Hindistan-Pakistan arasında gerginlik yükseliyor

YAYINLAMA:
Hindistan-Pakistan arasında gerginlik yükseliyor

22 Nisan günü Hindistan ve Pakistan arasındaki tartışmalı Cammu Keşmir bölgesinde yaşanan saldırı sonrası iki ülke arasındaki tansiyon yükseldi. Diplomatik ve siyasi restleşmeyle beraber askeri gerginlik de artmaya başladı. İki nükleer gücün restleşmesi Keşmir sınır hattında karşılıklı ateş açılmasıyla daha da derinleşen bir kriz haline geliyor.

Hindistan ve Pakistan bağımsızlıklarını kazandıktan sonra 1971 yılından itibaren iki ülke arasında savaş yaşanmasa da dönem dönem gerginlik tırmanmış bununla beraber de savaşın eşiğinden dönülmüştür. Son günlerde tırmanan gerginlikle beraber iki nükleer gücün tekrar karşı karşıya gelmesi olası felaket senaryolarını da akıllara getirmeye başlamıştır.

2022 yılında Pakistan Başbakanı İmran Han’ın iddialara göre ABD destekli bir operasyonla devrilmesi ve akabinde Şahbaz Şerif’in Başbakanlık koltuğuna oturması hem uluslararası kamuoyunda hem de ülke içerisinde pek çok farklı tartışmayı beraberinde getirmişti. İmran Han’ın Çin ve Rusya ile geliştirdiği ilişkilerin akabinde ABD’den tehdit mektubu aldığı iddiaları ve nihayetinde de yapılan bir güvensizlik oylamasıyla iktidardan indirilmesi akıllarda soru işaretleri bırakmıştı. 2017 yılında Pakistan Başbakan adayı olan Şahbaz Şerif, dönemin ABD Başkanı Trump’ın açıkladığı yeni Afganistan stratejisi üzerinden Pakistan'ı hedef almasının ardından “Pakistan için ABD yardımlarını kibarca ve nazikçe sona erdirme zamanı. Böylece ikili ilişkiler gizli forumlardaki başlıklardan ve ABD Başkanının değerli ofisinin alaycı kınamalarının gölgesinden kurtulabilir” ifadelerini kullanmıştı. 2022’de Pakistan Başbakanı olarak göreve gelen Şerif’in 2017 yılında yaptığı açıklamaların tam tersi yönde “ABD ile iyi ilişkiler geliştirmek istediklerini” dile getirmesi (ABD’de Biden dönemi) dikkatlerden kaçmamıştır. Gelinen aşamada Trump’ın ABD’de tekrar başkan olması ise Pakistan-ABD ilişkileri açısından olumsuz bir süreci şimdiden işaret etmektedir.

Hindistan, ABD’in hem Çin’e karşı hem de Asya siyaseti çerçevesinde her dönem yüksek bir önem arz etmiştir. Hatta ABD buradaki eksikliğini giderebilmek için George H. W. Bush’un birinci başkanlık döneminde Güney Asya ofisini kurmuştur. Diğer yandan Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşılık Verme Yasası  (CAATSA) kapsamında NATO üyesi Türkiye ile S-400 konusunda karşı karşıya gelen ABD'nin aynı sistemi Rusya’dan temin eden Hindistan’ı CAATSA kapsamının dışında tutması; bu durumun son yıllardaki en somut örneklerinden olmuştur. Yine bununla beraber Trump’ın aldığı ek vergi kararları kapsamında Hindistan’la olan ilişkilerin seyri açısından taraflar arasındaki görüşmelerin yoğun şekilde devam etmesi de önemli bir husustur.

***

Hindistan ve Pakistan arasında yükselen gerilimde Pakistan’ın daha yatıştırıcı bir rol üstlendiğini söyleyebilmek mümkündür. Buna karşın Hindistan’da mevcut iktidarın aşırı milliyetçi yaklaşımlarıyla beraber ülkede giderek yükselen İslamofobi ve saldırı sonrası özellikle de Keşmir bölgesindeki Müslümanlara karşı saldırı çağrıları Hindistan’ın agresif yaklaşımını daha da kışkırtmaktadır.

Konuyla ilgili olarak en dikkat çekici başlıklardan birisi ise İndus suları ile ilgili iki ülke arasındaki anlaşmanın Hindistan tarafından askıya alınması olmuştur. Pakistan ise İndus Havzası'nda yasal olarak Pakistan'a ait suyun akışını durdurmaya ya da yönlendirmeye yönelik her türlü girişiminin “savaş nedeni” sayılacağını bildirmiştir. (1960 yılında iki ülke arasında Dünya Bankası garantörlüğünde imzalanan İndus Suları Anlaşması, İndus Havzası'nın doğusu ve batısındaki 6 nehri iki ülke arasında paylaştırmaktadır.)

Buradaki anlaşmazlığın çözülememesi durumunda garantör konumunda bulunan Dünya Bankası’nın ABD’den arabuluculuk için destek isteyebileceği kuvvetli ihtimallerden birisidir. Böylesi bir durum; anlaşma üzerinden başlayacak olan ABD arabuluculuğunun daha geniş bir kapsama erişmesine kapı aralayabilecektir. Yani ABD, Çin’in hemen sınırında önemli bir rol üstlenecek Hindistan ile olan ilişkisini derinleştirirken, Pakistan ile de makul bir zemin yakalama imkânına erişebilecektir.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *