Olmuyor Erol hocam
Haftalardır yazıyoruz… Bu Fenerbahçe futbol oynamıyor, oyun planı yok, doğru dürüst pas yapan yok, şut çeken yok, kademe yok, rakip alanda çoğalma hiç yok.
Ama isim çok Sarı Lacivertlilerde. Sosa mesela, hani bilmesek bu futbolcuyu nereden bulmuşlar diyeceğiz. Mesela Cisse, geçtiğimiz sezonun gol makinesi, “Acemi çaylaklar” gibi ceza alanı çevresinde gezinip duruyor. Mesela Ferdi, geleceğin futbolcusu ama erken tükenmiş, Mesela Harun, transferi büyük ses getirmişti, iki gol yedi “Evlere Şenlik.” Sinan da, Thiam da aynı, hemen hepsinde bir tükenmişlik. Ve Lemos, büyük umutlarla alınan stoper, yine kırmızı kart, yine takımını eksik bıraktı. Görünen o ki, Erol hoca yedek bekleyen futbolcuları hazır tutamamış. Ne zaman ki, usta ayaklar oyuna girdi işin rengi değişti. 10 kişi kalan takımda kişisel beceriler oyunu uzatmaya götürdü o kadar.
Meşhur bir laf vardır ya, “Gömlek 3 numara bol geldi” diye. Erol Bulut hocanın durumu aynen öyle. Bu kadar yıldızı idare etmek, onların konsantrasyonunu sağlamak, hepsini tek tek formda tutmak ve özelliklerine göre oyun planı kurmak zor iş. Bunu Alanyaspor’da askerin bol olduğu takımda yaparsın ama generallerden kurulu bir takımı idare etmek her babayiğidin harcı değil. Üreteceksin, yaratacaksın, eksiklerin yerine adamları hazır tutacaksın. Hep yazıyoruz, bir sıçrarsın, iki sıçrarsın, sonunda duvara toslarsın. Alanyaspor’da üst üste alınan başarısız sonuçlar unutulur, fazla büyütülmez ama Fenerbahçe’de, yer yerinden oynar. Homurdanmalar, yönetime baskılar başlar, sonuçta onlar da gereğini yapar.
Sen de başını ellerinin arasına alır “Nerede hata yaptım ben” diye düşünür durursun.