çıkarır.” (Sahih-i Buhari)
Bu hadis, adakların Allah katındaki hükmüne değil, insan psikolojisindeki etkisine vurgu yapar.
Adak, kişinin Allah'a yaklaşmak için kendi iradesiyle yaptığı bir ibadet sözüdür. Ancak adak adarken kişinin dikkatli olması, yerine getiremeyeceği veya dinen geçersiz olan vaatlerde bulunmaması önemlidir.