Türkgün Kültür Sanat Yılın Basın Fotoğrafları Yarışmasında YTB’nin 15’inci Yılına Özel Ödül

Yılın Basın Fotoğrafları Yarışmasında YTB’nin 15’inci Yılına Özel Ödül

Türkiye Foto Muhabirleri Derneği’nin (TFMD) 40 yıldır aralıksız düzenlediği, fotoğraf alanındaki en prestijli yarışma olan “Yılın Basın Fotoğrafları”nda sonuçlar açıklandı. Organizasyonda, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın (YTB) 15’inci kuruluş yıl dönümü anısına 3 kategoride 8 fotoğrafa da ödül verildi.

MUHABİR: Burhan Tural

Türkiye Foto Muhabirleri Derneği (TFMD) tarafından 40 yıldır aralıksız bir şekilde düzenlenen ve fotoğraf alanındaki en prestijli organizasyon olan “Yılın Basın Fotoğrafları” yarışmasında bu yıl YTB’nin kuruluşunun 15. yılı anısına 3 kategoride ödüller verildi.

Kardeş Topluluklar, Türk Diasporası ve Uluslararası Öğrenciler adlı 3 farklı kategoride toplam 8 fotoğraf ödüle layık görüldü. Kardeş Topluluklar kategorisinde Caner Özbaydoğan birinci oldu. Özbaydoğan’ın çalışması Bosna Hersek’te yaşanan katliamlardan izler taşıyor. Özbaydoğan, Arnavut bir kadının geçmişinden elinde kalan son iki hatırayı gün yüzüne çıkararak fotoğrafladı. Türk Diasporası kategorisinde ise Associated Press Foto Muhabiri Emrah Gürel birinciliği elde etti. Gürel, İsrail’in Lübnan’ın başkenti Beyrut’a yönelik saldırılarının ardından TCG Sancaktar askeri gemisiyle Lübnan’dan tahliye edilen Türk vatandaşlarını deklanşöründen çarpıcı kesitlerle sundu.

Uluslararası Öğrenciler kategorisinde ise Alsu Sagirova birincilik kazandı. Sagirova, Tataristan’ın Bulgar şehrinde her yıl temmuz ayında düzenlenen “Ağa Pazar Etno-Kültürel Festivali”nin renkli görüntülerini fotoğrafladı. Kapadokya'da sıcak hava balonlarının Filistin’e destek için uçtuğu anı görüntüleyen Necati Savaş ise mansiyon ödülü kazandı.

15’inci hizmet yılını dolduran YTB’nin desteklediği yarışma sayesinde genç yetenekler keşfedilirken Türk diasporasının yaşadığı ülkelerdeki kültürel zenginlikler ve çeşitlilik görsel bir dil ile ifade edildi. Ülkemizde eğitim gören uluslararası öğrencilerin Türkiye’deki yaşantıları da katılımcıların kadrajından hikâyeleştirildi. Kardeş Topluluklar kategorisinde ise gönül köprüleri bir kez daha pekişti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem Milli İstihbarat Akademisi "Nadir Toprak Elementleri" analizini yayımladı

Milli İstihbarat Akademisi "Nadir Toprak Elementleri" analizini yayımladı

Milli İstihbarat Akademisince, "Nadir Toprak Elementleri ve Türkiye: Jeopolitik Satrançta Yeni Dinamikler ve Aktörler" başlıklı analiz yayımlandı.

KAYNAK: AA

Akademi tarafından yayımlanan analizde, nadir toprak elementlerinin (NTE) küresel enerji dönüşümünün merkezine yerleştiği, elementlerin sadece teknolojik üretimin değil, aynı zamanda jeopolitik güç mücadelesinin de belirleyici unsurlarından biri haline geldiği vurgulandı.

NTE'nin bugün yalnızca elektrikli araçlar, rüzgar türbinleri ve elektronik cihazlar için değil, aynı zamanda savunma sanayisinin kritik platformları için de vazgeçilmez hale geldiği aktarılan analizde, 2024'te 325 milyar dolara ulaşan kritik mineraller pazarının, 2040'ta 770 milyar dolara ulaşacağı tahminine yer verildi. Ayrıca, NTE temelli elektronik ve motor sanayisinin ise halihazırda 1 trilyon doları aştığı belirtildi.

“ABD, ağır NTE'de tamamen dışa bağımlı”

Akademinin analizinde, Çin'in küresel NTE piyasasındaki baskın konumuna da işaret edilerek, "Çin, 2024 itibarıyla küresel NTE cevher üretiminin yüzde 61'ini, rafinasyon ve ayrıştırmanın ise yüzde 92'sini tek başına üstlenmiştir." bilgisine yer verildi. Çin'in "üret, kısıtla, lisansla" modelini benimsediği ve bunu güçlendirdiği aktarılan analizde, küresel fiyatlama üzerinde etkili konumunu sürdürdüğü aktarıldı.

Analizde, dikkati çeken değerlendirmelerden biri de ABD'nin stratejik kaynaklara olan "yüksek bağımlılığı" oldu.

ABD'nin 2020-2023 arasında ihtiyaç duyduğu NTE'lerin yüzde 70'ini Çin'den ithal ettiği belirtilen analizde, "ABD, ağır NTE'de tamamen dışa bağımlıdır. Bir F-35 savaş uçağı için yaklaşık 410 kilogram, Arleigh Burke sınıfı destroyer için 2,36 ton ve Virginia sınıfı denizaltı için 4,17 ton NTE gereksinimi olduğu herhangi bir arz kesintisinin ABD'nin caydırıcılık mimarisi üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir" değerlendirmesine yer verildi.

ABD, NTE açığını kapatmaya çalışıyor

Analize göre ABD, NTE konusunda Çin'e bağımlılığını azaltmaya yönelik girişimlerde bulunurken, Ukrayna ile yapılan Mineral Anlaşması'yla daha önceki 500 milyar dolarlık geri ödeme planı yerine "yarı yarıya ortak fon" modelini benimsedi.

Analizde, "Böylece Ukrayna'nın sahip olduğu yüzde 5'lik küresel rezerv potansiyeli ABD için stratejik alternatif tedarik hattı oluşturmuştur. Ancak rezervlerin yüzde 40'ının Rusya'nın işgali altındaki bölgelerde olduğu ve savaşın altyapı üzerindeki yıkıcı etkilerinin kısa vadede üretimi sınırlayacağı da not edilmiştir. Grönland'daki disprosyum ve terbiyum açısından zengin yataklar ise ABD açısından ağır NTE açığını kapatacak bir diğer stratejik öncelik olarak değerlendirilmektedir." tespitine yer verildi.

Milli İstihbarat Akademisi'nin hazırladığı analizde, Türkiye'nin sahip olduğu kaynaklara özel bölüm ayrıldı.

Eskişehir Beylikova'daki 694 milyon tonluk rezervin "Türkiye'yi Çin'den sonra dünyanın en büyük ikinci NTE sahası" konumuna taşıdığı aktarılan analizde, "Yıllık 10 bin tonluk pilot tesisin faaliyete geçmesinin ardından Türkiye'nin hedefi, yıllık 570 bin tonluk saflaştırma kapasitesine ulaşarak bu alanda Avrupa başta olmak üzere yakın bölgenin başat aktörü haline gelmektir." tespitine yer verildi.

Türkiye'nin gelecek 10 yıllık süreçte yalnızca rezerv sahibi değil, aynı zamanda katma değer üreten aktöre dönüşmesi için üç eksenli strateji sunulduğu aktarılan analizde, "Bu strateji, JORC/UMREK uyumlu doğrulama süreçleri, ölçeklenebilir rafinasyon altyapısı ve ileri manyetik alaşım AR-GE'si, döngüsel geri kazanım hatlarının entegrasyonunu içermektedir." görüşü yer aldı.

NTE'nin artık sadece ekonomik meta olmadığına işaret edilen analizde, "jeopolitik kaldıraç ve stratejik silah haline geldiği" belirtildi.

Küresel tedarik zincirinin çeşitlendirilmesi, yeni üretici ve işleyici aktörlerin (Türkiye, Ukrayna, Grönland) hızlı şekilde sisteme entegre edilmesinin zorunlu hale geldiği aktarılan analizde, "Küresel rekabetin artık yalnızca madende değil, rafineri, mıknatıs ve ileri teknolojili üretim halkalarında derinleşmektedir" değerlendirmesinde bulunuldu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *