Ahmet Nesin, sen nesin?
Ahmet Nesin, öldürülen solcular üzerinden Ülkücülerin ismini verip onları terörist ilan ediyorsun da, öldürülen 3000’e yakın Ülkücüyü kim şehit etti? Bunlar bir trafik kazasında toplu mu öldüler, bir salgın hastalıkta hayatını toplu mu kaybettiler? Yoksa sol örgütlerin hain kurşunlarıyla mı şehit oldular?
Aziz Nesin’in oğlu Ahmet Nesin, “Artık Gerçek” isimli haber sayfasında arka arkaya şu başlıklarla yazılar yazdı:
- Kurucularından başkanlarına kadar terörizm batağı ve MHP!..
- MHP genel başkanları ve terörizm!..
- ‘Canım sıkıldıkça adam öldürüyordum’ Ülkücüler ve Terörizm!
- Arabanın bagajında 2 tüfekle ne kadar demokrat ya da teröristsin Bahçeli?
Bu yazılarının genel içeriğine göre “Ülkücüler terörist” ve “MHP Genel Başkanlığı yapan merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş ve mevcut MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise terör üreten, terörist yönlendiren liderler...”
Bu başlıktaki her yazısını da “Sizler terörist parti mi arıyordunuz, daha bitmedi, devam edecek…” cümleleriyle bitirmiş…
1980 öncesi Ülkücülerin verdiği mücadeleyi terörizm, mücadele veren Ülkücüleri de terörist olarak göstermiş…
1980 öncesi Ülkücülerin Rusya’yı, Çin’i kıblesi yapan, Türkiye’de onların ideolojilerini hâkim kılmak için kanlı devrim peşinde koşan sol örgütlere karşı bedel ödeyerek verdiği bir mücadele elbette vardır.
1980 öncesi sol örgütlerin bugün devam eden uzantıları olan PKK, DHKP-C, MLKP yine terör yaratmaya devam ediyor.
Tek fark dün Rusya, Çin’e tapan sol örgütler, bugün onları da terk etmeden terör eylemi için silahlarını emperyalist ABD’den alıyorlar. ABD ton ton silahları terör örgütü PKK’nın yan kollarına veriyor.
PKK’nın teröristlerini ABD ordusu eğitiyor, donatıyor. ABD Başkanı Trump “PKK’ya ordu kuracağını” bile dünyaya duyurmuştu.
İşte bu nesin dediğimiz Ahmet Nesin de bu terör örgütlerine ve siyasi uzantısı HDP’ye gönlünü vermiş birisidir.
Böyle birisi şimdi çıkmış MHP’yi terör örgütü, Ülkücüleri terörist olarak suçlayabiliyor.
Ahmet Nesin, ABD’nin tonlarca silah yardımı yaptığı terör örgütü YPG’nin yürüyüşüne teröristbaşı Salih Müslim ile beraber katılıp destek vermişti. Orada bir de destek konuşması yapmıştı.
PKK’nın siyasi uzantısı HDP’ye üye, aynı zamanda HDP Antalya Milletvekili aday adayı olmuş birisidir.
Terör örgütü PKK’nın kapatılan Özgür Gündem gazetesinde “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği” kampanyasına katılarak yargılanmış birisidir.
“PKK’nın verdiği savaşa ‘terör’ olarak bakmak Türklerin kendi Kurtuluş Savaşını inkâr etmektir. PKK’lı bir kişiye ‘terörist’ dediğiniz zaman, Nene Hatun da bir ‘terörist’ olur çıkar.” diyebilecek kadar hem hain, hem ruh hastası birisidir.
Ahmet Nesin, Türk Ordusu’nun terör örgütü YPG’ye yönelik operasyonlarına “Askeri harekâtta sivillere karşı beyaz fosfor kullanıldı” iftirasını atarak YPG propagandası yapmış bir alçaktır.
Direkt “PKK’lı Ahmet Nesin” desek doğru bir tarif yapmış oluruz. Her şey ortadadır. Ahmet Nesin’in sevdası PKK’dır, aşkı HDP’dir.
