Türkgün İslam ve Ahlak Sabah namazı ne zaman kılınır? Sabah namazı nasıl kılınır, kaç rekattir?

Sabah namazı ne zaman kılınır? Sabah namazı nasıl kılınır, kaç rekattir?

Günün ilk saatlerinde ibadetlerini yerine getirmek isteyen birçok Müslüman sabah namazının vakti ve kılınışı hakkında araştırma yapıyor. Bu konuda eksiği olan ve detayları unutan vatandaşlar, internet üzerinden "Sabah namazı ne zaman kılınır? Sabah namazı nasıl kılınır, kaç rekattir?" gibi sorulara yanıt arıyor.

Günün ilk saatlerinde ibadetlerini yerine getirmek isteyen birçok Müslüman sabah namazının vakti ve kılınışı hakkında araştırma yapıyor. Bu konuda eksiği olan ve detayları unutan vatandaşlar, internet üzerinden "Sabah namazı ne zaman kılınır? Sabah namazı nasıl kılınır, kaç rekattir?" gibi sorulara yanıt arıyor.

Günün her vaktinde ibadet edip Allah'a olan kulluk borcunu yerine getirmek isten müslümanlar özellikle sabah namazının kılınışını ve hangi vakitlerde eda edildiğğini öğrenmek istiyor. Türkiye'De namaz vakitleri Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından belirleniyor. Peki, Sabah namazı ne zaman kılınır? Sabah namazı nasıl kılınır, kaç rekattir? İşte detaylar...

4 rekatlik sabah namazının vakti, tan yerinin ağarması demek olan ikinci fecrin doğmasından başlayarak güneşin doğmasına kadar devam eder.

SABAH NAMAZI KAÇ REKATTIR?

Birçok kişinin hakkında araştırma yaptığı sabah namazı 2 rekat farz, 2 rekat sünnet olmak üzere toplan 4 rekattır.

SABAH NAMAZI NASIL KILINIR?

İki rekat sünnetinin kılınışı

Birinci rekat

 

Niyet edilir

Tekbir getirilir

Sübhaneke okunur

Euzü-besmele çekilir

Fatiha Suresi okunur

Kur'an'dan bir sure okunu

Allahu Ekber denilir ve rüku'ya gidilir

Rükuda üç defa Sübhane Rabbiyel Azim denilir

Rükudan doğrulurken, Semi Allahulimen Hamide – Rabbena lekel Hamd denilir. Daha sonra Allahu Ekber denilerek secde'ye gidilir. Secde de üç defa, Sübhane Rabbiyel Ala denilir ve doğrulur. Sonra tekrar Allahu Ekber denilir ve tekrar Secde'ye gidilir.

İkinci rekat

Niyet edilir

Tekbir getirilir

Sübhaneke okunur

Euzü-besmele çekilir

Fatiha Suresi okunur

Kur'an'dan bir sure okunur.

SABAH NAMAZI NE ZAMAN KILINIR?

Sabah namazının vakti, tan yerinin ağarması demek olan ikinci fecrin doğmasından başlayarak güneşin doğmasına kadar devam eder. Buna göre imsak vakti, başka bir deyişle oruç yasaklarının başlama vakti, fecr-i sâdıkın oluşması, yani tan yerinin ağarmasıdır. Kur’an-ı Kerim’de, “Artık (Ramazan gecelerinde) eşlerinize yaklaşın ve Allah’ın sizin için takdir ettiklerini isteyin. Şafağın beyaz ipliği (aydınlığı), siyah ipliğinden (karanlığından) ayırt edilinceye kadar yiyin, için, sonra akşama kadar orucu tamamlayın.” (Bakara, 2/187) buyrulmaktadır.

İmsak ile birlikte sabah namazının vakti girdiğine göre bu vakitte sabah namazı kılınabilir. Bununla birlikte, konuyla ilgili bazı rivayetlere dayanan Hanefîler, biraz geciktirilerek (isfar vaktinde) kılınmasını daha uygun (müstehab) bulmuşlardır (İbnü’l-Hümâm, Feth, I, 227; İbn Kudâme, el-Muğnî, II, 29-30; Zeylaî, Tebyîn, I, 82) Nitekim Peygamber Efendimiz de bunu tavsiye etmiştir (Tirmizî, Salât, 5).

Sabah namazının vakti, güneşin doğmasına kadar devam eder. Zira Cebrail’in Hz. Peygambere (s.a.s.) imamlık ettiğine ilişkin hadise göre Cebrail sabah namazını birinci günde tan yeri ağardığında, ikinci günde de ortalık aydınlanıp güneş doğmasına yakın bir vakitte kıldırmış ve “Bu iki vaktin arası, senin ve senin ümmetin için sabah namazının vaktidir.” (Tirmizî, Salât, 1; Nesâî, Mevâkit, 5,9; Muvatta, Vükût, 3) demiştir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşuyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşuyor

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup toplantısında konuşuyor.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup toplantısında konuşuyor.

