Milli Saraylar Başkanlığı, Topkapı Sarayı’nın tüm detaylarıyla anlatıldığı 2 ciltlik kitap yayınladı. ‘Topkapı Sarayı’ isimli iki ciltlik eserde son zamanlarda yapılan restorasyonlar dahil olmak üzere sarayın tüm koleksiyon ve binalarındaki detaylı çalışmalar anlatılıyor. Eserde sarayın bölümleri ve tüm eser koleksiyonları ayrıntılı olarak ele alınıyor. Alanında önemli isimlerin kaleme aldığı 29 makaleden oluşan eser, saray hakkında yapılmış en kapsamlı yayın olma niteliği taşıyor. İlk ciltte sarayın mimarisi, bölümleri, yapılar ve koleksiyonlar yer alırken diğer cilt ise tamamen saray koleksiyonlarını içeren makalelerden oluşuyor. Milli Saraylar Müzecilik ve Tanıtım Dairesi Başkanı Güller Karahüseyin, “Topkapı Sarayı” isimli iki ciltlik eserle ilgili basın mensuplarına bilgi verdi.
“Akademik bir disiplinle oluşturuldu”
Milli Saraylar Müzecilik ve Tanıtım Dairesi Başkanı Güller Karahüseyin, “Biliyorsunuz Topkapı Sarayı ülkemizin en çok ziyaret edilen ve en çok tanınan saraylarının başında geliyor. Ve çok fazla ziyaretçisi var. Biz aynı zamanda sarayın sadece gezilirken tanıtmanın yanı sıra tüm dünyaya böyle yayınlarla da tanıtmayı planladığımız, amaçladığımız için böyle bir yayın yapmaya çalıştık. Topkapı Sarayı ile ilgili tabii ki daha önceden de çok başarılı ve kıymetli yayınlar yapıldı. Ama Milli Saraylar Başkanlığının yeni hazırladığı bu Topkapı Sarayı kitabı daha akademik bir dille daha akademik bir disiplinle oluşturuldu. Belli bir sistematik çerçevesinde başlanıldı” şeklinde konuştu.
“Restorasyonlardan ve diğer çalışmalardan bahsediyor”
Topkapı Sarayı kitabına öncelikle değerli hocaların makaleleri ile başlandığını söyleyen Karahüseyin, “Prof. Dr. Sadettin Ökten hocamızın önce bir makalesi ile başladık. Hocamız makalesinde bugün ziyaretçilerin sarayı gezerken gördükleri koleksiyonlardan yola çıkarak bugün var olmayan ama o dönem de koleksiyonların oluşturulmasında etkin rol oynayan insanların medeniyet tasavvuru hakkında bilgiler edinmemize vesile olduğunu söylüyor. Makalesinde bunlardan bahsediyor. Bir diğer yine değerli hocamız İlber Ortaylı hocamız ise Topkapı Sarayının bir Versay ya da Ermitaj gibi bir tahrip veya iç yağmaya uğramadığından bahsediyor. Bu vesile ile sarayın tüm eserlerinin kayıt altında olduğundan bahsediyor. Ve ardından sarayın çok değerli koleksiyonlarını anlattıktan sonra en yeni yapılan restorasyonlardan ve diğer çalışmalardan bahsediyor” ifadelerini kullandı.
“Harem bölümünü ilk defa çok yeni belge ve bilgiler ışığında anlattı”
Milli Saraylar Müzecilik ve Tanıtım Dairesi Başkanı Karahüseyin, “Doç. Dr. Ferudun Özgümüş hocamız Topkapı Sarayı arazisinin Osmanlı öncesi arkeolojisini anlattı. Yapılan kazılardan bahsetti. Sarayın birinci avlusunu Medeniyet Üniversitesi’nden Dr. Resul Yelen kaleme aldı. Yani birinci avluyu, alay meydanını anlattı makalesinde. Marmara Üniversitesi’nden Dr. Özlem Çuhadar, akademik bir disiplin içinde sarayın ikinci avlusunu, yani Divan Meydanı’nı anlattı. Marmara Üniversitesi’nden Bilim Kurulu Üyemiz Prof. Dr. Abdülhamit Tüfekçioğlu, sarayın üçüncü avlusunu kaleme aldı. Üçüncü avlusu Enderun Avlusu’ndan bahsetti. Prof. Dr. Kadir Pektaş ise sarayın harem bölümünü ilk defa çok yeni belge ve bilgiler ışığında yeniden değerlendirerek anlattı” dedi.
“Çok önemli, prestij bir yayın ortaya çıkmış oldu”
Topkapı Sarayı kitabının ikinci bölümünde tamamen koleksiyonlara yer verildiğini söyleyen Karahüseyin, “Milli Saraylar Başkanlığı’nın tarihi eser koleksiyonları, özellikle Topkapı Sarayı’nda hazineyi öncelikle anlatmamız gerekiyordu. Hazine, mobilya, kutsal emanetler, mühürler, yazma ve matbu eserler, saray arşivi ve pek çok koleksiyonumuzdan yeni belge ve bilgiler ışığında çok detaylı olarak bahsedildi. Milli Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız ile birlikte kaleme aldığımız ‘Topkapı Sarayı’nda Milli Saraylar dönemi’ adlı makalede ise sarayın mimarisi, tarihi ve bölümlerinden bahsettikten sonra Topkapı Sarayı’nın Milli Saraylar Başkanlığı’na bağlanma süreci, sayım ve devir teslim çalışmaları, ardından gelen restorasyon çalışmalarından bahsedildi. Böylece Topkapı Sarayı’nı en kapsamlı, en güncel bilgiler ışığında, akademik bir disiplin içerisinde yeniden ele alma fırsatı bizler için doğmuş oldu. Çok önemli prestij bir yayın ortaya çıkmış oldu” diye konuştu. İHA
