TFF’yi Kulüpler Birliği mi yönetecek?
Önceki TFF yönetimi ortada bir psikolojik enkaz bıraktı. Yeni yönetim de yüksek kredisiyle hızlı bir giriş yaptı. EURO 2024 sonrasına seçimi bıraktıran anlayışın mirası dar zamanda atılan radikal adımların sancıları mutlaka olur.
Daha ilk günden Türk futbolunun temel sorununun “sosyal medya zehiri” olduğunu gördük. O zehri içmemek gerek ama alıcısı bol. Örneğin Bayram Saral daha Yönetim Kurulu toplantısına bile katılmadan istifa etti. Geriye “oluşan kanaat” ile istifa kültürü kaldı.
Yabancı sayısı düzeltmesi, mavi kartın kaldırılması, kritik MHK ve Temsilciler Kurulu atamaları, transfer yasağı olan Yeni Malatyaspor’un desteklenerek oyunda kalması amacıyla haklarını dondurma talebinin reddi ve rengini zamanla belli edecek görevlendirmeler ilk haftanın bilançosuydu.
MAVİ KART SORUNU YOK
Çok tartışıldı ama net şekilde ifade edelim. Geçen sezon mavi kart ve Türki Cumhuriyetleri kontenjanından yerli sayılan isimler için sorun yok ve bu oyuncular sözleşmelerinin sonuna kadar yerli statüsünde oynayacaklar.
Müktesep (kazanılmış) hak dünyanın hiçbir yerinde kaybedilemez. Bu yüzden Kerem Demirbay, Bakhtiyor Zainutdinov gibi oyuncular için sorun bulunmuyor. Tahkim Kurulu süreci de olmayacak. Süper Lig statüsü ilan edildiğinde detaylıca görüleceği gibi, müktesep haklar hariç 2024-2025 sezonu ile beraber bu uygulama kalkmış olacak.
HACIOSMANOĞLU-KOÇ MESAİSİ
TFF’nin kulüpleri koruyan kararları bir yana Ali Koç’un Süper Lig Kulüpler Birliği Vakfı başkanlığına devam edecek olmasıyla Türk futbolu önemli bir sürece giriyor. Ancak her iki başkan da “dün dündür, bugün bugün” anlayışıyla doğru mesajlar verdi. İkili yoğun mesai yapacak ama daha önemlisi Koç’un talepleri.
Ali Koç’un “FIFA ve UEFA gibi futbolun geleceği için TFF’nin de artık kulüplerle ortak karar alması gerekir” söylemi Hacıosmanoğlu’nun “herkesle iletişim kuracağız” yaklaşımıyla aynı çizgide gözüküyor. Son yıllarda kulüpler TFF’nin tam içinde, yine de Koç daha fazlasını istiyor, ya da bu tavır bir baskı unsuru olabilir.
Yeni TFF yönetiminden 15 kişiden 10’unun kulüp yöneticiliğinden gelmesi bir umut ışığı. Ama ana çatı kurum ile paydaş arasındaki ilişkide kırmızı çizgilerin korunması lazım. Sonuçta adalet isteyenle adalet dağıtan % 100 aynı safta kalamaz.
FIFA’YA GİDEN 6. BAŞKAN
TFF’nin yeni başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, 30 Temmuz’da Infantino ile Paris’te özel bir görüşme yapacak. Gianni Infantino, Şubat 2016’da FIFA Başkanı, Aleksander Ceferin de Eylül 2016’da UEFA Başkanı oldu.
Peki 8 yılda kaç TFF Başkanı ile iş birliği yapmış olabilirler. Cevabını vereyim… İbrahim Hacıosmanoğlu; Yıldırım Demirören, Hüsnü Güreli, Nihat Özdemir, Servet Yardımcı, Mehmet Büyükekşi’den sonra bir araya gelecekleri 6. TFF Başkanı olacak.
Konular aynı, kurum aynı ama 6 farklı bakış… Projeler hep sil baştan. Empati yapın, siz TFF’deki istikrarsızlık için ne düşünürsünüz?
15 MADALYA GELSİN
13 madalyalı Tokyo Olimpiyatları’ndan sonra rekor için Paris’teyiz. 100. yıla özel bir başarı bekliyoruz.
Gönlümüzden geçen 15 madalya. Ama altın sayımız kaç olacak o önemli. Güreş, boks, okçuluk, tekvando, jimnastik, atıcılık branşları ve tabi ki Kadın Voleybolcularımız madalya umutlarımız.
Şansınız bol olsun, Türk ruhunu Paris’te izlemek dileğiyle…