Sarmaş dolaş ve kahkaha pozunun gerekçesi nedir?

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin, DEM’e yönelik “Teröre cephe alın, Türkiye partisi olun” ve terör örgütü PKK’nın kurucusu Öcalan’a hitaben “Terörün tamamen sona erdiğini ve örgütün lağvedildiğini ilan edin” çağrısını yaptığı günden bu yana, MHP’nin politikalarına en çok iftira içeren suçlamalar yönelten isim, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ve onun yönetim kadrosu olmuştur.

Ancak TBMM’de, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle düzenlenen resepsiyonda ne gördük? İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, DEM Eş Başkanı Tuncer Bakırhan ile samimi bir şekilde sohbet ediyor, kahkahalar atıyordu. Oysa aylardır, İYİ Parti ve Zafer Partisi gibi partilerin yalnızca kendi sicillerini gizlemek için rol yaptığını ve bu amaçla MHP’ye iftiralar attığını vurguluyoruz.

Aslında, “Önderimiz Apo” söyleminden bir an olsun vazgeçmeyen DEM/HDP ile gerek Müsavat Dervişoğlu’nun gerekse Ümit Özdağ’ın partileri geçmişte seçim ittifakları ve çeşitli konularda iş birliği yapmıştı. Tuncer Bakırhan ile samimi pozlar veren Müsavat Dervişoğlu’nun bu tavrının bir altyapısı zaten mevcut. Dolayısıyla, bu duruma şaşırmak yersizdir.

2019 yerel seçimlerinde CHP-HDP-İYİ Parti ittifakı gerçekleştiğinde, Müsavat Dervişoğlu ve Ümit Özdağ aynı partide yönetici konumundaydı. 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’de HDP ile ittifak anlaşması yaptığında, Dervişoğlu İYİ Parti Grup Başkanvekili, Özdağ ise Zafer Partisi Genel Başkanıydı. İYİ Parti her iki turda da Kılıçdaroğlu’nu desteklerken, Ümit Özdağ, Kılıçdaroğlu ile bakanlık pazarlığı yaparak ikinci turda onu destekleme kararı almıştı. Her iki isim de siyasi ve kişisel çıkarları doğrultusunda HDP ile ittifaktan rahatsızlık duymamıştır. Dahası, her iki partinin tabanı, 2024 yerel seçimlerinde CHP’nin “Kent Uzlaşısı” çerçevesinde DEM ile ittifak yapmasını desteklemiştir. Ankara ve İstanbul’daki oy oranları bunun açık bir göstergesidir.

Sırf DEM’e karşı sert bir üslup takınma rolü oynayan Müsavat Dervişoğlu’nun, bu “sarmaş dolaş ve kahkaha” noktasına gelmesinin iki muhtemel sebebi vardır:

Birincisi, yapılan anketlerde “Terörsüz Türkiye” hedefine tüm bölgelerde büyük destek çıkması; ikincisi ise, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Müsavat Dervişoğlu’nu, “DEM’i bu derece dışlar ve küstürürsek seçimlerde başarı sağlamamız mümkün değildir. MHP düşmanlığı yapacağım diye bu işi abartmayın Müsavat Bey” şeklinde uyarmış olma ihtimalidir. DEM/HDP ittifakı konusunda tecrübeli olan Dervişoğlu, bu uyarı üzerine frene basmış olabilir.

Kameralar önünde, bir muhabirin kendisine “PKK/Kandil/Yeşil Sol birleşenleri Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı aldı. Bu gelişmeye ne diyorsunuz?” sorusuna, CHP’lilerle birlikte “Dağılın beyler” diyerek kaçan Müsavat Dervişoğlu’nun, bugün TBMM’de DEM Eş Başkanı Tuncer Bakırhan ile sarmaş dolaş ve kahkahalar atan pozunun elbette bir gerekçesi vardır.

Ancak MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin amacı ve hedefi gayet açık olan çağrılarına iftiralar atan, onun DEM’lilerle bu manada el sıkışmasına şehitlerimizi istismar ederek suçlamalar yönelten Müsavat Dervişoğlu, bugün kendi kazdığı çukura düşmüştür.

Ne demişler: “Büyük lokma ye, büyük söz söyleme.”
Müsavat Dervişoğlu, neler söyledin neler… Ve gün geldi, verdiğin pozlarla o sözlerin altında kaldın.

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin siyasi menfaat için değil, Türkiye’nin en köklü meselesini çözmek için bu stratejik adımları attığını bildiğin halde, sırf siyasi menfaat için iftira yüklü suçlamalarda bulundun. Ama sonunda tıkandın ve tükendin, değil mi?

Zaten DEM’in ortağı olan ve siyasi söylem ile eylemleriyle terör örgütü PKK’ya yıllardır hayat öpücüğü veren CHP’ye ve Ekrem İmamoğlu’na yeniden yanaşmanız dikkatlerden kaçmamıştır. Bu saatten sonra DEM üzerinden MHP’ye saldırmanız, havaya yumruk atmak gibi bir görüntü oluşturacaktı. Belki de bunu da düşündünüz…

Siz ister anlayın ister anlamayın. İster iftira atmayı sürdürün ister sürdürmeyin. MHP Lideri Devlet Bahçeli ne yaptığını çok iyi biliyor. Türk milletine bugüne kadar acılar yaşatan, maddi kayıplar verdiren bölücü unsurların bu ülkeden temizlenmesini ve toplumsal kardeşliğin güçlenmesini hedefliyor. Bunun da geniş kitleler tarafından anlaşılması, gelecek günler adına büyük önem taşıyor.

Ömrünü Türk milletinin varlığı ve geleceği için adamış Devlet Bahçeli gibi bir lider, ona duyulan güven sayesinde Türk tarihinde en anlamlı yerin tapusunu şimdiden almıştır. Gerisini yarınlarda silinip gidenler düşünsün…