Namus patladı, maskeler düştü
Ümit Özdağ seçimlerden önce Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı protokolün imzalı metnini ve maddelerini kamuoyu paylaştı.
CHP’nin yetkilileri böyle bir protokolün içeriğini inkâr etse de Kemal Kılıçdaroğlu seçimlerden hemen sonra bu konu hakkında "Evet var. Bu protokolle ilgili konuşmam doğru değil. İki kişi arasında yapılan ve iki kişinin namusuna teslim edilen protokoldür. Benim bu konuda konuşmam en azından ahlaki olarak doğru değildir.” açıklamasını yapmıştı. Kemal Kılıçdaroğlu ve Ümit Özdağ haricinde 6+HDP masasından kimse bu protokolün içeriğini bilmiyordu. Kemal Kılıçdaroğlu, HDP başta olmak üzere diğer ortaklarından korktuğu için “İki kişinin namusuna teslim edilen protokoldür” vurgusu yapıyordu. Ümit Özdağ seçimden sonra yavaş yavaş yaymaya başladığı emanet namusu, geçtiğimiz gün protokol metnini yayınlayarak tamamen yok saymıştır.
Şimdi sıra geldi Kemal Kılıçdaroğlu’nun HD(P)KK ile yaptığı protokol metninin yayınlanmasına… Hani PKK’lı Sırrı Sakık’ın, “Kemal Kılıçdaroğlu kapalı kapılar ardında HDP’ye verdiği sözleri kamuoyuna deklare etmeli” dediği, PKK’lı Cengiz Çandar’ın, “Kemal Kılıçdaroğlu bizsiz bir şey yapamaz. Onunla birçok konuda mutabakat yaptık” dediği konu var ya işte o…
Kemal Kılıçdaroğlu’nun HD(P)KK ile anlaşmasına dair neler neler konuşuluyordu. Teröristbaşı Öcalan’ın ve PKK’lı teröristlerin serbest bırakılması, federasyon, özerklik… Bir namusu daha yok saymayı HD(P)KK’dan bekliyoruz.
Kandil’in, YPG’nin, HD(P)KK’nın dünya genelinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı seçilmesi için seferber olmasının bir motivasyonu olması lazımdı değil mi?
Ümit Özdağ’ın partisine İçişleri ve 2 başka bakanlık vereceğini söyleyen üstün zekâ Kemal Kılıçdaroğlu, HD(P)KK’ya Milli Savunma, Milli Eğitim bakanlıklarını, MİT Müsteşarlığını mı vermişti? Kemal Kılıçdaroğlu açıklamıyorsa HD(P)KK açıklasın. Nasıl olsa onlarda namus olsa terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık yapmazlar.
Bir eli PKK’da, bir eli Ümit Özdağ’da seçime giren Kemal Kılıçdaroğlu, Türk milleti’nin başına çorap öremeden siyasete veda etti. Herhalde artık gidişi olur da dönüşü olmaz.
Ümit Özdağ’da “PKK ile mücadele etmeyi protokole bağladık” diyerek şekil yapıyor. Bu nasıl oluyor? PKK’lılarda oyunu Kemal Kılıçdaroğlu’na verdi, Ümit Özdağ kadrosu da oyunu Kemal Kılıçdaroğlu’na verdi.
HD(P)KK “Önderimiz Öcalan ve PKK’lı tutsakların serbest bırakılması, federasyon, özerklik kurmak için oyunuzu Kemal Kılıçdaroğlu’na verin” diyerek, Ümit Özdağ da “PKK ile mücadele için oyunuzu Kemal Kılıçdaroğlu’na verin” diyerek mi oy topladı? Beyin yakan bir durum değil mi?
Ümit Özdağ normalde HDP ile yan yana gelmekten rahatsız olan biri değildir. Meral Akşener’in partisinde İP Genel Başkan Yardımcısı iken yerel seçimde yine HDP ile birlikte CHP’li Belediye Başkan adaylarını destekliyordu. Hatta HDP-terörist Demirtaş aşığı Ekrem İmamoğlu için yapılan bir açık hava toplantısında malum kadın Canan Kaftancıoğlu ile omuz omuza oturuyordu. Seçimden sonra hızını alamayan Ümit Özdağ, CHP’lilerin taptığı terörist Demirtaş’ı da “Galiplerden birisi de hiç şüphesiz Selahattin Demirtaş’tır. Selahattin Demirtaş, Öcalan’ı yendi” cümlesiyle övmüştü.
Nasıl yendi? Terörist Demirtaş zaten teröristbaşı için “Sn. Öcalan’ın demokratikleşme ve barış için alacağı her türlü inisiyatifin yanında olacağımdan, başarısı için samimi çaba sarf edeceğimden kimsenin kuşkusu olmasın” dememiş miydi? Ekranda karşısında oturan sunucu Halk Tv’den olunca böyle bir soruyu sormayı akıl edemedi herhalde?
Kandil, HDP, terörist Demirtaş’ın “Ekrem İmamoğlu’nu destekliyoruz” dediği yerde sende “Ekrem İmamoğlu için çalışmış” biri olarak kime ne masalı anlatıyorsun Ümit Özdağ?
Zeytin Dalı Operasyonu’na PKK’lılar kadar karşı çıktığın günleri, o günlerde kurduğun cümleleri de hatırlıyorsun değil mi Ümit Özdağ?
Seçimlerde makam uğruna yine PKK’lılarla aynı sandıkta buluştun. Başka da yaptığın bir şey olmamıştı. Kemal Kılıçdaroğlu ile istersen sayfalarca protokol masalları altına imza at. Senin de ne olduğun belli, Kemal Kılıçdaroğlu’nun da ne olduğu belli…
Ümit Özdağ, “İki kişinin namusuna teslim edilen protokol” metnini açıklayarak kendisinin de Kemal Kılıçdaroğlu’nun da namus maskesini düşürmüş oldu.
İyi de oldu. Türkiye, Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi ikiyüzlülüklerini bir kez daha görmüş oldu. Ümit Özdağ’ın da bir sonraki PKK’lılarla aynı sandıkta buluşacağı seçimlere kadar renkli maceralarını izlemeye devam edeceğiz. Bunlar beyin yakıyor beyin…