Türkgün Kültür Sanat
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Anadolu’yu sanatla buluşturacak
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Anadolu’yu sanatla buluşturacak
Devlet Opera ve Balesi’nin ilk kez temsil vereceği Şırnak’ta, 7 Aralık 2024 başlayacak festival, Türkiye’nin dört bir yanında kültürel zenginlikleri evrensel sanatlarla harmanlamayı hedefliyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, Anadolu’yu sanatın birleştirici gücüyle buluşturmak amacıyla 1. Anadolu Opera ve Bale Festivali’ni hayata geçiriyor.
Aralık 2024'te Şırnak’ta açılışı yapılacak olan festival kapsamında aynı zamanda “Yetenek Her Yerde” sloganıyla her şehirde yetenek taramaları da gerçekleştirilecek.
Anadolu Opera ve Bale Festivali, 2024 - 2025 sanat sezonunda 23 farklı şehirde ücretsiz olarak düzenlenecek ve operadan baleye, müzikalden modern dansa, çocuk oyunlarından konserlere geniş bir yelpazede temsiller sunacak. Festival, 2024 yılında 5 şehirde 14 temsil ve 2025 yılında 18 şehirde vereceği temsillerle sanatseverlerle bale, opera ve çok sesli müziği buluşturacak.
İlk Durak Şırnak, Ardından Erzincan, Kırklareli, Ardahan ve Hatay
İlk olarak 7-8 Aralık 2024 tarihlerinde Şırnak’ta perdelerini açacak olan festival, sırasıyla Erzincan (8-10 Aralık), Kırklareli (12-13 Aralık), Ardahan (13-14 Aralık) ve Hatay’da (15-17 Aralık) düzenlenecek temsillerle izleyicilere ulaşacak. Bu kapsamda; bale, müzikal, modern dans, çocuk oyunları ve konserler dâhil toplam 13 eser 14 temsille sanatseverlerle buluşacak.
“Yetenek Her Yerde" Sloganıyla Gençlerle Buluşulacak
Festival kapsamında "Yetenek Her Yerde" sloganıyla her şehirde yetenek taramaları gerçekleştirilecek. Çocuk ve genç yeteneklerin keşfedilmesi amacıyla düzenlenecek bu etkinlikler, genç sanatçılara eğitimler ve atölyeler sunarak, kariyerlerinde sağlam bir temel oluşturmalarına katkı sağlayacak. Bu bağlamda düzenlenecek eğitim sohbetleri ve çalışma atölyeleri, genç yeteneklerin sanatla iç içe büyümelerini amaçlıyor.
Festivalin tanıtımını Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni Tan Sağtürk yapacak
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Ankara Opera Binası Sahnesi’nde 18 Kasım 2024 Pazartesi günü saat 12.00’da düzenlenecek olan Anadolu Opera ve Bale Festivali projesinin detayları, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni Tan Sağtürk tarafından basın mensuplarıyla paylaşılacak.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Anadolu’yu sanatla buluşturacak - Türkgün - Türkçe Düşün | Son Dakika Haberleri, Güncel Haberlerhttps://www.turkgun.com/kultur-sanat/devlet-opera-ve-balesi-genel-mudurlugu-anadoluyu-sanatla-bulusturacak/255012
Türkgün Gündem
Emine Erdoğan, Türkiye Gastronomi Liseleri Tanıtım Programı'na katıldı
Emine Erdoğan, Türkiye Gastronomi Liseleri Tanıtım Programı'na katıldı
Emine Erdoğan, Türkiye Gastronomi Liseleri Tanıtım Programı'na katılarak Türk mutfağının zenginliğine vurgu yaptı. Gastronominin kültürel kimlik üzerindeki etkilerine değinen Erdoğan, 12 bin yıllık mirasa sahip tematik liselerin önemini belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hayata geçirilen Türkiye Gastronomi Liseleri Tanıtım Programı'nın Etiler Turizm Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'ndeki etkinliğine katıldı. Programda Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de hazır bulundu. Programda öğrencilere yönelik bir konuşma yapan Emine Erdoğan, Anadolu'nun, tarımın başladığı, ilk ekmeğin piştiği, zeytinin işlendiği, bereket topraklar olduğunu belirtti. Erdoğan, "Binlerce yıllık tarih ve eşi benzeri görülmemiş, bir kültür zenginliği ile iç içe olduğumuz için, ne kadar şükretsek az. Bu zenginliğin, en görünür olduğu yerlerden biri de, şüphesiz mutfağımızdır. Topraktan tabağa uzanan zincirin halkalarını; tarih, kültür, bilim, estetik, sanat ve şifa oluşturur. Bu mirasa sahip çıkmak, onu dünyada hak ettiği konuma taşımak, hepimiz için, hem bir ödev, hem de, bir vefa borcuydu" ifadelerini kullandı.
"Yemek, bir milletin kimliğidir"
Gastronominin son yılların yükselen yıldızı olduğunu söyleyen Erdoğan, "Gastronomi, turizmin ana motivasyonlarından biri haline gelmiş, ünlü şeflerin alana yaptığı katkılarla, popüler bir kariyer seçeneği olmuştur. Ancak bunun da ötesinde gastronomi artık devletlerin sıkça başvurduğu, bir kamu diplomasisi aracıdır. Çünkü yemek, bir milletin kimliğidir, hikayesidir. Gastronominin, ülke algısını olumlu anlamda değiştirdiği gibi milli kültürü tanıtmada da etkin bir rol oynadığı hepimizin malumudur. Şahsen, Türkiye'nin, gastronomi dünyasının kutup yıldızı olması gerektiğine yürekten inanıyorum" diye konuştu. Türkiye'nin dünyaca tanınan yemekleri bulunduğunu dile getiren Erdoğan, "Oysa ülkemizin her bir köşesinde, yerel ürünleriyle, pişirme teknikleriyle, kültürel unsurlarıyla, ayrı bir gastronomi dünyası mevcut. Anadolu'nun buğdayında, Akdeniz'in turunçlarında, Karadeniz'in fındığında, Ege'nin zeytininde sembolleşen, eşsiz bir çeşitliliğe sahibiz. Üstelik bu çeşitlilik, bugün dünyanın peşinden koştuğu, ‘yavaş yemek' gibi, birçok akıma da, cevap verebilecek niteliktedir" dedi.
"Mutfağımız başlı başına bir şifa merkezidir"
Türk mutfağının geniş yelpazesi, vejetaryen ve vegan tercihlere kadar her ihtiyacı karşılayan reçetelere sahip olduğunu kaydeden Erdoğan, "Tüm bunlara ek olarak mutfağımız başlı başına bir şifa merkezidir. Küresel sağlık göstergelerine baktığımızda, batı tipi beslenmeye bağlı, kronik hastalıkların hızla arttığını görüyoruz. İşte bu yüzden tariflerimizin sağlığa olan iyileştirici etkilerini ön plana çıkarmalıyız. Bu noktada çağın ruhunu yakalayacak yeni bir anlatı kurmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu. Kimi zaman gastronominin, tabaktaki lezzete indirgendiğinin altını çizen Erdoğan, "Halbuki, İç Anadolu sofralarında buğdayın serüveni saklıdır. Marmara'da kurulan sofralarda, İmparatorluğun izleri ve medeniyetler etkileşiminin dinamizmi vardır. Güney Doğu Anadolu sofraları, zorlu doğa koşullarının insana kattığı ustalıkla kurulur. Doğu Anadolu sofraları, uzun kış hikayelerini, sert iklimleri ve ekolojik uyumu anlatır. Akdeniz sofraları, binlerce yıllık doğa ve insan etkileşiminin biyo-kültürel mirasıdır. Karadeniz sofraları, bahçe kültürünün, sabrın ve kolektif emeğin özetidir. Ege sofralarının baş tacı zeytinyağına, acelesi olmayan doğanın sükuneti, sadeliğin, derin anlamları eşlik eder" ifadelerini kullandı.
"12 bin yıllık bir gastronomi hafızasından beslenecekler"
Türkiye'nin 7 bölgesinde hayata geçecek tematik gastronomi liselerinde öğrencilerin, bölgelerinin tüm gastronomi unsurlarını öğreneceklerini söyleyen Erdoğan, "Yani 12 bin yıllık bir gastronomi hafızasından beslenecekler. Hem geleceğin hünerli elleri, hem de mutfağımızı küresel ölçekte hak ettiği konuma yükseltecek temsilciler olacaklar, inşallah. Reçetelerimiz, damakta lezzete, dilde duaya, kalpte şükre, sofrada, birlik ve beraberliğe dönüşür. Çorbalar, helvalar; hastalık ve ölüm gibi hayatın sert rüzgarlarını sakinleştirir. Şerbetler, pilavlar, doğumların ve düğünlerin sevincini pekiştirir. Lokmalar, insanlar arasında, müjdeli haberleri yayar. Adaklar, ihtiyaç sahiplerinin sofrasını şenlendirir. Tatlılar, her konuyu tatlıya bağlar. Dünyanın hiçbir yerinde, yaşamla bu kadar iç içe geçen ve sosyal ilişkileri güçlendiren, başka bir mutfak kültürü gerçekten yok" diye konuştu.
"Türkiye Gastronomi Liseleri sivil katılımlı bir model olacaktır"
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de, "Bu ekosistem bütünlüğü içinde Türkiye Gastronomi Liseleri, üreticilerden yerel yönetimlere, ticari işletmelerden sivil toplum örgütlerine kadar sivil katılımlı bir model olacaktır. Bu çok paydaşlı yapı sayesinde öğrenciler, yalnızca akademik bilgiyle değil, aynı zamanda sektörel deneyimle de donatılacaktır. Her biri Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesinde konumlandırılacak olan bu tematik liseler, bulundukları bölgenin iklimsel özelliklerine, tarımsal zenginliğine ve kültürel mirasına uygun özgün alanlara odaklanacaktır. İtalya'nın bu alandaki güçlü temsiline alternatif olarak, daha kapsayıcı ve zengin bir öneri sunma potansiyeline sahiptir. Bu okulda üretilecek ürünlerin başta Antalya'daki beş yıldızlı oteller olmak üzere geniş bir pazara sunulması hedeflenmektedir" dedi.
Bakan Tekin, Erdoğan'a Osmanlı Mutfağı'ndan hediye takdim etti
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, konuşmasını tamamlayan Emine Erdoğan'a, 1904 yılında Osmanlı Sarayı'nda misafirler için hazırlanan yemeğin İngilizce ve Osmanlıca yazılmış menüsünü armağan etti. Daha sonra proje yöneticileri, gastronomi araştırmacıları, şefler, STK temsilcileri ve lise öğrencisi şef adaylarının yer aldığı toplu aile fotoğrafı çekildi, Erdoğan bu karenin ardından şef adaylarını alkışladı. Projenin amacı, beklenen etkisi ve kurulacak liselerin Türk Mutfağı'nın tanıtıma yapacağı katkılar hakkında bilgiler alan Erdoğan, programın sonunda öğrencilerle özel olarak ilgilendi.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Emine Erdoğan, Türkiye Gastronomi Liseleri Tanıtım Programı'na katıldı - Türkgün - Türkçe Düşün | Son Dakika Haberleri, Güncel Haberler/gundem/emine-erdogan-turkiye-gastronomi-liseleri-tanitim-programina-katildi/295858
Paylaş
Arkadaşlarınızla paylaşmak için linki kopyalayın.
!!! Yorum yapmadan önce kuralları okuyunuz.
Kişisel saldırılar yapmayın: Yorumlarınızda diğer kullanıcıları veya kişileri hakaret içeren ifadelerle suçlamayın veya aşağılamayın.
Irkçı, cinsiyetçi veya ayrımcı yorumlar yapmayın: Yorumlarınızda ırk, cinsiyet, etnik köken, din, cinsel yönelim veya herhangi bir ayrımcılık unsuru içeren ifadeler kullanmayın.
Yasa dışı faaliyetleri özendirmeyin: Yorumlarınızda yasa dışı faaliyetleri özendiren veya teşvik eden ifadeler kullanmayın.
Özel bilgileri paylaşmayın: Yorumlarınızda başkalarının özel bilgilerini paylaşmayın, bu bilgiler kullanıcıların adını, telefon numarasını, adresini, e-posta adresini veya diğer özel bilgileri içerebilir.
Spam ve reklam yapmayın: Yorumlarınızda spam veya reklam içeren ifadeler kullanmayın. Yorumlarınızın reklam içermemesine özen gösterin.