Suriye’de istikrar için terör bitmeli
2011’de Suriye’de iç savaşın patlak vermesi sonucu pek çok insan hayatını kaybederken pek çoğu da yerlerinden yurtlarından olmuş, kargaşayla beraber terör örgütlerine alan açılmıştır.
Ülkede yaşanan iç savaşla beraber yine burada konumlanma ve hareket kabiliyetine sahip olan terör örgütleri krizin derinleşmesinde etkili olmuştur. Oluşan bu kaotik ortamda DEAŞ (IŞİD), Suriye’nin kuzeyinde hızlı bir şekilde güç kazanmış, bölgesel riski daha da artırmıştır. DEAŞ’ın oluşturduğu tehdit sadece Suriye ve Irak’la kısıtlı kalmamış, ülkemizin sınır güvenliği ile ilgili de yeni riskleri beraberinde getirmiştir. Türkiye, 2014 yılından itibaren DEAŞ’la mücadelede en etkili aktör olmuş, hem kendi güvenliği hem de bölgedeki DEAŞ mezaliminin son bulması adına önemli adımlar atmıştır. Diğer yandan ABD, DEAŞ ile mücadele bahanesiyle PKK/YPG/PYD’nin çatısı olan SDG’yi saha partneri ilan etmiştir. Bir yandan Türkiye ile beraber DEAŞ’la mücadele ettiğini öne süren ABD diğer yandan Türkiye’nin milli güvenliğini hedef alan terör örgütlerine kol kanat germe yoluna girmiştir. Türkiye’nin bölgedeki mücadelesi çok kapsamlı ve geniş bir yelpazeye yayılmış, hem DEAŞ hem de PKK/YPG ile aynı anda çarpışmış ve bu terör örgütlerine aman vermemiştir.
27 Kasım günü muhaliflerin Halep’in batı kırsalında başlattığı operasyon neticesinde 8 Aralık günü 61 yıllık Baas rejiminin yıkılmasıyla beraber Esed zulmü son bulmuş, Suriye’de yeni bir döneme girilmiştir. Ülkede yaşanan değişiklik sadece rejim güçlerine darbe vurmakla kalmamış, PKK/YPG de köşeye sıkışmış, kontrol ettikleri pek çok bölgeyi boşaltmak durumunda kalmıştır. İlerleyen süreç içerisinde terör örgütlerinin Suriye’de barınmasının artık mümkün olmayacağı şimdiden kendini göstermiştir.
Geçtiğimiz gün ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ülkemize ziyaret gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüşmeler gerçekleştirdi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve ABD Dışişleri Bakanı Blinken arasında gerçekleşen görüşme sonrası açıklamalarda bulunan Fidan, Suriye’de DEAŞ ve PKK’nın hakim olmaması konusunda Türkiye’nin mücadele kararlılığını bizzat asıl muhatabına (ABD) iletmiştir.
Suriye’de başlayan yeni dönemin içerisinde ülkenin toprak bütünlüğünün sağlanması, birlik ve beraberliğinin korunması adına terör örgütlerinin kökünün kazınması en önemli konu başlıkları arasındadır. Bu muhakkak gerçekleşmelidir. Terör varlığının yok edilmesi sadece Suriye eksenli değil bölgesel anlamda da huzurun ve güvenliğin sağlanabilmesi adına ciddi bir başlangıç olacaktır.
Diğer yandan İsrail’in saldırganlığını Suriye’ye taşıma çabaları ve burada bazı bölgelerde daha önce varılan anlaşmalara aykırı şekilde işgal cephesini genişleterek, üs kurma girişimleri de muhakkak engellenmek zorundadır. Zira perde arkasında ilerletilmeye çalışılan gündem içerisinde İsrail’in nihai hedeflerine ulaşabilmesi için terör örgütlerine ihtiyacı vardır. Bu sebepten terör örgütlerinin meşru bir zemin kazanması adına İsrail’in işletmeye çalıştığı karanlık senaryonun da bozulması, çökertilmesi, boşa düşürülmesi önem arz etmektedir.