Merhum Necip Fazıl Kısakürek’in yıllar önce söylediği "CHP bir parti değil, Türk’e dinini, dilini ve özünü kaybettirmeye memur bir katliam müessesesidir." sözü tam da Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel dönemini tarif etmiyor mu? CHP’nin son 15 yılına bir bakın “katliam müessesesi” olma konusunda ne de çok sicili var.

Seçimlerden sonra CHP’li belediyeler ile CHP’nin ortağı DEM’li belediyeler, resmen milli ve manevi değerlere karşı savaş açmış gibiler… Türk bayrağı, İstiklal Marşı, Atatürk fotoğrafları, ezan, dua, şehit, gazi şeklinde özetleyeceğim ne kadar Türk’ün milli ve manevi değer varsa bu iki partinin hedefinde…

CHP-DEM bu konuda dur durak bilmiyor.

CHP’nin bu haline en son örnek Karşıyaka Belediyesi’nden geldi. Zübeyde Hanım Nikah Sarayında nikah öncesi bir vatandaşın dua etmek istemesi üzerine, dua eden kişiye müdahale eden nikah memurunun vatandaşın elinden önce mikrofonu alması, ardından da duaya devam eden vatandaşı engellemek için müziğin sesini açması CHP’nin “katliam müessesesi” olma yolunda zerre geri adım atmayacağını bir kez daha göstermiştir. Bu yaşanan olay infial yaratsa da CHP yine bu yolda bildiğini okuyacaktır.

Hatırlayın, seçimlerden hemen sonra CHP’li Mamak Belediye Başkanlığının mazbata töreninde CHP’li Mamak ve Çankaya belediye başkanlarının bulunduğu seçim otobüsü üzerinde ezan okunup konuşma yarıda kesilince şu diyaloglar yaşanmıştı:

"Burada ezan biter mi, her taraf cami"

"Burada kaç tane cami var buranın ezanı biter mi? Bu ne ya ora cami ora cami"

"15 dakika sürer merak etme"

Bu mazbata törenine Mansur Yavaş da katılmıştı. O da bu diyalogların yaşandığı anlarda seçim otobüsünün içerisindeydi. MHP’de siyaset yaparken “Ülkemizde milliyetçilikle muhafazakarlığın iç içe olduğunu bilmeyen, bunların etle tırnak gibi olduğunu algılayamayan, içinde maneviyatı barındırmayan bir milliyetçiliğin halk tarafından CHP'yle aynı kategoride değerlendirildiğini fark edemeyen bir siyaset tarzıyla bu hareketi iktidara taşıyamayız.” içerikli mektuplar yazarak MHP’ye savaş açan Mansur Yavaş; ezana, duaya savaş açmış CHP’deki gelişmelere aval aval bakmaktadır. Neden? Çünkü kendisi de CHP’ye hemen ayak uydurdu. Hatırlayın katıldığı bir televizyon programında sokak hayvanlarının katledilmesi ve işkence edilmesi olaylarından, dindar aileleri sorumlu tutarak “Bu olaylara dini yönden bakan insanlar, hem derler ki 'Allah'ın yarattığı hiçbir varlık sebepsiz değil.' ama bakarsınız, bu tür söylemlerde bulunanların çocukları bunları yapıyor.” cümlelerini kurmuştu.

“Sesi çağlar öncesinden gelen” ifadesiyle Kur’an’ı Kerim’i hedef alan ve aklınca küçümsemeye çalışan Ankara Barosu Av. R. Erinç Sağkan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı seçilince, onunla yan yana fotoğrafını koyup Türkiye’de ilk tebrik eden de bu Mansur Yavaş’tı.

"Sokaktan kaldırsınlar cenazelerimizi be Ahmet. Yıllarca dinsiz yaşa sonra git dini ritüellere boğul. (Bu da benim vasiyet)" diyen ve “Kızacaksınız ama okuyunca hoşuma gitti.” “Kur’an okuyup anlayanlar ateist, anlamayanlar dindar oluyor”. Tepki gösterenler de kindar oluyor” diyen ve buna benzer birçok açıklaması olan eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, siyasi ceza alınca da ilk sahip çıkanların başında yine bu Mansur Yavaş vardı.

Maneviyatsız CHP’den yola çıkıp, maneviyatsız CHP’nin bayrağını sallamaya en iyi örnek olsa olsa Mansur Yavaş olur.

CHP; kendi ortağı DEM’in Atatürk’e, Türk bayrağına, İstiklal Marşı’na yönelik alçaklıklarına sustuğu gibi, kendi belediyelerinde de dua ve ezana karşı tutumuyla Türk milletinin değer yargılarından ne derece uzak bir parti olduğunu yine ispatlamıştır.

Ezanların bir türlü bitmediğinden ve bir nikâh programı sırasında dua okunmasından rahatsız olan CHP, bu toprakların özünden olamaz, sadece Türk milletinin özünü ortadan kaldırmaya odaklanmış bir parti olur.

Bu iki örnek, seçimlerden sonraki CHP’den örnekler. “Seçimden önce İslam düşmanlıkları adına neler vardı?” diye sormayın, inanın CHP’nin bu sicilini buraya sığdırmak mümkün değildir.

İçinde bol bol ateist barındıran CHP ve DEM karşısında bu milletin milli ve manevi değerlerini korumak için çetin bir süreç içinde olacağımız muhakkak.

Yerel seçimlerde bu millet AK Parti hükümetine bir ders verdi. Bu gidişat tüm yönüyle gösteriyor ki, CHP’de ortağı DEM ile birlikte Türk milletine büyük bir ders verecektir.

Türk milleti; ettiğin duanı, işittiğin ezanı, Türk’ün bayrağını, İstiklal marşını; var olsun diye devlet, toprağı kanıyla sulamış şehidini, mukaddes topraklarda güzel yarınlar yaşansın diye kendini feda etmiş, yaralanmış gazini koru…

Heyhat, (!)karşımızda bu değerlere savaş açmış bir cephe bulunuyor.