Türkgün İslam ve Ahlak İslam'da reenkarnasyon var mı? Ölünce ruh başka bir bedende yeniden doğar mı?

İslam'da reenkarnasyon var mı? Ölünce ruh başka bir bedende yeniden doğar mı?

Ölümden sonra ruhun başka bir bedende yeniden doğacağı inancının İslam'da yeri var mı? Ölümden sonra ruh nereye gidecek? Kur'an ve hadislerin reenkarnasyon hakkında ne dediğini özetledik.

Reenkarnasyon, beden öldükten sonra ruhun başka bir bedende yeniden doğmasını ifade eder. Hinduizm, Budizm gibi Uzak Doğu inançlarında önemli bir yer tutan reenkarnasyon, new-age inançlarla da zaman zaman popüler bir konu haline gelmektedir. Bununla birlikte İslam'da reenkarnasyonun yeri de merak konusu olmaktadır. 

İslam, reenkarnasyon hakkında ne söylemektedir? 

Kur'an-ı Kerim’de Reenkarnasyon Var mı?

Kur'an-ı Kerim,  bedenin ölümünden sonra ruhun yeniden dirilmesine ve ahiret hayatına kesin bir vurgu yapar. Bu diriliş, dünya üzerinde başka bir bedende ruhun yeniden doğması şeklinde değil, hesaba çekilmek üzere insanın kendi bedeni ve ruhuyla kıyamet gününden sonra Allah'ın huzuruna çıkması şeklinde gerçekleşecektir. 

Konuyla ilgili son derece açık ifadeler içeren ayetler şunlardır:

Bakara 2/28: Sonra muhakkak ki siz, kıyamet günü diriltileceksiniz.
Ankebut 29/57: Her nefis ölümü tadacaktır. Sonunda bize döndürüleceksiniz.

Reenkarnasyon ve İslam’daki Ruh Anlayışı

İslam'da ruhun niteliğiyle ilgili insanlara ayrıntılı bir bilgi verilmemiştir.,İsra Suresi'nin 85. ayetinde “Sana ruh hakkında soru soruyorlar. De ki: Ruh, Rabbimin emrindedir ve size çok az bilgi verilmiştir" denilmektedir. Bu nedenle ruhun bedenden ayrılıp başka bir bedende yeniden doğacağı fikri, sadece ölümün nihai bir son olması fikriyle çelişmez, ruhun doğası hakkındaki sınırlı bilgimizle de çelişir.

Hadislerde Reenkarnasyonun Yeri

Peygamberimiz'den de reenkarnasyonu destekleyecek nitelikte herhangi bir hadis rivayet edilmemiştir. Aksine Peygamberimiz birçok hadisinde insanların bu dünyada yaptıkları işlerin ahiret hayatındaki durumlarını belirleyeceğini belirtmiştir.

Akıllı kişi, nefsine hâkim olan ve ölüm sonrası için çalışandır. Zavallı (ahmak) kişi ise nefsinin arzu ve isteklerine uyan (ve buna rağmen hâlâ) Allah"tan (iyilik) temenni edendir. (Tırmizi)

Ahiret İnancı ve Reenkarnasyon Çelişkisi

Reenkarnasyonda en önemli kavram “tekamül” olarak öne çıkmaktadır. İnsanın birden çok kez dünyaya gelerek manevi anlamda tekamül ederek bir olmuşluğa varacağı düşünülür. Ancak İslam’da, insanın bu dünyadaki hayatı tek ve eşsizdir. Bu hayat, bir sınav niteliği taşır ve ahiret hayatını belirler.

Her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık. (İsra, 17/13)

Sonuç olarak İslam, insanın dünya hayatını bir kez yaşayacağını, ölümden sonra ise ahiret hayatına geçeceğini öğretir. Reenkarnasyon inancı, İslam’ın ruh ve ahiret anlayışıyla çelişir ve İslam alimleri tarafından kesin bir şekilde reddedilir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Dünya BM temsilcisi Pedersen: İsrail’in Suriye’ye saldırıları kabul edilemez

BM temsilcisi Pedersen: İsrail’in Suriye’ye saldırıları kabul edilemez

BM Genel Sekreteri'nin Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen, İsrail'in Suriye'ye saldırılarını "kabul edilemez" olarak nitelendirerek, Suriye'nin egemenliğine saygı gösterilmesi ve diplomatik diyalogun önemi üzerine vurgu yaptı.

KAYNAK: DHA

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarının ‘kabul edilemez’ olduğunu bildirdi.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen, BM Güvenlik Konseyi'nde ‘Orta Doğu'daki Durum’ başlığı altında düzenlenen oturumda, Suriye'de son dönemde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Suriye'ye yönelik dış müdahale tehdidinin giderek arttığını vurgulayan Pedersen, "Bu ay, İsrail'in daha fazla müdahalesine tanık olduk” dedi.

Pedersen, Suriye'nin egemenliğine, bağımsızlığı ile toprak bütünlüğüne ‘tam saygı gösterilmesi’ ve sorunların diplomatik diyalog temelinde ele alınması konusunda ‘ısrarcı olunması’ gereğini söyledi. Uluslararası toplumun Suriye'yi desteklemesi ve dış müdahalelere kararlı bir şekilde karşı durması gerektiğini aktaran Pedersen, "Suriye geçici hükümeti ve Suriye halkı, neredeyse her yerde karşılaşılan karmaşa, zorluk ve gerçeklerle yüzleşerek bir geçiş süreci başlatmaya çalışıyor. En azından bu standartla bakıldığında, kısa sürede kayda değer değişimlere işaret edebiliriz” ifadelerini kullandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *