Türkgün Magazin Özcan Deniz'in sevgilisi Samar Dadgar kimdir? Samar Dadgar nereli, kaç yaşında?

Özcan Deniz'in sevgilisi Samar Dadgar kimdir? Samar Dadgar nereli, kaç yaşında?

En son eski eşi Feyza Aktan’la mahkemelik olan ünlü şarkıcı Özcan Deniz, yeni sevgilisi ile gündeme geldi. Aşkı, 26 yaşındaki İranlı modacı Samar Dadgar'da bulan Özcan Deniz, sosyal medyadan aşk ilanında bulundu. Sanatçının hayranları, Samar Dadgar hakkındaki bilgiler merak ediliyor.

Sosyal medya paylaşımları ile gündeme gelen modacı Samar Dadgar, Özcan Deniz ile birlikte olduğu ortaya çıktı. Magazin dünyasının konuşulan isimlerinden biri olan ünlü modacı ile ilgili detayları araştıran vatandaşlar, Samar Dadgar'ın hayatı ve biyografisini internetten araştırıyor.

Şarkıcı, oyuncu ve yönetmen Özcan Deniz, Samar Dadgar'ın Instagram paylaşımının altına yaptığı yorumla aşkını herkese ilan etti.

"KAYBETTİĞİM DENDİĞİ AN BULUNANSIN"

Deniz, Dadgar'a olan hislerini, "Tam 'kaybettim' dendiği an bulunansın. Vicdansın, baharsın, denizsin, kumsalsın… Küçük kalbinle koca dünyaya kafa tutansın… İyi ki de 'inatsın', sabırsın. Onca 'yok'luğa sahipleri arasında nadide bir 'var'sın…" sözleriyle tarif etti.

"DAMARLARIMA AŞK POMPALAYAN..."

Dangar ise sevgilisine, "Gülüşüne dünyaları vermeye hazır olduğum. Damarlarıma aşk pompalayan, karnımın içinde asırlardır kelebekler uçuşturan, ondan çok şey öğrendiğim, canım yoldaşım, sırdaşım, her şeyi danışabildiğim, bana hayatımda imkansız diye bir şey olmadığını gösteren, benim değerlim, gözyaşlarımın da gamzemin de kahkahalarımın da en güzel yıllarımın anlamı, nefesimi kesen adam. Sen benim ömrümsün, sen bana can oldun. Ben de canımın değerini bileceğim. İyi ki varsın benim yârim…" diye cevap verdi.

Samar dadgar

 

SAMAR DADGAR KİMDİR, NERELİ, KAÇ YAŞINDA?

İranlı bir moda tasarımcısı olan Samar Dadgar, 26 yaşındadır.

Posta'nın haberine göre; Eski eşi ile ev yüzünden mahkemelik olan 49 yaşındaki Özcan Deniz iddiaya göre İranlı moda tasarımcısı 26 yaşındaki Samar Dadgar ile birlikte. Bu ilişkinin geçen yaz başladığı söyleniyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem KKTC Başbakanı Üstel'den çok çarpıcı açıklama: Türkiye olmasa Kıbrıs Türk'ü Filistin gibi acı çekiyor olurdu

KKTC Başbakanı Üstel'den çok çarpıcı açıklama: Türkiye olmasa Kıbrıs Türk'ü Filistin gibi acı çekiyor olurdu

KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Rum ve Yunan lobisinin Kıbrıs Türklerine yönelik baskılarının sürdüğünü vurgulayarak, Türkiye’nin ana vatan olarak önemine dikkat çekti. Üstel, Kıbrıs Türklerinin 1974 Barış Harekatı sayesinde özgürlüğe kavuştuğunu hatırlattı.

KAYNAK: DHA

KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Balkan Rumeli Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (BALKANTÜRKSİAD) tarafından düzenlenen 33’üncü Sinerji Toplantısı’na katılmak için Bursa’ya geldi. Toplantıya Üstel’in yanı sıra KKTC Başbakan Yardımcısı ve Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Bursa Vali Vekili Salih Altun, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, BALKANTÜRKSİAD Başkanı İskender İskenderoğlu ve iş insanları katıldı. Törende konuşan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Kıbrıs Türk halkının 1950’lerden itibaren varoluş mücadelesi verdiğini belirterek, “Her türlü zulme, her türlü baskıya, her türlü işkenceye rağmen kurduğumuz Türk Mukavemet Teşkilatı’yla birlikte ve en önemlisi ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti'nden o zaman da aldığımız destekle 1974 mutlu Barış Hareketi’yle, Kıbrıs Türk'ü özgürlüğüne kavuştu. O günün ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin karar olanı o günün başbakanı rahmetli Bülent Ecevit ve onun ortağı Necmettin Erbakan ve Türkiye Ordusunun Kahraman Mehmetçiği Kıbrıs Türk'ünün mücahidi ve mücahidesi sayesinde bugünlere geldik. Bugün bakın, o günden çok farkı yok. Aynı zulüm devam ediyor” dedi.

‘ANAVATAN OLMASA KIBRIS TÜRK’Ü FİLİSTİNLİLER GİBİ İNİM İNİM İNLEYECEK’

Rum ve Yunan lobisinin Kıbrıs Türklerine baskılarının devam ettiğini söyleyen Başbakan Üstel, “Avrupa'nın şımarık çocuğu, Rum Yönetimi, hemen yanı başımızda Yunanistan ve Yunanistan adaları. Herkesin uğrak yeri. Değerli kardeşlerim, Rum'un ne olduğunu Yunan'ın ne olduğunu en iyi tanıyan bizim iş insanlarımızdır. Her gittikleri tanıtım fuarlarında Rum'un ve Yunan'ın baskısını görürler. Ama hiçbir zaman korkmadılar. Hiçbir zaman yılmadılar. Dünyanın her yerine gittiler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni pazarladılar. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde ne yaptıklarını kahramanca bir şekilde oralarda sergilediler. Ve bugün 20 Temmuz 1974’ten bugüne gelene kadar Kıbrıs Türk’ü gerek ekonomisiyle gerek sosyal yaşantısıyla gerekse altyapı zenginlikleriyle bugünlere geldiyse fedakar ve cefakar iş insanlarıyladır. 

Yine en büyük destek Türkiye Cumhuriyeti. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti bizim ana vatanımız. Bizim ana vatanımız olmasa belki de Kıbrıs Türk’ü bugün Filistin gibi inim inim inleyecek. Görüyorsunuz çocukları yakıyorlar, kadınları bombalar altında öldürüyorlar. Ama dünya, nerede dünya? Duyarsız. Biz o günleri geçirdik. Bugünlere geldik. Bundan sonrası bizim için hep ileridir. Onun için burada Balkanlar'dan gelen Rumeli'den gelen güzel insanlara da görev düşer. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kapıları sizlere açıktır. Her zaman Bursa'da yaptığınız işi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde de yapabilirsiniz. Biz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Ben Başbakan olarak ve hükümetimiz olarak sizlere her türlü kolaylığı yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

‘86 MİLYON’DAN KKTC’Yİ ZİYARET EDEN YÜZDE 1’

Türkiye’de bazı medya kuruluşlarının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni gazino adası olarak göstermeye çalıştığını belirten Üstel, “Hiç öyle değil arkadaşlar. Gazinolar turizmin bir parçası. Bir gelin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin mutfağıyla ve yüzyıllar önce değişik milletlerin yaşadığı, bıraktığı tarihi eserleri görün, tarihi eserleriyle buluşun. Tarihi eserleriyle yüz yüze olun. Göreceksiniz ki ne kadar zengin bir kültürü var, ne kadar zengin bir tarih vardır ve ne kadar zengin bir mutfağı vardır. Biz mutfağımızla övünüyoruz. Değerli kardeşlerim, Yunan adalarında ne varsa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yüz misli vardır. Bunu her platformda söylüyorum ve iddia da ediyorum. 

Gelin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin insanıyla buluşun. Gelin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yatırım yapın. Göreceksiniz ki dediklerimiz popülizm değil, hepsi gerçekçi. Var olma mücadelesi veren bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve onun içinde yaşayan insanlarımız. Baktığımız zaman 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’ndan bugüne kadar 86 milyondan Kıbrıs'ı ziyaret eden yüzde 1. Biz istiyoruz ki daha çok Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ziyaret edilsin. İki kardeş ülkenin evlatlarıyız. Tarihten gelen güçlü bağlarımız var. Bu bağlar bugün oluşmadı. Bu bağları bozan zedelemek insanlar olabilir, çıkabilir. Hiç önemli değil. Esas bizim geçmişimiz bir, tarihimiz bir kültürümüz birdir” dedi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *