HDP'den etik ayar yemek
Ufukta sandığı gören HDP, her seçim döneminde Serengeti bölgesinden geçmek zorunda olan muhalefet sürüsünü avına düşürebilmek için yine pusuya yattı. Bu sefer muhalefetin elini ayağını bağlayacak gibi duruyorlar. Çünkü bu zamana kadar kendileriyle gizli saklı temaslarda bulunan sözümona uyanıklara “Resmi ittifak görüşmesi yapmayan partilerle görüşmeyeceğiz” diyerek bariyer oluşturdular.
Her türlü şerrin odağı olan HDP’nin bu talebinde, kendi niyetinden azade bir ‘hayır’ durumu var. Türkiye‘de siyasetin sokak aralarına sıkıştırılarak yasak ilişkilere kurban edilmesi artık sona ermelidir.
16 Nisan 2017’de kabul edilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi partiler arasındaki uyumu, uzlaşıyı, kapalı kutu koalisyon görüşmelerine bırakmadan, toplumsal şahitliğin huzurunda gerçekleştirmek için yasalaşmışken hala köstebek gibi yer altından ilerlemek hem yasalara hem millete hürmetsizlik değil de nedir?
Şu seçim döneminde neler yaşadık öyle? Muhalefetin bir kanadında “Önümüzdeki süreç Apo’nun serbest kalacağı dönem olacak” diyenler vıcık vıcık sesleriyle kulaklarımızı tırmalarken diğer kanadında “Kandil’i yakıp yıkma” maskesiyle halkı kandıranlar cirit atıyordu.
Umalım ki politikadaki evlilik dışı birliktelikleriyle ahlaki kaliteyi yerlere çalan muhalefet şu bölücü yapının son kararından “siyasi etik” namına bir paye çıkarsın da kiminle hangi anlaşmayı ve birlikteliği kuruyorsa milletin şahitliğinde yapsın.
Elbette PKK/HDP’nin tüm hesapları “Tilkinin kırk hesabı vardır, kırkı da tavuk üzerinedir” misali, anavatanımızdan gayrimeşru bir Kürdistan peydahlama üzerinedir. O zaman HDP’yle paydaşlık bağı kuran bir partinin bu gerçek üzere hareket etmesi, kulağının üstüne yatmayı bırakması gerekmez mi?
Bakınız sene 1979, gazeteci Cüneyt Arcayürek dönemin Emniyet Genel Müdürü Haydar Özkın'la konuşuyor. Emniyet Müdürü Özkın bölücü yapılanmanın faaliyetlerinden bahsederken “Doğu bizden gidiyor" ifadesini kullanıyor. Kurulan illegal bir partinin çalışmalarına dair bilgi veriyor. Sonra bunların amacını dile getiren şu sözleri kullanıyor: “Şimdi bunlar Irak’ta, İran'da ve Türkiye' de ayrı devlet kurulmasını sonradan birleşmeye gidilmesini istiyorlar. İlk önce Türkiye'de silahlı harekete geçme karar aldılar. Ama amaçta aralarında kimi bölünmeler olsa da ulusal bir savaşta birleşeceklerdir."
Devletin 44 sene evvelinden çektiği bu fotoğrafa 2023’ün Türkiye’sinde hala şaşı gözlerle bakanlar var. Şimdi bu hal, vah vah edilecek bir görme bozukluğu mu yoksa suratına tükürülmesi icap eden bir kansızlık mı? Türkiye’de siyaset şeffaf bir yapıya kavuştuğunda herkes bunun cevabını daha iyi verecektir.