23 Kasım 2024
weather
16°
Twitter
Facebook
Instagram

CHP ve İP içindeki ABD ve FETÖ eli

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
CHP ve İP içindeki ABD ve FETÖ eli

Kasım Gülek, Amerikancıydı. Amerika’nın CHP içindeki birinci dereceden temsilcisi…

Yıllarca CHP’nin genel sekreterliğini yaptı.

Eli kanlı örgütün lideri Fetullah Gülen’in dostu ve mürşidiydi aynı zamanda Gülek.

Gülen’i CIA ve derin Amerika ile tanıştıran da oydu.

Hatta Gülek’in cenaze namazını da vasiyeti üzerine Gülen kıldırmıştı.

Hiç de öyle devrimci, solcu, emekçi, sosyalist veya komünist(!) değildi. Sosyal demokrat da değildi Gülek.

Bildiğin sömürge valisi edasında, liberal, kapitalist bir tipti… CHP’liydi.

Türkiye’deki solla arası hep iyi oldu ABD’nin. Bizim eski solcular şimdi dizlerini dövse de bu bir gerçekti.

Hatta bu konuda biz bile yanıldık. Yıllarca solun arkasında SSCB ve KGB var sanıyorduk. Meğer ikili oynamışlar. Önce ABD ve CIA sonra SSCB ve KGB varmış. Neyse.

***

Şimdi de değişen bir şey yok CHP’de!

Her ne kadar “Sosyalist Enternasyonel” üyesi olsa da, Kemal Kılıçdaroğlu cezbeye tutuluyor ABD sokaklarında, kendinden geçiyor, kayboluyor… Bir açıyor gözlerini hamburgercilerde…

Bilderberg toplantılarında da sık sık boy gösterir CHP’liler…

Monşer Ünal Çeviköz bunlardan biridir.

Bu özneye dikkat edelim lütfen.

CHP’nin son kurultayında Mister Çeviköz’ün ismi delegeler tarafından çizilmiş, yeterli sayıya ulaşamamış ve liste dışına itilerek genel başkan yardımcılığını da bırakmak zorunda kalmıştı.

Fakat liste dışı kalsa da Kılıçdaroğlu tarafından “başdanışman kadrosuyla” görevlendirilen İstanbul Milletvekili Mr. Çeviköz, yerine atama yapılmadığı için hâlen partinin “dış politikadan sorumlu tek yetkilisi” olma özelliğini sürdürüyor!

Bu noktada bir parantez açmak istiyorum. Tıpkı Mr. Çeviköz gibi ABD muhibi olan Murat Özçelik de daha önceki kurultayda yine üzeri çizilenlerden biriydi. O da ABD ile ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcılığını bırakmak zorunda kalmıştı ama KK tarafından yine atamayla bu görevini sürdürmüştü.

Evet, CHP’de ABD’cilere karşı olanlar da var. Listelerde gerekeni yapıyorlar lakin “polit büroyu” bir türlü geçemiyorlar.

Neyse…

Monşer Çeviköz, Alman Marshall Vakfında tertip edilen bir toplantıda nasıl bir ABD mandacısı olduğunu bizzat kürsüden dile getirmişti. İzlemiş ve okumuşsunuzdur.

Biden’ı alelacele Türkiye’de göreve çağıran Monşer Çeviköz, şayet iktidara gelirlerse dişimizden tırnağımızdan artırarak kendi hava sahamızı korumak için satın aldığımız S-400’leri kullanmayacaklarını da söylemiş ve bunun sözünü de vermişti.

Bu tam manasıyla “manda aşkıdır.”

Oysa Türk milleti, Mustafa Kemal liderliğinde “manda ve himaye kabul etmeyeceğiz” diye 100 yıl önce yemin etmişti.

Kılıçdaroğlu ve Çeviköz’ün temiz yürekli vatanperver ve Atatürkçü CHP’liler tarafından çok iyi değerlendirileceğini düşünüyorum.

Monşer Ünal’ın ABD aşkı elbette tek taraflı değildi. Karşılık olarak da ABD Başkanı Biden da “Türkiye’deki muhalefeti desteklemek gerektiğini” zaten vurgulamıştı!

Ne diyelim: “Tencere yuvarlandı kapağını buldu.”

Kasım Gülek’ten bu yana Halk Fırkası cephesinde değişen bir şey yok…

Burada bırakmak istiyorum ama bir iki kelam daha edeyim.

Dikkat ediniz ki Monşer Çeviköz’ün konferansında konuştuğu Mashall Vakfı bir “ABD merkezli Alman vakfıdır!” Bu vakfı Mister Çeviköz’den sonra Kemal Kılıçdaroğlu da ziyaret etmiştir.

Alman vakıfları dendiğinde de benim aklıma katledilen onurlu insan Prof. Dr. Necip Hablemitoğlu geliyor… (Rahmete gark olsun).

***

Bu arada Millet İttifakı’nın mızıkçı hanımı Bayan Akşener ve partisi de Amerikancılıkta CHP ile yarışıyor.

Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyaretini tekaddüm eden zamanlarda İP’in üst düzey yetkililerinin de USA’ya gitmesi gözlerden kaçmadı.

Fakat İP’li yetkililerin ABD’de kimlerle ne görüştüğü hakkında hâlâ bilgimiz yok. Hadi onu da siz tahmin edin.

Bu arada Akşener’in, ABD Başkanı Biden’a yazdığı bir de mektup var. Mektuplaşmayı çok severler ya(!)

Eh üstüne bir de ABD büyükelçilerinin sık sık Bayan Akşener’i ve prensleri İmamoğlu’nu ziyaretlerini de ekleyelim…

***

Evet, tarihimizin en önemli seçimlerine doğru yola koyulduk.

SP, GP, DP ve DEVA Partilerini virgülden sonraki alanda toplayalım. Fakat CHP ve İP’i muhakkak ABD hanesinde görmek gerekiyor…

Bir de yanlarına terör partisi HDP’yi de koyarsak zillet ittifakının aile fotoğrafı tam manasıyla ortaya çıkıyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *