"Yarının Kurulması-Hedef 2023" başlığıyla 2002'den beri gerçekleştirilen ve bu yıl "Geleceğin Hikayesi: Yarının Hikayesi Bugünden Yazılır" temasıyla düzenlenen Forum İstanbul 2019, ikinci ve son gününde devam ediyor.
Karakaş, etkinlik kapsamında düzenlenen "Geleceğin Endüstrisini Kurmak İçin Sürecin Neresindeyiz?" başlıklı oturumda yaptığı sunumda, sanayi devrimlerinin tarih boyunca toplumun derinliklerine kadar inen değişiklikleri tetiklediğini dile getirdi.
YAKIN BİR GELECEKTE BİR KIYMETİ KALMAYACAK
Panelin ardından bir katılımcının "İşinizi bırakıp neden Türk otomobil projesinin başına geçtiniz?" şeklindeki sorusunu yanıtlayan Gürcan, şunları kaydetti:
"Birincisi tabii ki her şey bir hayalle başlar. Ben yıllar önce Bosch Türkiye’nin Genel Müdürü ve TAYSAD'ın yönetim kurulu üyesiyken, sürekli ‘Biz Türkiye’de neden kendi markamızla bir otomobil üretemiyoruz? diye sorardık. Ama o zaman şartlarının uygun olmadığının da farkındaydık. Şimdi ne değişti? Şu değişti; 10 sene içerisinde otomotiv el değiştirecek çünkü tüm dünyada otomotiv sektörü ciddi bir değişim içerisinde. Yakın bir gelecekte, 100 senedir otomotiv teknolojisine sahip şirketlerin elindeki yetkinlikler ve tecrübelerin çok fazla bir kıymeti kalmayacak. Çünkü otomotiv elektrikli araçlarla çok farklı bir yere gelecek. Bağlantılı araçlarla bir akıllı cihaza, otonom araçlarla bir yaşam alanına dönüşecek. 2035'in projeksiyonunu şu an yaptığımız zaman ki otomotivin kendisi çok kârlı sektör değildir, 2035'e baktığınızda kârın çok büyük bir kısmının mobilite ekosistemi olarak tabir ettiğimiz bağlantılı araçlarla, otonom araçlarla olan iş potansiyelinden geleceğini görüyoruz. Bunu kurgulayabilmek için şimdiden yola koyulmak lazım."
"YOLA ÇIKMADAN ÖNCE 2 BİN KİŞİYLE GÖRÜŞTÜK"
Karakaş, dünyanın ve Türkiye'nin önünde bu alanda bir fırsat bulunduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Türkiye'nin 50 yıldan beridir de klasik otomobilde tecrübe sahibi olduğunu düşündüğümüz zaman biz Türkiye'nin gençleriyle Türkiye'nin dinamiğiyle ve küresel anlamdaki yetkinliklerle ciddi bir değer yaratabiliyorsunuz. Biz 8 kriter belirledik. Dünyada otomobil üretmek isteyen, mobilite ekosistemi yaratmak ve oluşturmak isteyen birçok şirket var ama yapamıyorlar. Çünkü bu işin başarısı için gerekli 8 kriterin hepsini eş zamanlı uygulayamıyor veya aynı anda yerine getiremiyorlar. Başarı için ilk temel kriter bir fırsatın olması, doğru zamanda doğru yerde, doğru ekiple doğru yetkinlikte olmak, ki bu şartların hepsi bizde mevcut.
İkincisi Küresel rekabet gücüne sahip bir marka yaratmak ve hedeflenen pazar payına ulaşmak için gerekli ürün portföyünü oluşturmak, bir araçla değil seçim potasına girmek için en az 3-5 araçla pazarda olmak. Maliyet hedefini ve araç başına hedeflenen karlılığı yakalamak. Ülkemize ait fikri mülkiyet hakları ortaya çıkarmak. Konusunda uzman çok yönlü kişilerden oluşan bir takım ve müşteri odaklı, çevik ve özerk yapısı olan bir organizasyon yaratmak. Dünya standartlarında kalite yakalanması bir yana bu hedef de aşılarak beklentilerin üzerinde olumlu sürprizler yapmak. Akıllı araç ile akıllı nesnelerin bağlantısı. Otonom sürüş ile 3. Yaşam alanına dönüşmesi ve mobilitenin sadece ulaşım olmaktan çıkıp nesnelerle bağlantılı bir servis haine dönüşmesi, yani bir ekosistem ortaya çıkarmak ve son olarak uzun soluklu kararlılık ve yatırım gücünü ortaya koymak."
FAZLASINI YAPMAK İÇİN YOLA ÇIKTIK
Yola çıkmadan önce 2 bin kişiyle görüştüklerini belirten Karakaş, "10’un üzerinde "focus grup" çalışmasıyla Türk insanın neler beklediğini bunu aracımıza nasıl yansıtabileceğimizi, aracın tasarımında çizgilerinde bunu nasıl ön plana çıkabiliriz diye konuştuk. Yani biz Türkiye için Türkiye'nin hamuruyla, fikri hammaddesiyle ama küresel ortamda rekabet edebilecek bir otomobille başladık ve otomobilden fazlasını yapmak üzere yola çıktık. Ve farklılaşacağımız nokta da budur."şeklinde sözlerini tamamladı.
KAYNAK: AA