CHP’nin siyasi çürümüşlüğü ve Türkiye'yi yakma hırsı

YAYINLAMA:
CHP’nin siyasi çürümüşlüğü ve Türkiye'yi yakma hırsı

CHP’nin başına Ekrem İmamoğlu’nun desteğiyle genel başkan olan Özgür Özel’in gelmesinin ardından parti adeta siyasi ve sosyal bir çürümenin girdabına sürüklenmiş ve bu girdaptan hâlâ çıkamamıştır. Özgür Özel’in göreve geldiği günden bu yana yaşananlara ve ortaya çıkan tartışmalara bakıldığında, Türkiye’nin en köklü partisinin içine düşürüldüğü tablo gerçekten vahimdir.

Tartışmalı kurultayla başlayan sürecin ardından CHP’de yaşanmayan olumsuzluk ve şaibe kalmamıştır. Delegelerin parayla dönüştürüldüğü iddialarından, CHP’li belediyelerde fırtına gibi esen yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarına kadar birçok ahlaki çöküntü gündemi meşgul etmektedir. CHP’li belediyeler hizmet üretemediği gibi şimdi de çalışanların maaşını ödemede sıkıntılar yaşamaktadır.

Kemal Kılıçdaroğlu sonrası CHP’yi tarif etmek için bir yıl önce kaleme aldığım “Başı Kesik Tavuk Gibiler” başlıklı yazımda şu ifadeleri kullanmıştım:

“CHP’yi takip ediyorsunuz değil mi? Adeta başı kesik tavuk gibi... Şuursuzca oradan oraya koşturuyorlar. Ne yaptıkları belli ne de yapacakları... Siyasi parti değil, adeta panayır yeri gibi… Curcuna, tiyatro, ihanet, ihtiras, menfaat kavgası, şaibeler asla eksik olmuyor.

‘Başı kesik tavuk’ demişken, CHP’nin Kemal Kılıçdaroğlu sonrası yaşadıkları aklıma geldi. Kemal Kılıçdaroğlu’nun hiçbir yönünü sevmesem de onunla mücadele etmeyi, vatan için verilen bir mücadele olarak görüyordum. Ancak ondan sonra CHP’nin hali, gerçekten de ‘başı kesik tavuk’ hikâyesine dönüştü. O bile siyasi çapsızlığına rağmen CHP’yi bugünkünden daha iyi yönetiyor, öyle ya da böyle partiye baş oluyormuş. Şimdi ise CHP’nin gerçekten bir başı yok. Kimi Özgür Özel’i baş görüyor, kimi ise Ekrem İmamoğlu’nu…

Ama yaşananlara bakıldığında, CHP’nin Kemal Kılıçdaroğlu sonrası bir başı kalmamıştır. ‘Başı kesik tavuk’ benzetmesi bu nedenle tam da yerine oturmuştur.

Biliyorsunuz, ‘başı kesik tavuk’ olayı Amerika’da gerçekten yaşanmış bir hadisedir.
10 Eylül 1945’te, Colorado eyaletinde sahibine akşam yemeği olmak üzere kafası kesilen Mike adlı bir tavuk, tam 18 ay başsız yaşamayı başarmıştır. Sahibi boynunu keserken şah damarını ıskaladığı için Mike’ın bir kulağı ve beyninin büyük bölümü vücudunda kalmış, bu da onun yaşamasına neden olmuştur. Ölümünden sonra Utah Üniversitesi’nde incelenmiş ve nasıl hayatta kaldığı araştırılmıştır.

CHP yaklaşık 5 aydır başsız yaşıyor. ‘Başı kesik tavuk’ 18 ay yaşamıştı; bakalım, bu başsız hâliyle CHP ne kadar dayanacak?

CHP’de artık ne bir ilke kaldı, ne bir ölçü, ne de kuruluş amacından zerre bir esinti…”

 

Bu yazıyı bir yıl önce kaleme almıştım. Bugün itibarıyla CHP, yaklaşık bir buçuk yıldır başsız bir şekilde yol almaya çalışıyor. Tabii buna "yaşamak" denirse… “Yaşar ne yaşar ne yaşamaz” hali demek daha doğru olur.

Saraçhane’den (şimdi Silivri) yönetilen CHP’nin, bu anlayış ve zihniyetle bir başa kavuşması mümkün değildir. Sağcı Anavatan Partisi’nden gelip CHP’yi ele geçiren Ekrem İmamoğlu’nun eliyle, çakma Che Guevara pozları takınan Özgür Özel’e emanet edilen bir CHP’den çıkan bu curcuna halinin ne bu topluma ne de Türk milletine herhangi bir faydası olmayacaktır.

CHP’nin, nefsinin esiri olmuşlar tarafından ele geçirildiği artık çok net bir biçimde ortadadır.

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, “CHP’ye kayyum atanacak” tartışmalarına öyle bir yorumda bulunmuştur ki, her kelimesi adeta bir tokat gibi olmuştur:

“CHP’ye kayyum hem doğru değildir hem de mümkün değildir. Zira CHP, zaten fiilî vesayet ve kayyum yönetimiyle kendi kendini yiyip bitiren canlı bir organizmaya dönüşmüştür. Mağduriyet pozlarına aldanacak hiç kimse yoktur. Herkes ne konuştuğunu, ne söylediğini bilmek ve bunun ahlaki idrakine ermek mecburiyetindedir.”

Bu sözler, aynı zamanda 1 Kasım 2015 seçimleri sonrası MHP’yi ele geçirmek için ayaklananlara siyasi ve hukuki destek veren CHP’ye siyasi ahlak ve adamlık dersi niteliğindedir.

Şaibe girdabına saplanmış CHP’nin, toplumsal bir çatışmaya neden olmadan hem terbiye edilmesi hem de durdurulması şarttır.

Hiperaktivite bozukluğu derecesindeki bir dağınıklıkla gözü ayrı, kaşı ayrı oynayan Özgür Özel’in, Ekrem İmamoğlu’na kendini ispatlama hırsı; artık Türkiye’yi yakabilecek, toplumsal huzuru tehdit edebilecek çılgınlıklara dönüşmüştür.

CHP siyasi çöküntü olarak dibi görmüş olabilir, fakat hiç değilse Türkiye’yi CHP’den koruyalım… Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel gibi iki "çizgi film karakteri"nin hırsları, arzuları ve zafiyetleri yüzünden oluşan bu girdapta; olan yine CHP’ye oluyor ancak Türkiye bu girdaba karşı dirayetli olmalıdır. Çünkü vandallığı kendine tatmin aracı gören Özgür Özel’in gidişatı Türkiye adına güvenli bir gidişat değildir.

 

Yorumlar
A
Ahmet Faruk Çarıkcıoğlu 1 ay önce
CHP ihanet demektir
BEĞENME
0
CEVAPLA