MUHABİR: Eylül Şahin

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor.

Erdoğan'ın konuşması şu şekilde:

Ekranları başında bizleri izleyen, radyo kanallarında ve sosyal medya platformlarında bizleri takip eden tüm vatandaşlarıma selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Yolunuza yoldaş mücadelemize nefer olan tüm dava arkadaşlarımıza, 23 yıldır desteğini ve duasını bizden esirgemeyen aziz milletimin her bir ferdine en samimi saygılarımı iletiyorum.

Konuşmamın hemen başında aileleriniz ve sevdiklerinizle birlikte huzurla idrak ettiğinize inandığım Ramazan Bayramı’nızı tekrar tebrik ediyorum.

AK Parti teşkilatları Ramazan-ı Şerif süresince gerçekten olağanüstü bir çaba içinde oldu, 81 vilayetimizin her metrekaresinde kelimenin tam anlamıyla kardeşlik ve dayanışma rüzgarı esti. Hepimizin büyük bir aile olduğunu tekrar hatırladık ve hatırlattık, sadece kadın kollarımız 4 buçuk milyon insanımıza ulaştı. Gençlik kollarımız ‘İftara 5 kala’ etkinliği ile 800 bin vatandaşımıza iftariyelik dağıttı.

Biz de Milletin Evi'nde halkımızın çok farklı kesimlerini ağırladık, onlarla hasbihal edip hasret giderdik. Kimseyi ayırmadan, kimseyi dışlamadan hep beraber rahmet ve bereket ayının hakkını verebilmek için samimiyetle gayret gösterdik.

Rabbim hepinizden, hepimizden razı olsun diyorum. Cenabı Allah'tan bizleri bölgemizdeki zulümler ve katliamlar sebebiyle buruk geçirmediğimiz bayramlara kavuşturmasını niyaz ediyorum.

Bölgemizde ve dünyada yaşanan gelişmeler çok önemli bir değişimin eşiğinde, hatta coğrafyamız itibarıyla merkezinde olduğumuzu gösteriyor. İkinci Cihan Harbi sonrasında inşa edilen, Soğuk Savaş'ın bitimiyle adeta kökleşen küresel sistem açıkçası temelden çatırdıyor. Neoliberal ekonomik ve siyasal düzenin yerine daha korumacı bir yapının yükselmekte olduğunu görüyoruz.

Sadece Asya'da, Avrupa'da, Amerika'da değil, hemen her yerde devletler, toplumu ve ekonomiyi güçlendirmeyi amaçlayan politikalar üretiyor. Ticaret'ten güvenliğe, savunmadan nüfus oranına çok geniş bir yelpazede yeni mücadele dönemine hazırlık yapılıyor.

Uluslararası siyasetin neredeyse tüm aktörleri yeni arayışlara girdi. Gümrük tarifeleri üzerinden alevlenen ticaret savaşlarının küresel ölçekte bir etki uyandıracağı anlaşılıyor. Büyük küçük demeden, herkesi etkileyecek, şiddetli bir kasırganın geldiğini söylemek abartılı bir yaklaşım olmayacaktır. Dünyamız, özellikle ekonomi ve askeri kapasite bakımından tek kutuplu bir yapıdan çok kutuplu bir mimariye doğru hızla yol almaktadır.

Son aylarda üst üste gelen haberleri, işte bu yeni dönemin doğum sancıları olarak değerlendirmemiz gerekiyor. Şunu büyük bir gururla bir kez daha söylemek arzusundayım: Tarihi olduğu kadar sancılı da olan bu süreci en iyi okuyan, en iyi yöneten, sahada ve masada en güçlü konumda bulunan ülkelerden biri Türkiye'dir. Geçmişte farklı sebeplerle küresel rekabette minder dışına itilen ülkemiz, Allah'ın izniyle yeni dönemin kurucu aktörlerinden biri haline gelmektedir. Bunun işaretlerini şimdiden görmeye başladık.

Sözünün ağırlığı olan, tavrı, duruşu, söylemi dikkatle takip edilen bir ülke olarak Türkiye'nin ismi her platformda daha sık telaffuz ediliyor. Türkiye'siz bir denklem kurulamayacağı, kurulsa dahi bunun yaşama şansının olmadığı küresel aktörler tarafından da kimi zaman gönüllü ama çoğu zaman mecburen kabulleniliyor.

İdrak yolları kapalı olmayanlar şu hakikati çok net görmektedir: Türkiye, 23 yıldır temelini adeta tuğla tuğla ördüğü güçlü altyapısıyla yeni döneme damgasını vurmaktadır. Türkiye Yüzyılı vizyonumuz günden güne ete kemiğe bürünmekte, milli ülkümüz olarak tüm ihtişamıyla Şimal Yıldızı misali parlamaktadır.

Ayrıntılar birazdan...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *