Türkgün Kültür Sanat Tevhid-İ Tedrisat Kanunu’nun kabul edilişinin 100. yılı anısına çalıştay düzenlendi

Tevhid-İ Tedrisat Kanunu’nun kabul edilişinin 100. yılı anısına çalıştay düzenlendi

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, hem eğitimin önemine hem de nitelikli insan yetiştirme yolunda görevine dikkat çekmek amacıyla sendikamızın Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun kabul edilişinin 100. yılı anısına “Türk Asrı ve Türkiye Yüzyılında Milli Eğitim Çalıştayı” düzenleyeceğini açıkladı.

MUHABİR: Beybin Usanmaz

26-29 Eylül 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilecek çalıştayda, Türk Asrı’nda milli eğitimin rolü, milli değerlerin vurgulanması, öğretmen eğitimi ve sürekli gelişimi, öğretmenliğin özendirilmesi, eğitim çalışanlarının özlük hakları, mesleki eğitim, din eğitimi,  özgün müfredat geliştirme gibi konulara yer verilecek.

Öte yandan geniş tabanlı bir görüş oluşturabilmek amacıyla mayıs ve haziran aylarında il çalıştayları düzenlenecek. Türk eğitim sisteminin her bir neferinin paydaşımız olacağı bu çalıştayımızın hayırlara vesile getirmesini temenni ediyoruz.

“En mühim ve feyizli vazifelerimiz millî eğitim işleridir.”

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK

Türk milletinin içinde bulunduğu dönemsel zorluklar ve bölgesel açmazlardan çıkışında yegâne çare kalkınma ve bağımsız üretimden geçmektedir. Bunun gerçekleşmesi de ancak Türk nüfusunun millete, ülkeye ve dünyaya faydalı iyi eğitilmiş bireyler olarak yetişmesi ile mümkün görülmektedir.

Türk milleti, bundan 100 yıl önce küllerinden yeniden doğarak tekrar çağının ötesinde bir devlet anlayışı ile Türkiye Cumhuriyeti’ni kurup bu günlere ulaşırken, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK; “En mühim ve feyizli vazifelerimiz millî eğitim işleridir.” diyerek bütün zorlukların kilidini açacak anahtar olarak eğitim ve bilimi parola olarak işaret etmiştir.

Daha Cumhuriyet’in kurulması öncesinde 15 Temmuz 1921 tarihinde Maarif Kongresi’ni düzenleyerek Büyük Zafer sonrası yapılacakları planlayan Cumhuriyet kadroları, eğitimin parçalı yapısını da devlet eliyle ortadan kaldırarak akıl ve bilim aydınlığında genç dimağların yetişmesi amacıyla eğitim sistemini bir standarda büründürmeyi amaçlamıştır. Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu (Öğretim Birliği Yasası), Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 3 Mart 1924 tarih ve 430 kanun numarası ile kabul edilmiş ve ülkedeki bütün eğitim kurumlarının Maarif Vekâleti’ne (Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı) bağlanmasını öngören bu yasa, toplumun farklı unsurlarının devlet çatısı altında birleşmesi neticesinde kültürel bütünleşme esasında oluşturulmuş bir kanun olarak yorumlanmaktadır.

Toplumsal yapının varlığını devam ettirmesi ve milli birikimlerin harmanlanarak işlenmesi toplumu oluşturan tüm unsurların aynı bakış açısına sahip olması, aynı tarih ve aynı gelecek tasavvuru içinde bir hedefe kanalize olmasını zorunlu kılmaktadır. Bu kanun, dönemin bu konudaki ihtiyaçlarının bir ürünü olarak ortaya çıkmış, eğitimin tek bir çatı altında birleştirilerek kontrol edilebilir, dönemin ihtiyaçlarına uygun ve farklı odak ve çevrelerce devlet ve millet aleyhine kullanılmamasını engellemeye yönelik çalışmaların da bir parçası olarak yürürlüğe konulmuştur. Bununla birlikte ülke ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda yapılacak her güncellemenin Türk Milli Eğitim Sistemi’nin yetkili kurullarında tartışılarak olgunlaştırılması sonucunda yapılmasını da planlayan bir yapının da vücut bulmasını tesis etmiştir.

Bu kanunun 100. Yılında hem eğitimin önemine, nitelikli insan yetiştirme yolunda görevine dikkat çekmek amacıyla Türk Eğitim Sen Genel Merkezi olarak 26-29 Eylül 2024 Tevhid-İ Tedrisat Kanunu’nun kabul edilişinin 100. Yılı anısına Türk Asrı ve Türkiye Yüzyılında Milli Eğitim Çalıştayı düzenliyoruz.

Maarif Kongresi ile başlamış olduğumuz Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni yüzyılını “TÜRKİYE YÜZYILI” yapmak ve akabinde içinde bulunduğumuz çağı bölgemizde ve dünyada “TÜRK ASRI” olarak tarihe not düşmek amacıyla bu çalıştayda AKIL VE BİLİM IŞIĞINDA MİLLÎ EĞİTİM NASIL OLMALI? sorusunun cevabını arayacağız. Bunu yaparken Türk eğitim Sistemi’nin her bir neferi bizim paydaşımız olacaktır. Geniş tabanlı bir görüş oluşturabilmek amacıyla Mayıs-Haziran 2024 aylarında İl Çalıştayları ile başlayacağımız bubilimsel organizasyonun final programı da 26-29 Eylül 2024 tarihinde yaparak Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün “En büyük savaş, cahilliğe karşı yapılan savaştır.” sözü ışığında hem cehaleti boğmak hem de muasır medeniyet seviyesine çıkma hedefimiz için sorumluluk almaya talip olacağız.

Bu bilimsel toplantı manzumesinin gerçekleşmesine katkı sunacak, öğretmen, yönetici ve akademisyenler başta olmak üzere bütün eğitim çalışanlarına teşekkür ediyoruz.

Çalıştaylarda aşağıdaki konu başlıkları öncelikli olmak üzere Türkiye Yüzyılı için yapılması gerekenler tartışılarak sonuç raporu halinde ilgililerle paylaşılacaktır.

Türk Eğitim Sistemi’nin çağın gereklerine uygun olarak Türk milli kültürü ve ahlakını temel alan insan yetiştirebilmesi için yapılması gerekenler:

  • Türk Asrı’nda Milli Eğitimin Rolü
  • Milli Değerlerin Vurgulanması
  • Öğretmen Eğitimi ve Sürekli Gelişim
  • Öğretmenliğin Özendirilmesi
  • Eğitim Çalışanlarının Özlük Hakları
  • Okul Yapılarının Sadeleştirilmesi
  • Mesleki Eğitim
  • Din Eğitimi
  • Yaygın Eğitim
  • Ahlaki Eğitim Programları
  • Özgün Müfredat Geliştirme
  • Tarih ve Kültür Derslerinin Güçlendirilmesi
  • Türkçenin Önemi
  • Bilimsel ve Teknolojik Gelişmelere Ayak Uydurma
  • Eleştirel Düşünme ve Problem Çözme Becerilerinin Geliştirilmesi
  • İnsan Hakları, Vatan ve Coğrafya Bilinci
  • Sanat ve Spor Aktiviteleri
  • ve diğer konular…
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Dünya Şili'de İsrailli yerleşimcilerin ürünlerine yasak geliyor

Şili'de İsrailli yerleşimcilerin ürünlerine yasak geliyor

Şili Devlet Başkanı Gabriel Boric, İsrailli yasa dışı yerleşimcilerin ürünlerinin ithalatını yasaklamak için Kongre'ye tasarı sunacağını açıkladı. Boric, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını eleştirerek, uluslararası hukukun ihlaline karşı harekete geçme çağrısında bulundu.

KAYNAK: AA

Şili Devlet Başkanı Gabriel Boric, Filistin topraklarını gasbeden İsrailli yasa dışı yerleşimcilerden gelen ürünlerin yasaklanması için Kongre’ye yasa tasarısı sunacağını açıkladı.

Boric, Valparaiso kentindeki Ulusal Kongre binasında yaptığı yıllık ulusa sesleniş konuşmasında, İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü saldırıları sert şekilde eleştirdi.

Filistin topraklarını işgal eden yasa dışı yerleşimcilerden gelen ürünlerin ülkeye girişinin engellenmesi gerektiğini vurgulayan Boric, bu konuda bir yasa tasarısını Kongre'ye sunacaklarını bildirdi. Boric, "Bununla birlikte, İsrail'in Filistin topraklarında yasadışı yerleşim yerleri kurarak uluslararası hukuku sürekli ihlal etmesi ve bu politikayı genişleteceğini yakın zamanda açıklaması nedeniyle, yasadışı işgal altındaki topraklarda üretilen ürünlerin ithalatını yasaklayan yasa tasarısını desteklemeye ve acilen gündeme getirmeye karar verdim." ifadelerini kullandı.

Boric, İsrail'e karşı aldıkları kararları hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Bu ilkeler, İsrail hükümetinin Filistin halkına karşı işlediği soykırım ve etnik temizliğe karşı yüksek sesle itiraz etmeme neden oldu. Bu sebeple İsrail'deki büyükelçimizi istişare için çağırdım, askeri ataşelerimizin bu ülkeden çekilmesi talimatını verdim, İsrail'in geleneksel Uluslararası Hava ve Uzay Fuarı'na (FİDAE) katılımını askıya aldık."

Soykırım Sözleşmesi'nin ihlali gerekçesiyle Güney Afrika'nın İsrail'e karşı açtığı davaya müdahil olduklarını anımsatan Boric, "Uluslararası Adalet Divanı'ndan (UAD) Gazze'de işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı işlediği suçları soruşturmasını talep ettik. Bunun üzerine İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail hükümetinin diğer üst düzey yetkilileri hakkında uluslararası tutuklama emri çıkarıldı." dedi.

"Burada sorumlu olan, İsrail halkı değil, soykırımcı hükümettir"

Boric, Netanyahu liderliğindeki aşırı sağcı koalisyonun "soykırımcı hükümet" olduğunu vurgulayarak, "Halklar arasında kavga etmemenizi rica ediyorum. Burada sorumlu olan, İsrail halkı değil, soykırımcı hükümettir." diye konuştu.

İspanya'nın İsrail hükümetine silah ambargosu uygulama kararına değinen Boric, "Ayrıca Savunma Bakanı'na, savunma alanında ticari ilişkilerimizi çeşitlendirerek İsrail endüstrisine olan bağımlılığımızı tüm alanlarda ortadan kaldıracak bir plan hazırlaması talimatını verdim. Bu bağlamda, İspanya Hükümeti'nin İsrail Hükümeti'ne silah ambargosu uygulama kararını destekliyoruz." şeklinde konuştu.

Boric’in açıklamaları salonda uzun süre alkışlandı. İsrail bayrağı taşıyan az sayıdaki radikal Sosyal Hristiyan Partisi temsilcileri ise tepkisiz kaldı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *