Kafamızda deli sorular
Anlaşılan o ki, bu sezon ligden sonra kupa da zor geçecek büyük takımlar için. Baksanıza Galatasaray, 3. Lig ekibini geçerken, “Dokuz” doğurdu, geçen sezonun kupa şampiyonu Trabzonspor, 1. Lig ekibi uzatmalarda 10 kişi kalmış Adana Demirspor’a elendi, Fenerbahçe, 2. Lig ekibi Karacabey Birlikspor karşısında öldü öldü, dirildi.
Kadro derinliği ve parasal değeri ile Fenerbahçe mütevazı Karacabey karşısında “tel tel” döküldü. Buna Erol Bulut hoca da dahil diyebiliriz. Rakibi hafife alırsan, bir de kaleci Altay anlamsız bir şekilde kırmızı kartla oyun dışında kalırsa, ne taktik denemeler kalır ortada, ne de oyun planı. Koskoca Fenerbahçe küçümsemek için yazmıyoruz ama 2. Lig takımına karşı nasıl böyle çaresizlik içerisinde kalır. Büyük takımlar eksik kalmanın çalışmasını yapar, ona göre tedbir alır. Fenerbahçe’de bunu göremedik. Bu kadar usta oyuncunun yer aldığı kadro maçı, rakibin kendi kalesine attığı golle kazanıyorsa, doğru dürüst pozisyon bulamıyorsa ortada bir yanlışlık olduğu aşikardır. Hani evvellerini bilmesek, bu Thiam’ı, Pelkas’ı, Sadık’ı, Sangare’yi ve Novak’ı nereden bulmuşlar diyeceğiz. Hele, hele Sosa’yı. Kardeşim, bir futbolcu, bir anda nasıl böyle değişir. Acaba Trabzonspor’un “Ahı” mı tuttu.
Dünkü maçı da izledikten sonra kafamızda deli sorular beliriyor. Acaba takım içerisinde Erol hocaya karşı bir başkaldırış mı var ?
Yoksa bir gruplaşma mı başladı, aralarında? Ya da mali sıkıntı mı futbolcuları oyundan uzaklaştırıyor ?
Görünen o ki, Fenerbahçe’de ne Emre Belözoğlu, ne Selçuk Şahin, ne Volkan Demirel ne de Erol hoca dahil yardımcıları sorunlara çare bulamamış. Üstelik sorunlar azalacağına “Çığ” gibi büyüyor. Bu gidişat, bu futbolcular, bu oyun bana geçmişi hatırlatıyor.
Yoksa yine mi hüsran yaşanacak ?