“Ahmet Nesin, sen nesin?” sorumuzun cevabı gayet nettir ve apaçık ortadır. Ahmet Nesin’in babası Aziz Nesin’le ilişkisi hep “Aziz Nesin’in anılarında ve mektuplarında sık sık adı, ‘Ne olacak bu Ahmet, durumu beni çok üzüyor’ şeklinde geçer” diye tarif ediliyor.
“Aziz Nesin-Ali Nesin Mektuplaşmaları” isimli kitaba şöyle bir göz attım.
Ahmet’in hali, yaptıkları, geleceği hep babası tarafından diğer oğluyla yaptığı yazışmalarda, mektuplarda hem problemli görülüyor, hem de ona yönelik hep bir kaygısı varmış…
Aziz Nesin’in “Ne olacak bu Ahmet? ”sorusunun cevabı herhalde “Ahmet şimdi terör örgütlerine meze oldu” şeklinde olacaktır. Sivas katliamı yaşanmadan önce yaptığı tahrik ve provokasyonlarıyla tarihe geçen Aziz Nesin şimdi yaşasa oğlu Ahmet’in bu haline ne derdi bilmiyoruz.
Ama oğlu terör örgütlerinin kucağından yazıyor, konuşuyor ve propaganda yapıyor.
On binlerce insanın hayatını kaybetmesine vesile olan terör örgütünün kucağına oturup, bu vatanın bölünmez bütünlüğünün teminatı olan ve bunun için mücadele veren, bu uğurda bedel ödeyen MHP’ye, Ülkücü Harekete “terör örgütü” muamelesi yapan Ahmet Nesin belli ki hainliğine ileri miktarda ruh hastalığı katmış birisidir.
Ahmet Nesin, öldürülen solcular üzerinden Ülkücülerin ismini verip onları terörist ilan ediyorsun da, öldürülen 3000’e yakın Ülkücüyü kim şehit etti?
Bunlar bir trafik kazasında toplu mu öldüler, bir salgın hastalıkta hayatını toplu mu kaybettiler? Yoksa sol örgütlerin hain kurşunlarıyla mı şehit oldular?
Öldürülen solcu, şehit olan Ülkücülerin sayısından az iken, nasıl tek taraflı Ülkücüleri suçlayabiliyorsun?
Hem de bu suçlamayı on binlerce insanın ölümünden sorumlu bir terör örgütünün kucağında oturarak yapıyorsun…
Bu nasıl bir kokuşmuşluk, bu nasıl pespayelik?
Yazında Alaattin Çakıcı’yı “terörist” gibi gösterip “Çakıcı bir anlamda Devlet Bahçeli’nin idolü gibi” diyorsun…
Peki, Alaattin Çakıcı’nın babası Ali Çakıcı’yı şehit eden terör örgütü Dev-Sol senin neyin oluyor Ahmet Nesin?
Ahmet Nesin ve onun desteklediği terör örgütleri kimin devrimcisi? Sol terör örgütleri Lenin, Stalin, Mao derler değil mi? Bir terör örgütünün adı Marksist-Leninist Komünist Parti (MLKP) değil mi?
Terör örgütü PKK temel felsefesini Marksizm- Leninizm, Maoculuk üzerine kurmadı mı?
Lenin, Stalin, Mao gibi gaddarların dünya genelinde ölümüne neden olduğu insan sayısı 100 milyon değil mi?
Kan, şiddet, terör üzerine kurdukları ideolojileri bunlar iken, halen bu çizgide giden terör örgütleri terör eylemlerini sürdürürken Ahmet Nesin’in bu zorlama yorumları ve iftiraları kokuşmuşluğunun ispatı değil mi?
Baban “Bu Ahmet’in hali ne olacak?” derken kaygılarında bir hayli haklıymış… Baban “oku Ahmet” derken, “terör örgütlerinin okulunda oku” dememişti…
Ülkücü irade, terör örgütlerine geçit vermediği için mi terör örgütü olarak görülüyor?
Ahmet Nesin’in mantığından bakarsanız öyle!
Terör örgütü PKK, YPG, PYD, DHKP-C, MLKP sevgi, merhamet dağıtıyor, Ülkücüler elinde silah terör estiriyor öyle mi Ahmet Nesin?
Nesin Ahmet sen nesin?
Olsan olsan terör örgütlerinin sesisin!